İslam devletlerinde Kuran ve hadisleri açıklayan yorumlayan din bilginlerine ULEMA denirdi.
Osmanlı Devletinde 17. yüzyıla kadar önemli makamlara getirilen kişiler,bilgi ve başarılarıyla o makamı hak edenlerdi.Bu sebeple devlet işleri ehil ellerde olduğundan devlet de en güzel dönemlerini yaşıyordu. Okullarda her çocuk,ilgi alanı ve yeteneğine göre değerlendirilerek eğitime tabi tutulurlardı.Saray okulu olan ENDERUN'da bir duvar yazısında; "BURADA HİÇBİR BALIK UÇMAYA,HİÇBİR KUŞ YÜZMEYE ZORLANAMAZ.ifadesi vardı.
Fakat 17.yüzyıldan itibaren bulundukları alanda yer edinmiş kişiler,konumlarına aile boyu sahip olabilmek için BEŞİK ULEMALIĞI sistemini getirmişlerdir.Beşik Ulemalığı genelde Ulema Sınıfına mensup kadı ve şeyhülislamlıkta gerçekleştiği için bu adı almıştır.Bu sisteme göre "ALİMİN OĞLU ALİMDİR."anlayışı vardı.Yani önemli görevler adeta babadan oğula geçmeye başlamıştı.Bu sınıfa mensup olanlar askere alınmaz,savaşa gitmezdi.Osmanlı devletinin en önemli kurumları bu şekilde bozuldu,işleyemez hale geldi.Önceden en önemli özellik olan liyakate özen gösterilemedi.Bilgi ve beceri seviyesi düşük insanları devletin stratejik noktalarına atamak,kendi idam fermanını hazırlamaktır.
Daha sonraki yıllarda devlette kötü gidişatı durdurmak için reformlar,ıslahatlar yapıldı ama bu yapılanlar hep askeriyeyi ve ekonomiyi düzeltmek içindi.Asıl unutulan ise kurumların verimliliğini sağlayacak kişilerin çoğu zaman liyakattan uzak olmalarıydı.Osmanlı devletinin sonu adeta böyle hazırlandı.
Devlet yönetimindeki bu hatanın ilk farkına varan KOÇİ BEY'dir.Koçi Bey "Koçi Bey Risalesi"nde :DEVLETİN KURUMLARINDA YOZLAŞMANIN İNANILMAZ DERECEDE FAZLA OLDUĞUNU,LİYAKAT SİSTEMİNİN BÜYÜK ZEDELENMEYE UĞRADIĞINI VE ÇEŞİTLİ MAKAMLARDAKİ GÖREVLİLERİN PEK ÇOĞUNUN VASIFSIZ VE O GÖREVLE ALAKASIZ KİŞİLER OLDUĞUNU"ifade eden toplamda iki farklı risalesini dönemin padişahları olan 4.Murat ve Sultan İbrahim'e sunmuştur.
Ülkemizde de gazete ve televizyonlara yansıdığı kadarıyla duyuyoruz.İçeriği ve türü farklı da olsa en çok üniversitelerimizde araştırma görevlisi ya da lisansüstü eğitime daha düşük puan alsalar da yakınlarını kabul etmeleridir.Bu sayede hak etmeyen yakınlarına statü ve haksız kazanç sağlanmaktadır.Bu durum Osmanlıyı çökerten BEŞİK ULEMASI sisteminin 2000'li yıllara bir yansıması gibime geliyor.
Tarihimizle kuru kuruya övünmek yerine olumlu ve olumsuz olaylardan ibret alalım ki,tarih tekerrür etmesin.
Bu yüzden LİYAKAT,LİYAKAT,LİYAKAT dememiz lazım diye düşünüyorum.