• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
01:36
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora gözaltı!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Mustafa Kızıklı TES eski Genel Başkan Yardımcısı
  3. Kaht-I Rical (Adam Kıtlığı)
Yayınlanma: 02 Ekim 2021 - 22:31
Güncelleme: 02 Ekim 2021 - 22:51

Kaht-I Rical (Adam Kıtlığı)

02 Ekim 2021 - 22:31
Güncelleme: 02 Ekim 2021 - 22:51
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Kaht-I Rical (Adam Kıtlığı)
Mustafa Kızıklı TES eski Genel Başkan Yardımcısı
Özgür bakış

Bu deyim, Osmanlıdan bize miras ve birçok sorunun kaynağını iki kelimeyle ifade edebilme yönüyle muhteşem bir kavramdır. Adam gibi görünen ama adam olmayanların elinde kalan bir imparatorluğun neden yıkıldığı da bu iki kelimede gizlidir.

Kaht-ı Rical, yani “Adam Kıtlığı”…

Daha eskilere gidersek de Diyojen’in yaklaşık 2300 yıl önce, gündüz vakti elinde fenerle dolaşırken, ne aradığını soranlara; “adam arıyorum, adam” dediği bilinir.

Sahabeler Devri’ne baktığımızda, adaletin incisi Hz. Ömer’in sahabelere, “Bana yardım ediniz” dediğinde, sahabelerin hepsi birden “Edelim Ya Ömer! Malımızla, mülkümüzle, paramızla nasıl istersen yardım edelim” dediklerinde, Hz. Ömer günümüzde birçoklarına ders olacak şu cevabı verir; “Hayır, hayır, bana her şeyden önce adam lazım, adam!”

Meşhur kıssadan hissedir; babasından “sen adam olmazsın!” azarı işiten evlat, bir gün vali olunca böbürlenip, babasını huzura, ayağına çağırtıp “bak ben vali oldum işte” dediğinde, babasından “ben sana vali olamazsın demedim, adam olmazsın dedim” şamarını yiyen evladın durumu da konumuzla direkt alakalıdır.

Osmanlı’yı yıkan, Diyojen’e gündüz vakti fenerle adam aratan, Hz Ömer’i naçar bırakan bu sorunun, nüfus sayımındaki kelle sayısında da sayılan adam kelimesinden farklı olarak, etik, dik duruş, zekâ, dürüstlük, şeref, onur, bilgi, tecrübe ve donanımı da ifade eden “adam” sayısıyla ilgili olduğu açıktır.

“Adam” olmak öyle bir şeydir ki; hata kabul etmez, pislik kaldırmaz, adamın adamı olmayı ise hiç kaldırmaz. Hele hele omurgasız olmayı, “pantolon giymiş dansöz” olmayı, kıvırtmayı asla kabul etmez. Adam dostuna da adamdır, düşmanına da adamdır, “kancıklık” etmez. Zekidir, “rüzgâr ekince fırtına biçeceğini” bilir. Adam; Allah’ın her insana nasibi oranında bahşettiği “rahmani zekâyla” düşünür ve onu geliştirmeye çalışır, şeytani zekânın esiri olmaz. Eline fırsat geçti diye etrafını ezmez, kişiliği güçlüdür, eksikliklerini bilir, hırslarına yenik düşmez. Övülmekten şımarmaz, eleştirilmekten gocunmaz. Çamura da düşse altın gibi değeri eksilmez.

Velhasıl, adam olmak biraz da nasip işidir. Koltukla, makamla pek olmaz.


Nobel ödüllü “DunningKruger Sendromu” Türkçeye “Kifayetsiz Muhterislik” olarak çevrilmiştir. Bu sendroma sahip insan, kendi kapasitesini değerlendirmekten ve eksikliğini teşhis etmekten acizdir. Ama asıl vahim olan, bu “yetersizlik + haddini bilmeme” kokteylinin, mesleki ve yükselme açısından, karşı koyulmaz bir itici güç oluşturmasıdır. Ülkemizde de kariyer açısından bir eksi olması gerekirken, artıya dönüşmektedir.

“Adam” olmadığı halde işinde çok iyi olduğuna yürekten inanan “yetersiz”, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve haddi olmayan görevlere talip olmaktan en küçük bir rahatsızlık duymamakta, aksine bunu bir “hak” olarak görmektedir.


Aklınıza tanıdığınız bu yapıdaki epeyce kişi geldi değil mi?

Birilerinin ya da bir yerlerin adamı olduğu için övünen ama adam olamadığı için üzülmeyen zevatları da adam zannetmek ise ya akıl tutulmasıdır ya da kendisi adam olmadığı için yapılan müzmin yalakalıktır.

Kaht-ı Rical’in tarihe geçecek örneklerini yaşadığımız bu günlerde etrafımızda adamlığın yanından geçmeyen, beleşten nemalanmak derdindeki epeyce zevat ta, ne melun olduklarını din-iman kisvesiyle gizleyerek arz-ı endam ediyorlar. Oysa bütün semavi olan ve olmayan dinlerde ilk kural “adam” olabilmektir, ondan sonra diğer emirler ve ibadetler gelir. Yani bir insan günde 500 rekât namaz kılmakla adam olmayabilir ama önce “adam” olursa ibadetini düzgün yapar, hakka, hukuka riayet eder, dinini düzgün yaşar.

Fakat “adamlık” önce “etik” gerektirir. İnsanın etik sahibi olması için de zekâ, bilgi birikimi ve kültür gerekir. Etik sahibi olmayan kişi dindar da olmaz. Etik, ahlak kuralları gibi değişken değildir, evrenseldir; zamana, menfaate, siyasal iktidarlara, amirlere, yetkililere göre değişmez, değiştirilemez.

Aynı şekilde, devrimci, ilerici veya liberal havalarında, kendisinin uymadığı hak-hukuk kavramlarını ağızında sakız etmeyle de “adam” olunmaz.

İşte bunlardan dolayı, "bozuk düzenin doğru parçaları" olmaya ve öyle kalmaya gayret eden “adamlar”, aslında sağlam sandığı birçok kişinin de bozuk düzene hemencecik ayak uydurup kokuştuğuna şahitlik eden insanlar olarak yaşamaya mahkûm olmuştur. Ama aynı zamanda bu mahkûmiyet, “adam” olmayanların anlayamayacağı bir özgürlüktür.

Peki, birçok devirde karşımıza çıkan Kaht-ı Rical gerçeği, gerçekten adam kıtlığından mı, yoksa başka sebeplerden mi sorun olmuştur?

Kaht-ı Rical’in sorun olduğu her dönemde aslında adam kıtlığı filan yoktu. Yanlış olan sadece adam seçimiydi. Adam çoktu ama etkili yerlere bir şekilde gelmiş olan ipin ucunu tutanlar, yanlışlarını doğru kabul edecek, emirlerinden çıkmayacak, kapılarına bağlayacak “finoları” yönetim kademlerine getirince ortalıkta adam kıtlığı oluşuyordu. Bunların meydana getirdiği tahribattan da bütün toplum etkileniyordu.

Zamanımızda da sorun bu değil mi sizce?


 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Uzmanlık, başöğretmenlik ve sendikalar - 29 Aralık 2021
  • Sendikalar ne yapmalı? - 24 Ağustos 2021
  • Eline, beline, diline… - 30 Haziran 2021
  • Sosyolojik değişim, siyasal iktidar ve gelecek - 12 Haziran 2021
  • Etik, ahlak, hukuk - 31 Mayıs 2021
  • Kudüs nasıl kurtulur? - 15 Mayıs 2021
  • Mevali Çocuklar! - 10 Mayıs 2021
  • Bize cennet garanti... - 07 Mayıs 2021
  • SANAL PARA veya KRİPTO PARA - 26 Nisan 2021
  • Toplumsal habitus ve iletişim sorunumuz - 17 Nisan 2021
  • Dilimin sınırları, Dünyamın sınırlarıdır - 12 Nisan 2021
  • Yeni dünya düzeni - 29 Mart 2021
  • Kapitalizm, sosyalizm ve milliyetçilik - 19 Mart 2021
  • Değişim ve geleşim - 22 Şubat 2021
  • Cumhuriyeti ve Atatürk'ü kimler sevmez? - 14 Şubat 2021
  • Gelecek mutlaka gelecektir - 02 Şubat 2021
  • Sosyolojik piçlik - 15 Ocak 2021
  • Türkçenin Matematiği - 03 Ocak 2021
  • Ümmetçilik mi, milliyetçilik mi, küreselcilik mi? - 20 Aralık 2020
  • Hangi eğitim? - 28 Kasım 2020
  • 1
  • 2
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türkoloji ve Dil-2
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Güç Zalimin Olunca
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Sessiz Sadakat Vefa
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Orhan KILIÇOĞLU
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Ali Kemal Gül
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen Zamların Emekli Maaşına Yansıması İçin İmza Kampanyası Başlatıldı
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen...
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
LGS sorularını sızdıran dönerci çıktı: Bakan 'yakaladık' dedi
LGS sorularını sızdıran dönerci çıktı: Bakan 'yakaladık' dedi
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim