Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 20 Temmuz da; Bize Türkiye’nin birikimi lazım. Bizim en iyi 11’imiz hazır. Çünkü buna Türkiye hazır.."
8 Eylül de Eğitimde kıyametleri kopartmamız lazım
25 Ekim de Eğitimi yoğun bakımdan çıkartıp nekahat dönemine sokmamız lazım
29 Kasım Eğitim de yeni bir hikaye yazmamız lazım.
Doğrusu yukarıdaki açıklamalar ile 16 Aralıkta bakanların görev dağılımı yapıldı haberleri oldukça çelişkili geldi bize. Bir yandan acil bir şeyler yapmak gerektiği kanaatinizi ortaya koyacaksınız öbür yandan görevi aldığınız günden bugüne beş ay gibi bir zaman geçtikten sonra bakanlıkta görev dağılımının resmileştiği yazıları paylaşılıyor.
Sayın bakan; Temmuz ayında on birimiz hazır, biz hazırız demişsiniz, görev dağılımını on beş Aralıkta yapmanız bir çelişki değil midir? Üstelik sizin deyiminizle eğitim yoğun bakımdayken, hani ameliyata hazırdınız. Siz görev bölümü yapıncaya kadar önlüğünüzü giyip neşteri elinize alıncaya kadar yoğun bakımdaki hasta çoktan can çekişmez mi? Haydi diyelim o kadar da kötü değil canım hasta nekahat dönemindedir. O zaman da hemen tedavi uygulamanız gerekmez mi? Acil olarak verilecek ilaçları, vitamin takviyeleri, beslenme programlarını hayata geçirmeniz gerekmiyor mu?
Sayın bakan sizleri yavaşlatan, ayağınıza dolanan birileri mi var, varsa neden kamuoyuna açıklamak istemiyorsunuz?
Yoksa siz tedbir sunuyorsunuz, icraat öneriyorsunuz da buna karşı direnç gösterenler mi vardır? Sahi bu kadar acil çözülmesi gereken probleme sahip bir meseleyi çözmek adına neden ciddi bir adım atamıyorsunuz?
Sayın bakan bakanlık üst düzey yöneticilerini sizin belirlediğiniz on birle mi sahaya çıktınız, yoksa o on birden birçoğu elendi mi?
İl, ilçe müdürlerinin hala aynı merkezden ve sizin insiyatifinizin dışında ya da size sorulmadan atanmadığından emin misiniz? Okul Müdür ve Müdür Yardımcıları için 2019 Şubatında bir sınav yapacağınız ve buna bütün kurum müdürlerinin katılmasını isteyeceğinizi söylediniz. Eğer böyle bir niyetiniz var idiyse neden bir an önce sınav takvimini açıklamıyorsunuz? Yoksa buna da kuvvetli bir direnç mi vardır?
Sayın bakan madem ki mülakatın torpil olduğu kanaatine sahipsiniz o göz göze değil sınavla yönetici seçip liyakat ve ehliyeti önemsiyorsunuz!. Peki sizin döneminizde bir Şube Müdürlüğü mülakatı yapıldı, eskisi kadar olmasa da listelerin size ya da sınav komisyonlarına ulaştığına eminiz neden hemen müdahale edip bu arkadaşları sınav puanıyla atayalım demediniz? Yoksa burada da mı işinize karışan vardı. Bunun gizlisi saklısı yok aslında. Biz müdür ve müdür yardımcısı aldık alacağımız kadar. Bunlara dokunma ne yaparsan yap diyenleri hep birlikte ibretle takip ettik. Bu da gösteriyor ki ayağınıza paranga vurmaya çalışanlar var. Yol almanızı engelleyenler var. Çıkın ve bunu kamuoyuna anlatın ve oradan gelecek güçlü destekle bu parangaları çözün istiyoruz.
Sonuç olarak ülkemizde kendisini devlet işleyişinin üzerinde gören güç odakları her zaman oldu. Ancak görünen o ki o odaklar Milli Eğitime yeni bir soluk getirmeye çalışan Sayın Ziya Selçuk’un da önünü kesmekte, kendisini yavaşlatmakta ve icraat yapmasına müsaade etmemektedir. Sözün özü Milli Eğitim Bakanlığının bürokraside hiçbir değişiklik yapamaması, yönetici atama takvimini yayınlayamaması, bazı vakıf ve derneklerin hala eğirimin içinde olması, öğrencilerden para toplanılması, ders saati içerisinde sınıfta öğrenci alınarak medeniyetler kulübü, ülfet- muhabbet, inkişaf gibi hala bir sürü lüzumsuz işle uğraşması bize gösteriyor ki Bakan Bey’in yol almasına güçlü bir direnç vardır.