Tutturdular bir Z kuşağı...
15-20 yaş arası gençlere fabrikadan yeni çıkmış, her tarafı elektronik, full donanımlı, elektrikli, az yakan, çok hız yapan araba muamelesi yapılıyor. Abartıldıkça abartılıyor.
Anlatılanları dinleyince, sanki bu Z kuşağının beyni başka bir genetik yapıda oluşmuş sanılıyor. Oysa insan beyninin yapısı bilinen tarihten beri aynı.
Peki bu kuşak farkı neden kaynaklanıyor?
Beynin fonksiyonları, beyindeki nöronlar aynı olduğuna göre, farkı yaratan etkenler kişilerin doğduğu ve yaşadığı dönemdeki teknolojik gelişmeler, sosyolojik olaylar, ekonomi ve coğrafya olarak karşımıza çıkıyor. Bu gelişmeler de her zaman olumlu yönde de olmayabiliyor tabi.
Her ülkede yaşanan teknolojik gelişmeler az zaman farkıyla aynı olsa da, sosyolojik, siyasal, ekonomik gelişmeler ve coğrafya farklı olduğundan, bütün dünyadaki Z kuşağını bir torbaya konulup aynıymış gibi değerlendirilmesi gerçekçi değildir.
Herkesin bilir bilmez havalara uçurduğu Z kuşağı konusunda ben çok iyimser değilim mesela. Hele özellikle Türkiye'deki Z kuşağı konusunda, bireysel istisnalar kaideyi bozmadan hiç iyimser değilim.
Bu Z kuşağının başarılı olan ve övgüyü hak edenleri tabi ki var ve çok azınlıktalar.
İyilerinin özellikleri;
Kendinden önceki kuşaklarla diyalog kurabiliyor, hayatta bir amaçları ve idealleri var, teknolojiyi bireysel donanımı için kullanıyor, kitap okuyor, soyut ve somut düşünebiliyor, bireysel becerileri yüksek, yeni fikirler üreten gençler.
Bunlar Z kuşağı içinde oldukça azınlıktalar ama övgü olacaksa işte bunlar övülmeye layık Z kuşağıdır. Bunlar başarılı olacaklar ve diğerlerini yöneteceklerdir. Zaten yeni dünya düzeninde, Endüstri 4.0 ve 5.0 da bu insanlara ihtiyaç duyulacak, bu özelliklerde olmayanlar ise işe yaramaz sınıfında ömürlerini geçireceklerdir.
Çoğunluk olan ve görülmemeye çalışılan berbat Z kuşağı özellikleri;
Sorumsuz, iletişime kapalı, az kelime bilen ve ancak o kelimelerle iletişim kuran, teknolojiyi eğlence aracı olarak gören, hayatta amacı ve ideali olmayan, kitap okumayan, soyut düşünceden uzak, eğitim ve öğretimi eziyet gören, çalışmayan, dünyayı elindeki cep telefonundan ibaret sanan, toplumsal kuralları bilmediği için kamu düzenini yadırgayan, uyamayan, yaşadığı anı tarihin başlangıcı ve sonu sayan, üretemeyen, el ve vücut koordinasyonu zayıf, becerileri kısıtlı ama ukala bir Z kuşağı... Hatta epeycesi de bayağı mongol...
Hiç tasvip etmediğim bir yazar Z kuşağı için "Megabayt dağıtarak Z kuşağının oyları alınabilir" diyor ya, bence doğrudur ve ikinci tip Z kuşağı için bu sonuç alınabilir bir yöntemdir.
Şimdi bu iki tip Z kuşağını aynı torbaya koyup hep olumlu değerlendirmek mümkün mü?
Mesela, Fen Lisesine giden Z kuşağıyla, İmam Hatipe giden Z kuşağını hangi ortak paydada değerlendireceksiniz?
Mesela, Türkiye'de terörle, toplumsal travmalarla, ekonomik krizlerle büyümüş bir Z kuşağıyla, İsviçre'de büyümüş bir Z kuşağını nasıl aynı torbaya koyacaksınız?
Bu kuşak farkı binlerce yıldan beri vardır ve bundan sonra da olacaktır. Her kuşakta başarılı olanlar ise kendinden önceki kuşaklarla doğu iletişim kurup, kendi kuşağının ve coğrafyasının şartlarını en iyi değerlendiren ve kendinden sonraki kuşağı da anlamaya hazırlık yapanlardır.
Onun için gerçekçi olmak lazım, sırf Z kuşağı diye bunların yeni model üstün teknolojiyle üretilmiş beyin taşıdığını düşünmek gibi yanlışa düşmeyelim.