Merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan, çevre illerde de hissedilen depremde hayatlarını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar ve aileleri ile ülkemize sabır diliyorum. Yüce Yaratan Rabbimiz ülkemizi bu ve benzeri felaketlerden muhafaza eylesin.
*
Haberlerden ve basından, görsel yayınlardan izlediğimiz kadarıyla, AKUT kurtarma ekibinin, Sağlık teşkilatının, yaptığı olağan üstü organize kurtarma çalışmalarıyla, yurttaşımızın cömertçe yaptığı maddi ve manevi yardımlarıyla, mağdura kollarını açmış insanımızla Millet olmamızın gururunu yaşadık.
*
Ülkemiz fay hatları üstünde; olası deprem, ciddi bir mesele ve affı yok. Elazığ depremi ise bizim için telafisi olmayan bir ders.
Onbinlerce bina sağlamken 72 bina çöküyorsa, hatta sağlam binanın hemen bitişiğindeki bina çöküyorsa; bir önceki depremde hasar gören binanın sıva ile kapatıldığı ve bu depremde çöktüğü biliniyorsa; kimsenin sorumluluğu kadere atmaya hakkı yok.
*
Özellikle konunun uzmanları, depremsel bölgeyi nokta atışı işaret edip uyarmış; bu konuda projeler hazırlamış ancak bu projeler, tıpkı meclise sunulan depremle ilgili araştırma önergesinde olduğu gibi, reddedilmişken; devletin görevini layığıyla yaptığını söylemek mümkün değil.
*
Sağlam binalar, toplanma alanları, afet sonrasında gerekli malzemelerin hazır bulundurulması; uzmanları dinlemek; çılgın projelerden vaz geçmek; kaynakları doğru kullanmak… Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yapamayacağı şeyler mi?
Evet depremin meydana gelmesini engellemek mümkün değil. Ama depremden en az zayiatla kurtulmak mümkün. Bunun yolu da bilimden akıldan geçer.
Yeter ki insan hayatı, her şeyin üstünde tutulacak kadar önemsensin.