Milli Eğitim başta olmak üzere birçok kurum ne yazık ki locaların algı yönetimleriyle yönetiliyor. Son olarak Diyarbakır ve Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin yönetici atamaları sonrası yaptıkları tebrik mesajı bazılarını fena halde zıplatmıştı. Çünkü o mesajlarda torpilsiz bileğinizin hakkıyla geldiniz denilerek, geçmişte belli mahfillerin etkisinde olan Milli Eğitimdeki icraatların artık devletin elinde olduğunu itiraf niteliğindeydi. Gerek sosyal medyada, gerekse bazı çıkar guruplarının etkisinde olan eğitim siteleri devlet adabına uygun bu mesajları meydan okuma olarak yansıtmıştı. Bununla yetinmeyenler ilgili müdürlerin meydan okuduklarını ve bunun için akla hayale gelmeyen çamur atma çalışmalarını yürüttüklerine hep birlikte şahit olduk.
Şimdi benzer algılar Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk ile ilgili oluşturulmaya çalışılmaktadır. Milli Eğitimde işlerin yolunda gitmediğini bizlerde defalarca dile getirdik ve getirmeye devam ediyoruz. Ancak son on yedi yılın aksamalarını getirip mevcut bakana ve yönetimine fatura etmek ne ahlaki ne de vicdanidir. Kaldı ki bugün mevcut bakanı eleştirenlerin neden bundan önceki bakanlarla ilgili tek kelime etmediklerini de düşünmek lazımdır.
Şunu sormak lazım! Neredeyse bütün İl, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerini, bakanlığın üst düzey yöneticilerin kahır ekseriyeti sizin sendikanızın talimatlarıyla atanmışken kime neyi şikayet ediyorsunuz? Eğer bugün Milli Eğitimde işler kötü gidiyorsa bu kötü gidişin sebeplerini kendinizden aramak gerekmez mi?.. Bugüne kadar tahrip ve tahrif dışında hiçbir olumlu iş içerisinde olmayanlar, tek dertleri ulufe makam dağıtmak olan, İl, İlçe Müdürlerine amirlik yapmak olan çıkar guruplarının eğitim ve öğretim ile ilgili ne ürettiklerini incelemek lazım gelir. Milli Eğitimdeki vesayetin kimlerden kaynaklı olduğunu, olumlu icraatları kimlerin engellediğini iyi gözlemek lazım gelir.
Eğer bugün okullarda hizmetli ve temizlik malzemesi sorunu varsa bu dün de vardı. Neden o zaman kalkıp bir tek kelime etmediniz? Atamalarda eş, dost, akraba kayırılıyormuş liyakat nerede, diye soranlar Allah aşkına bu kelime dilinize yakışıyor mu? Liyakatten en son bahsedecek olan sizlersiniz. Eminim ki bugün esas karın ağrınız son sınavla atamalardan kaynaklıdır.
Neden gelin torpille atanan müdürlerde sınava girsin dediğimizde bunu kabul etmediniz ve şiddetli tepki verdiniz? Neden boş olan şube müdürlüklerine yine kulis ve algıyla sendikanız üyesi dışında kimseyi yaklaştırmıyorsunuz? Neden proje okullarına liyakat esaslı bir atama yapın diye twet atmıyorsunuz. 899 kurum müdürünün 774 ü sizin sendikadan olduğundan mıdır? Kaldı ki sizin sendikadan olmayan okullarda sonradan bir veya iki sınıfı proje olan ağırlıklı Meslek lisesi yani sizin tenezzül edip gitmediğiniz okullardır.
Milli Eğitimdeki son on yedi yılın bütün olumsuzluklarını Sayın Ziya Selçuk’a fatura etmek ne ahlaki ne de vicdanidir. Bundan önceki bakanlara söyleyecek tek cümleleri olmayanlar o zamanlar işler çok mu iyi gidiyordu. Milli Eğitim Bakanlarının tüm birimlerine talimat yağdırdığınız günler uçuyor muyduk.? Yönetici mülakatlarında mavi gören kuşun adı nedir diye sorulduğunda siz de MEB de olup bitenleri mavi mi görüyordunuz?
Sonuç olarak hangi algıyı oluşturursanız oluşturun, milletin selameti, devletin geleceği için Milli Eğitim dahil olmak üzere tüm kurumlar eninde sonunda paralel çetelerden ve vesayetten kurtulup normalleşecektir. Devlet hakkını, çıkar gurupları ve localar da haddini bilecektir!..