( 12 Adalar Lozan'da Verilmemiştir !...)
LOZAN'DAN ÖNCEKİ TARİHSEL DURUM
Genellikle 24 Temmuz 1923 Lozan Anlaşması düşmanlığı, kendisini derin tarihçi sayan fesli KADİR MISIROĞLU'NUN yazdığı 3 ciltlik '' Lozan Zafer mi Hezimet mi?'' adlı kitabından sonra
yaygınlaşmıştır...Kendilerini ''alternatif
tarih yazarları'' olarak adlandırılan bu kişiler tarafından, Lozan Antlaşması, Lozan düşmanlığına dönüştürülmüştür..
Okuma yazmayı sevmeyen gençlerimizin çoğu her şeyi internetten öğrenme alışkanlığında olduklarından, meseleyi anlayıp dinlemeden, Lozan'ı bir mağlubiyetmiş gibi algılamaya başladıkları görülmektedir...
Lozan Anlaşmasının gerçek mahiyeti ancak, 143 maddeden oluşan Lozan Anlaşmasının metni, Meclisteki Lozan görüşmelerinin tutanakları,Lozan'ın yazışma ve telgrafları ve Lozan üzerine yazılmış yerli ve yabancı bilimsel kitapları, Yazar BİLAL ŞİMŞİR'İN LOZAN GÜNLÜKLERİ kitabı- Ali Naci Karacan'ın Lozan adlı kitabı -İsmet İNÖNÜ'NÜN HATIRALARI- RIZA NUR'UN Lozan Hatıraları- TAHA AKYOL'UN Bilinmeyen Lozan kitabı- Joseph C. Grewin Lozan Günlüğü adlı eseri ve sayısız bilimsel kitapları okumadan kimse Lozan hakkında ileri geri cahilce laf söyleme hakkına sahip olamaz!..
HAÇLI SEFERLERİNDEN LOZAN'A !...
Haçlı seferleri 11.y.yılın ortalarından itibaren Türklerin Anadolu'yu yurt edinmeye başlamalarından aşağı yukarı yarım asır sonra Büyük Selçuklu Devletinin sürüklendiği iç karışıklıklardan faydalanmayı fırsat bilen Avrupalıların, '' Kutsal Toprakları Kurtarmak'' sloganı ile Türkleri Anadolu'dan atmak ve Anadolu ile birlikte Orta Doğu'yu da ellerine geçirmek maksadıyla düzenledikleri siyasi ve dini amaçlı askeri bir harekettir...
İşte LOZAN ANLAŞMASI, İstiklal Savaşının bitmesinden ve kazanılmasından sonra batılıların 1000 yıldır devam eden Haçlı Seferlerini neticesiz bırakan bir anlaşmadır.
1683 İKİNCİ VİYANA kuşatmasından sonra Osmanlı, Avrupa'da ki topraklarını kaybetmeye başlamıştır. 1699 KARLOFÇA ANLAŞMASI ilk defa toprak kaybedilen anlaşmadır...2.ci Abdülhamit dirayetli bir padişahtır. Zekidir, dış politikada uzmandır, aynı zamanda belki de şartlar icabı fazla şüpheci ve vehimli bir padişahtır... Osmanlının düşmanlarını kendi aralarında yıllardır oyalamasını bilmiştir. Fakat 33 yıllık yönetimi zamanında Avrupa'da ki topraklarımızın tamamı, Balkanların büyük kısmı elimizden çıkmıştır.
Osmanlı tarihinde EN ÇOK TOPRAK ABDULHAMİT zamanında kaybedilmiştir... Bu zamanda MISIR, TUNUS, SIRBİSTAN, KARADAĞ, ROMANYA VE KIBRIS OLMAK ÜZERE; TÜRKİYE'NİN 2 KATINDAN FAZLA TOPLAM 1.5 MİLYON KM2 VATAN TOPRAĞI KAYBEDİLMİŞTİR.
Atatürk ve İnönü'yü İKİ AYYAŞ olarak suçlayanlar; İlk rakı, bira ve şampanya fabrikalarının Abdülhamit zamanında açıldığını mutlaka bilmektedirler!...1901 Yılında TEKİRDAĞ'DA İLK RAKI FABRİKASI, Yine İLK BİRA FABRİKASI bu devirde açılmıştır...
Hatta bir yılda 10 Milyon litre BİRA tüketildiğini kitaplar yazar. Oysa ki bu rakama Cumhuriyet Türkiye' sinde ancak 1940 yılından sonra gelinmiştir!.. Hatta ilk KERHANE DE bu zamanda açılmıştır. Maksadımız Abdülhamit'i övmek de yermek de değil.Tarihi gerçekleri neyse onu söylemek ve yazmak vazifemizdir....
LOZAN ÖNCESİ ÜLKENİN DURUMU
Bilindiği gibi Lozan; 1911-1912 Balkan savaşları, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, ardından Kurtuluş Savaşı olmak üzere; en az 10 yıl aralıksız savaşan Türk Milletinin, bu savaşlara LOZAN'DA son veren bir barış anlaşmasıdır..10 yıl içinde Evlad'ı Fatihan bütün RUMELİ kaybedildi. Sadece Rumeli'de kaybettiğimiz vatan toprakları 180.000 km2 dir. ARAP topraklarının da tümü kaybedilmiştir.
Osmanlı,1.'inci Dünya Savaşından mağlup olarak çıktı.İtilaf Devletleri ile Osmanlı arasında 10 Ağustos 1920'de SEVR anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Osmanlı toprakları, İngiltere, Fransa, İtalya,Yunanistan tarafından paylaşılıyordu.Türk Milletine ise Orta Anadolu'da Konya başkent olacak şekilde küçük bir toprak parçasından başka bir yer bırakılmadı...
Belki de Türk tarihinin en acımasız ve en onursuz anlaşması,başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının başlattığı İSTİKLAL SAVAŞI ile, SEVR PAÇAVRASI uygulanmadı. İstiklal Savaşından galip çıkan Türk Milleti, Atatürk'ün önderliğinde düşmanları Lozan'da masaya oturtmak zorunda bıraktı.
Savaşlardan yenik çıkan Osmanlı, Balkanları tamamen boşaltmıştır. Adriyatikten, Edirne'ye kadar, Rumeli'deki Müslüman Türk ahalisi TEHCİRE tabi tutulmuş, katliamlara maruz kalmış, insanlar yollarda aç, sefil, çıplak, yoksulluk içerisinde Anadolu'ya göç etmek zorunda kalmıştır. Balkanlarda ki büyük Türk gücü yok edilmiştir.
Rumeli'den Anadolu'ya göçler esnasında 5 MİLYONA yakın MÜSLÜMAN TÜRK EVLADI yollarda öldürülmüş, salgın hastalıklarla telef olmuş, işkencelerden geçmiş, yalınayak çamur deryası içinde aç, susuz bırakılmış belki de tarihin en büyük KİTLESEL KATLİAMI VE SOYKIRIMI YAPILMIŞTIR....
İşte aralıksız devam eden bu 10 yıllık savaşın sonunda,Türk Devletinin belki de en az 1 MİLYON insanı, TOPAL, KÖR, ÇOLAK VE SAKAT kalmıştır....Yine Lozan öncesi devam eden 10 yıllık savaş süresinde Anadolu İnsanın yiyecek bir kuru ekmeği, giyecek elbisesi bile yoktur.
İnsanlar açlıktan, yoksulluktan, savaşmaktan tamamen bitap düşmüştür.Bu şartlar altında kazanılan Kurtuluş Savaşından sonra, İSMET İNÖNÜ LOZAN'A giderken; bütün millet açıkça söyleyemezse bile, kadını, yaşlısı, çoluk çocuğu, askeri, belki de herkes ne pahasına olursa olsun artık bir barış yapabilmek için insanlar gizli, açık dualar etmişlerdir!...
Osmanlı,1.'inci Dünya Savaşından mağlup olarak çıkınca; İtilaf Devletleri ile Osmanlı arasında 10 Ağustos 1920'de SEVR anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre Osmanlı toprakları, İngiltere, Fransa, İtalya,Yunanistan tarafından paylaşılıyordu.Türk Milletine ise Orta Anadolu'da Konya başkent olacak şekilde küçük bir toprak parçasından başka bir yer bırakılmadı...
LOZAN Konferansı devam ederken, İstanbul ve Çanakkale boğazları,müttefik kuvvetlerin işgali altındadır.İstanbul İngilizlerce işgal edilmiştir.Boğazlarda İngiliz savaş gemileri,İzmir Limanında ise Fransız Savaş gemileri mevcuttur..Bu durum bile Lozan'da büyük tehtid olmuştur.
Toprak kaybetmeye başladığımız 1699 Karlofça Anlaşmasından tam 224 yıl sonra milletin MAKUS TALİHİNE LOZAN'DA DUR DENİLMİŞTİR...Büyük toprak kayıpları 24 Temmuz 1923 Lozan Anlaşmasıyla son bulmuştur...1683 II.Viyana Kuşatması mağlubiyetinden sonra uluslararası sözleşmelerde galibiyetimiz olan tek belge LOZAN'DIR.
1699 Karlofça Anlaşmasıyla başlayan geri çekilmemiz Rusların ÇATALCA'YA dayanmasına kadar varır. Hıristiyan Dünyasının TÜRKLÜĞÜ YOK ETMEK İÇİN başlattıkları HAÇLI SEFERLERİ ancak Lozan'da son bulmuştur.
Romanyalı bir diplomat olan G.DJUVARA yazmış olduğu; '' TÜRKİYE'NİN PAYLAŞILMASI HAKKINDA 100 PROJE...'' kitabında yer alanlar teker teker uygulamaya konulmak istenilmiştir.Bütün bu hain emeller Lozan'da bir paçavra gibi Atatürk gibi bir deha sayesinde yüzlerinde parçalanmıştır...
Tarihte İranlılarla yaptığımız 1639 Kasr'ı Şirin Anlaşmasından sonra belki de kesintisiz barış sağlayan tek anlaşma Lozan'dır. 1.Dünya Savaşından sonra Devletler arasında imzalanan tüm anlaşmalar (1939- 1945) 2.inci Dünya Savaşının başlamasıyla bozulmuştur. Sadece Lozan Anlaşması 95 yıldır kesintisiz devam etmektedir!...
250 Yıldır Türkler'i Anadolu'dan atmak ve tekrar Orta Asya'ya sürmek isteyen emperyalist devletlerin başta; İngiltere- İtalya-Fransa olmak üzere masa başında da Türkiye'ye karşı 7 düvel ittifak halinde birleşmişlerdir..
Lozan düne kadar HASTA ADAM olarak adlandırılan ve masa başında mirası paylaşılan,toprakları yağmalanan Türk Milleti'nin Kurtuluş Savaşı sonucunda ve masa başında 7 düvele karşı ÖZGÜRLÜK ve BAĞIMSIZLIK mücadelesini kabul ettirdiği bir anlaşmadır...
MİSAK'I MİLLİ
Son Osmanlı Meclisi Mebusanın da kabul ettiği Misak'ı Milli sınırlarının tamamı kurtarılamamış olunsa da büyük ölçüde tahakkuk etmiş bir anlaşmadır.Tabii ki elde edilen netice arzu edilenin en ideali değildir!..Bir MUSUL MESELESİ burada tartışılamayacak kadar uzun ve çetrefelli bir konudur...
LOZAN'IN BAŞARI ÖLÇÜSÜ
MİSAK'I MİLLİ Mİ SEVR Mİ?...
Lozan 1.Dünya Savaşı sonrası imzalanan son ULUSLAR ARASI Anlaşmadır.Türkiye Devletinin Uluslar arası tanınmasını sağlayan KURUCU ANLAŞMADIR. Türkiye Cumhuriyeti'nin TAPU SENEDİDİR... 1912 'den itibaren 10 yıldır savaşmakta olan bir devlet ve toplum açısından bir BAŞARI ve ZAFERDİR...
Lozan'ı başarı olarak görenlerin ölçütü, ATATÜRK'ÜN imha belgesi olarak gördüğü SEVR Barış Anlaşması esas alınırken, HEZİMET şeklinde değerlendirenlerin ölçütü ise; Misak'ı Millidir olmaktadır..
Bugün Lozan'ı tenkit edenler 2018 Türkiye'sinde 2004 yılından bu zamana kadar, 14 yılda vatan toprakları olan 18 ADAYI tek kurşun atmadan YUNANİSTAN'IN İŞGAL ETMESİNE HİÇ SES ÇIKARAMADIKLARI DÜŞÜNÜLÜRSE, Lozan'ın önemi daha iyi anlaşılacaktır!...