MEVLÜT KANDİLİ VESİLESİYLE….
PEYGAMBERLERİN MİRASÇILARI: ŞAFAK BULUTLARI'NIN ÇOCUKLARI
İnsanlığın büyük bir varoluşsal felâket yaşadığı içinden geçtiğimiz zorlu zaman diliminde, Kur'ân'ın hakikatinin hayatımız olabilmesi için “şafak bulutları” olarak tarif edilen sahabe gibi, insanlığın önünü açacak, veresetü'l-enbiyâ şuuruyla pergelin sabit ayağını İslâm'ın dünyasına basacak, pergelin hareketli ayağıyla da geçmiş ve gelecek spektrumlarındaki bütün insanlık birikimlerine uzanacak şekilde yetiştirilecek âlim, ârif ve hakîm şahsiyetlerinden oluşan ön alacak, ön açacak, çağrısı çağını kuracak öncü kuşaklara, yalnız insanlara ihtiyacı var insanlığın.
Bu öncü kuşaklar dünyanın başka bir coğrafyasından değil, bizim coğrafyamızdan çıkacak... Batı'dan, Çin'den, Hint'ten insanlığın önünü açacak, insanlığa Nebevî soluk üfleyecek öncü kuşakların çıkmasını beklemek abesle iştigal etmek, olmayacak duaya âmin demektir.
İnsanlığın yükünü omuzlarında hissetme şuuru ve ruhu, bu toprakların insanında var nüve olarak da olsa.
MAARİF SİSTEMİNİN 3 SÜTUNU: AKIL + KALB = RUH
İşte bize düşen, bu tohumu toprağa düşürecek hem aklı hem de kalbi harekete geçirecek ve sonuçta insanlığa İsrafil'in diriltici sûruna benzer taze bir ruh üfleyecek öncü kuşakları yetiştirecek uzun soluklu bir Maarif sistemi kurmak yeniden.
Bunun için medrese ve tekkenin hem dışa hem içe dönük yanını, hem aklı hem ruhu harekete geçirecek pilot Maarif kurumlarını hayata geçirmek zorundayız.
Öncelikli olarak yapılması gereken, İngiltere'deki Oxford ve Cambridge'in, Fransa'daki Sorbonne'un, Amerika'daki Ivy League üniversitelerinin işlevini görecek Ehl-i Suffe'nin özünü teşkil ettiği, Nizamiye Medreseleri'nin Selçuklu ve Osmanlı medeniyetini yemiş verdiği, Batı'daki üniversitelerin hepsine kaynaklık ettiği kendi maarif sistemimizi sil baştan inşa etmektir.
Bunlar, orta ve uzun vadede yapılması gereken öncelikli atılımlar.
Kısa ve orta vadede ise, mevcut eğitim sistemini kendi medeniyet dinamiklerimiz doğrultusunda pergel metaforu ekseninde sil baştan yeniden yapılandırmamız gerekiyor.
Benzer atılımları yine medeniyet tasavvurumuz çerçevesinde, fikir, kültür, sanat ve medya hayatımız için de gerçekleştiremezsek, yok olmaktan kurtulamayız.
***
Bu anlayış ekseninde kandillerin verdiği mesajları yorumlaya bilirsek önümüzü daha net görebiliriz; Kandilinizi kutlar selamlar saygılar sunarım sevgili dostlara