REŞAT NURİ GÜNTEKİN'İN KUŞ YEMİ HİKAYESİ VE FATİH'TE GEÇİM SIKINTISI YÜZÜNDEN İNTİHAR EDEN DÖRT KARDEŞ.
Bu hikaye,Balkan savaşlarında genç damadını,bir süre sonra da kızını kaybedip,küçük torunuyla yalnız ve bakıma muhtaç kalmış güngörmüş bir İstanbul hanımefendisinin hikayesidir.
"Yıllarca sürmüş resmi işlemlerden sonra bağlanan bir kaç kuruşluk maaşını da aylarca alamayan bu hanımefendi,evdeki eşyalarını birer birer satarak geçinebilmekteydi.Sıra küçük torununun çok sevdiği kafes içindeki küçük saka kuşuna gelmişti.Onu satarak eve yiyecek bir şeyler alabileceklerdi.
Kuşa pek alıcı çıkmayınca yazarımız devreye giriyor ve kuşa değerinin üzerinde bir para teklif ediyor.Hanımefendi gayet memnun ama küçük torun belli etmese de üzgün.Kuştan ayrılmak ona zor geliyor.
Yazar kuşun parasını masaya bırakıyor.Kadın bu parayı almaya bir türlü eli varmıyor.Daha sonra bu paradan aldığı beş kuruşu torununa veriyor.Torun dışarı çıkıyor ve elinde bir simit ve külahla geri dönüyor.Külahdaki kuş yemini avucundan kuşa besleyerek adeta onunla vedalaşıyor;yemi alıcıya uzatarak;
-Beyefendi bu yem sizde kalsın,ona yedirirsiniz,olmaz mı? Külahı aldıktan sonra çocuğa geri vererek;
-Yavrum,bu kuşa ben bakamam,onu sana bırakayım,sen bak olmaz mı?Büyük hanım isyan edecek oluyor,doğru bulmuyor.
-Ne önemi var büyük hanım,benim,küçüğe bir armağanım olsun fakat bir daha satmamak şartıyla.diyor.
Bizim çocukluğumuzda Türkçe kitaplarımızda bu tür hikayeler olurdu.Okuyunca ders alır,etkilenirdik.Yazarımız burada hanımefendinin gururunu kırmadan ona yardım ediyor hem de küçük çocuğu çok sevdiği saka kuşundan ayırmıyor.Fatih'te geçim sıkıntısından bunalan,intihar eden dört kardeşi görünce aklıma birden geliverdi.Paylaşmak istedim.
GÜZEL OLAN NİCE DEĞERLERİMİZİ KAYBETTİK