31 Mart yerel seçimleriyle alakalı yaşadığımız seçim sathi mahallinde iktidarın son derece rahatsızlık yaratan söylemlerini/ eylemlerini, arşivlerden yararlanarak özetlersek, niçin kaybettiklerini yakından görmüş oluruz; hele rakibiniz bilinçli, şuurlu, birikimli, sevecen, halkla bütünleşmesini bilen, bütünleştiren,vizyonu geniş, özgüveni yüksek, sanki sinir sistemi alınmış bir aday,İstanbul halkının teveccühünü/ güvenini kazanmış, sayenizde onyedi gün gecikmeyle mazbatasını alabilmiş İBŞ Başkanı Ekrem İmamoğlu ise kaybetmeye mahkûmdunuz ve öyle de oldu.
Nasıl mı?
Bu milleti İLLET sayarsan,
Bu milleti ZİLLET yerine koyarsan,
Bu millet TERÖRİST’LERE OY VEREN diye suçlarsan,
Bu milleti CE HA PE Çöp Çamur Çukur diye ÖTEKİLEŞTİRİRSEN,
Bu milleti İTHAL GIDAYA MAHKÛM edip Tanzim Çadırlarında kuyruğa girenlerle VARLIK KUYRUĞU dersen,
Bu milletin karşısına bu MÜTEVAZI siyasetçinin ev hali fotoğrafı yerine saraylarda lüks yaşam fotoğrafları sunarsan,
Bu millete iş yerine YATIP YUVARLANACAKLARI millet bahçeleri vaat edersen,
Bu milletin yerli ve milli Tank Palet fabrikasını İHALESİZ Katar ordusuna ortak yaparsan,
Bu milletin Şeker Fabrikalarını YANDAŞ İŞADAMLARINA satarsan,
Bu millete ADİLER diyen bakanını görevde tutarsan,
Bu millete partini METAL YORGUNU diye tanıtırsan,
Bu milletin gözbebeği İSTANBUL'A İHANET edersen,
6 Milyon seçmenden oy alan İYİ Parti'nin lideri Meral Akşener'i, "HAPSE ATMAKLA" tehdit edersen
Yılların eskimiş, yıpranmış AKP'nin siyasetçilerini 3 büyük ile Büyükşehir Belediye Başkan adayını "EMİR" vererek yaparsan,
Tüm kentleri kendi resimlerin olan afişlerle donatır, sabah öğle akşam TELEVİZYONLARDA SAATLERCE CANLI YAYIN yaparsan,
İşsizliği, enflasyonu, faizi durdurmayı başaramaz HALKI KURU SOĞANA MUHTAÇ EDERSEN,
Kaybetmeye mahkûmsun…
*
Mesela, iktidarın verdiği görüntü, sıklıkla kullandığı İslam ahlakı üzerine idi; Uygulamada ne yazık ki Emevi İslam anlayışının öne çıktığını gördük.
Eğer "hayır" diyorsanız, doğruluk, dürüstlük, kul hakkına riayet, millet malını koruyup kollama, kamu atamalarında işi hak edene verme (liyakat), temsilde adalet, hukukta adalet, yönetimde adalet hem ilkeleriniz ve hem de yaşam tarzınız olmuş olmalıydı.
Eğer bu söylediklerimize de "evet İslam bizim davamız ve ahlakımızın kaynağı, hayatımızın yol göstericisi" diyorsanız, iddianız da bu ise biz, bugüne kadar yaptıklarınızda İslam'ın hiçbir emaresini neden göremedik?
Bugüne kadar ortaya çıkan manzara şu: Sözde davanız İslam, özde davanız kapitalizmin sömürge düzenini kurmak. Ve buradan kendinize dünyalık temin etmek.
Başka ne oldu?
Başta anayasa olmak üzere yemin ettiğiniz bütün sadakat sözlerinizin tersine davranmak.
Toplumu bütünleştirmek yerine ayrıştırıp kutuplaştırmak.
En önemlisi de milleti işsiz, güçsüz aç bırakmak.
Milletin emek gücünü asgari ücret seviyesine küçülterek boğazı tokluğuna çalışmak için iş arayan dev kitleler yaratmak.
Atadan kalan mal varlığını satıp savurmak.
Halkı yabancı sermayeye borçlandırmak.
Milli kazanımları tek tek yok etmek oldu.
*
Bir hatırlama / ikaz olsun ülkeyi yönetenlere;
Eğer batılı ülkelerde yaşanan demokrasinin ve hukuk devletinin olağan kriterlerine dönmezsek, kısacası kirli siyaset temiz siyasete dönmezse, Türkiye'de sadece bugün değil bundan sonra da bütün seçimler tartışmalı ve ister istemez su katılmış olacaktır.
Ülkeyi yönetenler iyi düşünmelidir, iktidarlar gelip geçicidir, asıl kalıcı olan , nasıl davrandıkları ve ne söyleyip ne yaptıklarıdır.
Adaleti yıkmak, hukukun kurallarını hiçe sayarak tek adam rejimi diktasını uygulamak , özgür ve bağımsız bir millete zül’dür.
Hatırlı, en güvenilir kurumumuz TSK ‘nın itibarını kaybettirmek istediniz,
Gücünüzü, kuvvetinizi nasıl ve nerede kullanacağınızı bilemediniz.
Öfkeniz çok. Gönül almanız yok.
Suçlamak sizin, katlanmak bizim oldu.
Hoşgörünüz yok, adaletiniz yok.
Durum böyle olunca , biz Türk milletinin de size güveni yok.
Son mahalli seçimlerde yaşattıklarınızın savunduğunuz ! Osmanlı adaleti ile uzaktan yakından alakası yok.
Ülkemizde ki seçimler dünyada ki en güvenilir seçimler dediniz, kaybedince şaibe var dediniz.
Kendi seçmeninizin o bölgeye kaydırıldığını gördük, seçmenler kaydırılmış dediniz.
Geçen seçimlerde mühürsüz oylar geçersizdir dedik, YSK ya geçerli deyin dediniz,
Oylarımız adil sayılmıyor dedik, trafoya kedi girmiş dediniz.
Türk milletinin aklı ile dalga geçerken, şeytanın dahi aklına gelmeyecek yöntemler türettiniz.
Siz değil Osmanlının, hiçbir milletin temsilcisi değilsiniz.
Oysa biz, yıkılmış bir İmparatorluktan , bağımsız bir ülke kurmuş TÜRK MİLLETİ’yiz.
Ve ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları olarak bağımsızlığımızı, Atamızın ilkelerini ve bu ülkeyi korumaya, andımızı söylemeye devam edeceğiz.
Adaleti ve güveni sarstınız, artık yok oluş yolundasınız, son çırpınışlarınızda ONURUNUZU korumalısınız.
Ne mutlu Türk’üm diyene.