• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
01:36
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora gözaltı!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
  3. 3 Mayıs Türkçüler Günü Kutlu Olsun
Yayınlanma: 04 Mayıs 2025 - 23:05

3 Mayıs Türkçüler Günü Kutlu Olsun

04 Mayıs 2025 - 23:05
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
3 Mayıs Türkçüler Günü Kutlu Olsun
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Herşeyde hukuk

Her milletin bir milli ülküsü olmalıdır. Milli şuura sahip sahip olmayan her millet, sürüden ve yığından farkı olmaz. Tarihe mal olmuş her davanın bir ülküsü vardır.

Ülkü değerlerini, maddeden ve inançtan manaya taşıyan, düşünceden teoriye, fiiliyattan aksiyonerliğe yükselten, gönül erleri, dava adamları dediğimiz ülkücüleri vardır.

Bize göre 3 Mayıs bir bayram olmaktan ziyade, milli iradenin ayaklanması ve aksiyoner hale geldiği günün yıl dönümüdür.

NİHAL ATSIZ Hocayı anlayamayanlar ya da anlamak istemeyenler onun görüşlerini hemen ırkçılık olarak değerlendirmektedirler. Çok da önemli değil, kimler nasıl değerlendirirse değerlendirsin…

ATSIZ Hocaya göre de; Türkçülük asla bir İslam karşıtlığı değildir. Türk milletinin tarihten bu yana unutulmuş ve unutturulmuş tüm asli değerlerine sahip çıkarak, yaşatmanın adıdır.

NİHAL ATSIZ, Türkçülük anlayışının tarihten bu yana en keskin ve tavizsiz Türk milliyetçisi ve idealleri uğruna tabutluklara girmeyi göze almış bir fikir önderidir.

Ülkücüleri olmayan hiçbir dava omuzlarda yükselmez...İnsanı var eden ve bütünleştiren değerleri ayakta kaldıkça, kökleşen duygular güçlendikçe, milliyet duygusu da mütemadiyen devam edecektir..

Türk milletinin gücü de, zaafı da hemen hemen aynı merkezde saklıdır. Türk milleti, güçlü, dirayetli, Türk gibi düşünen güçlü lider ve idareci kadrosuna sahip olduğu her zaman, coğrafyasında, dünya tarihinde hükümran olmuş ve büyük devletler kurmuş, yaşadığı çağa kafa tutmuştur. Bunun tersinde ise zaafa uğramıştır...

Tarih kurmuş, tarih yapmış, yaşadığı her çağa damgasını vurmuş asil millet olmanın getirdiği bir çok hasletler mevcuttur...Türk Milleti, bağımsızlığına düşkündür, karakter sahibidir, idealisttir, bir o kadar hürriyetine düşkün olmanın yanında disiplini de sever..

Sabırlıdır, devletinin ve milletinin bekası için katlanamayacağı ızdırap çekemeyeceği hiçbir sıkıntı yoktur.. Lakin; bu özelliklerin anlamayan veya suistimal eden iç ve dış düşmanlar, Türk milleti hakkını aramaya karar verdiği gün, önünde hiçbir engelin duramayacağını ve o gün Türk’ün tam bir BOZKURT olduğunu da göreceklerdir...

Milletimizi yükselten milli değerlerimizin zaman zaman kesintiye uğradığı zamanlar da olmuştur mutlaka... İmparatorluk coğrafyamızda asli kurucu unsur olan Türkler; zaman içinde horlanmış, dışlanmış, adeta kendi adını ve Türk olduğunu söylemekten bile aciz hale getirilmiştir.

Azınlıkların tüm hakları korunurken, farklı milletlere aşırı sevgi ve ihtimam gözetilirken maalesef devletin kurucusu ve asli unsuru olan Türk milleti horlanmış, küçük görülmüş, sadece savaş ve vergi toplama zamanlarında hatırlanmıştır.

Devletin yönetici irade ve kadrolarından zaten uzaklaştırılmıştır.... Kendilerini inkar etmeseler bile Türk yerine ‘’ Osmanlı’’ adını kullanmışlardır!...

Ermeniler sadıka'i millet, Araplar kavmi necip millet, Rumlar saygı duyulan millet olarak kabul görürken, Devleti Alinin asli unsuru ve kurucusu olan Türkler ise ''Etraki bi idrak'' ( algılaması kıt millet, idraksiz millet, anlayıştan yoksun Türk, kaba millet, eşek millet !...) gibi çok zamanlar aşağılayıcı ve küçük düşürücü anlamlarda kullanılmıştır ....

Son zamanlarda ise imparatorluğu yıkılmaktan kurtarmak için, ''Osmanlılık..’’ tezi savunulmuşsa da bir faydası olmamıştır. Halbuki, Osmanlı tabiri Türk soyundan olan Osman oğullarının yönetimine verilmiş bir isimdir..

Tarihin en büyük dört imparatorluğundan biri olan Osmanlı Türk İmparatorluğu 623 yıllık zamanda ve devletin içinde çok sayıda azınlıklar ve tebaa olmasına rağmen bütün savaşlarını Türkler yapmıştır diyebiliriz.

Zaman içinde devlet zayıfladıkça ayakta tutabilmek ve azınlıkların kopmasını önlemek adına, sayısız tavizler verilmiş; bütün azınlıklar milliyet mücadelesine girmişken asli unsur Türk milleti adını söyleyememiş, mefküresiz ( Ülküsüz) ve idealsiz bırakılmış, nasıl ne yapacağını, nasıl davranacağını bilememenin acziyetini yaşamıştır!..

İşte bu hal içinde, Tarihten ve Osmanlı’dan acı tecrübelerle; devletimizi kuran irade, Cumhuriyet Türkiye’sinin kuran felsefi irade, milliyetçilik ülküsüne dayanmış olsa da; 2.Dünya Savaşının getirmiş olduğu soğuk atmosfer, milliyetçilere karşı her türlü iftira kampanyasının oluşmasına da kapılarını açmıştır..

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Türkiye’si laik temeller üzerinde ve halkın değerleriyle bütünleşen, İslam’ı reddetmeyen, akılcılıkla İslam’ı bütünleştirerek İslam’ın özüne dönen, Arap taassupçuluğu ve tutuculuğundan uzak, hakiki İslam’a önem veren, din adı altında milli iradeyi dışlamaya da izin vermeyen bir din anlayışını benimsemiştir

Halkın inançlarına, mabetlerine, töresine karışmamıştır...

Atatürk’ün ölümünden sonra laik düzende ki İslam’a saygılı anlayış; kısmen dini arka planda gören "Tanrıcılık" anlayışına kaydığı gözlenmiştir...Biraz da devleti idare eden kadro ülkeyi savaşa sokmamak adına, savaştan önce HİTLER’E, savaştan sonra da STALİN’E dost ve şirin görünme politikaların uygulamıştır.

Milli eğitimde köklü değişiklikler getirmesi o zaman ki TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİ derin endişelere sokmuştur..

Savaşın sonunda Nazi Almanya’sının yenilmeye başlaması ve Sovyetlerin kurtuluş savaşında ki yaptığı yardımlar (esasen bu yardımların çoğuna yakını SSCB birliği içinde ki Türkler tarafından yapılmıştır, Sovyetler aracı olmuştur...)

Sovyet Rusya’nın ülkemizde kurduğu sanayi tesisleri gibi sebepler de nazara alınarak, iktidar yanlısı aydınlar milliyetçilik karşısı söylemleri geliştirmişler ve iftira kampanyası başlatmışlardır..

İnönü iktidarını destekleyen bir çok yarı aydın kesim Türk milliyetçilerine karşı, ‘’..FAŞİST, IRKÇI, TURANCI...’’ damgalarını vurarak saldırarak iktidarı kışkırtmayı başarmışlardır...

1944 TURANCILIK DAVASI

Her olay bulunduğu zaman içinde ki şartlara göre değerlendirilmesi gerekir. Maksadımız geçmişin acı ve yaralarını kaşımak olmasa da o günkü olayları kısaca hatırlatmadan 3 MAYIS’IN MANA ve ÖNEMİNİ DE anlayamayız..

Zamanın Başbakanı ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU aslında milliyetçi bir kişidir. Hatta mecliste ki bir konuşmasında;

‘’... Türk’üz, Türkçüyüz, Türkçülük bizim için bir kan meselesi olduğu kadar bir kültür meselesidir...’’ diyecek kadar o zaman ki devletin politikasına ters düşen etkili söylemlerde bulunmuştur..

Fakat CHP iktidarının çift yönlü politikaları ve siyaseti yüzünden, Milli Eğitim’de KOMÜNİST fikirlerin yayılarak, müfredat kitaplarına girdiği ve o zaman ki sol düşüncenin etkisiyle Türk milli kültürü yerine ENTERNASYONEL kültürün esas alınması, vatansever ve milliyetçi cenahta derin endişeler meydana getirmiştir..

NİHAL ATSIZ’IN ORKUN dergisinde, birincisi 20 Şubat 1944, ikincisi de 21 Mart 1944’de Başbakan’a yazdığı iki açık mektupla, komünist faaliyetlerin ve milli kültüre cephe alanların deşifre edilmesi olayların fitilini ateşlemiştir..

Milli Eğitim Bakanı Sebahattin Ali ile Sadrettin Celal’ın yıkıcı ve Sovyet yanlısı faaliyet ve ihanetlerini, NİHAL ATSIZ belgelerle ispatlamıştır.. Bunun üzerine Sebahattin Ali, Atsız aleyhine davalar açmıştır..

Mahkeme günü olan 3 Mayıs 1944’de binlerce milliyetçi Türkçü Üniversite talebeleri muhteşem bir nümayişle aynı gün komünizmi lanetlemişlerdir..

3 Mayıs 1944, Türk milliyetçilerinin ideallerini yaşatma uğruna, bedenlerinin tabutluklara sokulduğu, fikirlerinin ise bir ideoloji haline gelerek sınırların dışına taştığı bir dönemin adı olmuştur...

Türk milliyetçilerinin tabutluklarda işkencelere uğraması milat sayılarak, milliyetçi düşüncenin aksiyoner hale gelmesinde kanaatimizce tarihimizde İKİNCİ ERGENOKON olmuştur..

Devletin içine , yapısına ve tüm okul kitaplarına kadar giren Türk düşmanlığı ve her fırsatta milliyetçileri küçük düşüren ve iftira atılan yayınların yapılması, milliyetçilerin sürekli, KAFATSÇI, FAŞİST, IRKÇI gibi ithamlara maruz kalınması karşısında edebiyat öğretmeni NİHAL ATSIZ, tarihi uyarı mektuplarını yazmak zorunda kalması bir döneme adını vurmuştur. Hedef aldığı kişi zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’ dir..

Nihal Atsız- Sebahattin Ali davasının ikinci duruşması Ankara’da 3 Mayıs 1944 günü yapıldığında, bütün Ankara meydanları, taşradan gelen milliyetçilerin desteği ile de dolmuş taşmış, adeta Ankara o güne kadar böyle bir gün görmemiştir..

Milliyetçi - Türkçüler dövülmüş, yaralanmış, fakat geri adım atmamışlardır. Adliye salonu almamıştır. Zamanın iktidarı ve Cumhurbaşkanı İnönü, milliyetçilerin uyanış ve şahlanışından fena halde ürkmüş olduklarını vermiş olduğu demeçlerde görülmektedir.. İnönü 19 Mayıs 1944’de yaptığı tarihi konuşmada, devam eden davanın Savcısı olduğu fikri ayan beyan ortaya çıkmıştır...

Artık bu konuşmadan sonra, iktidar milliyetçi avına çıkarak tutuklamalar başlamıştır.. Her biri birkaç m2 tabutluklarda ve başlarında 500 voltluk ampullerle ve çeşitli şekilde işkencelere maruz kalmışlardır..

Başta NİHAL ATSIZ, BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ, NEJDET SANCAR, ZEKİ VELİDİ TOGAN, REHA OĞUZ TÜRKKAN, ve bir çokları ‘’IRKÇILIK VE TURANCILIK’’ davasından yargılanarak beraat etmişleridir.. Ama işkenceler sonucunda sakat kalanlar da çok olmuştur...

3 Mayıs 1944, Türk milliyetçiliğini unutturmak ve kazımak isteyen o zaman ki devlet politikasına meydan okumanın adıdır. Davanın başından sonuna kadar Nihal Atsız asla en ufak bir taviz vermemiştir..

Rahmetli Başbuğumuz TÜRKEŞ tarafından, 3 Mayıs TÜRKÇÜLER günü ilan edilmiştir.. Bu günü "Milliyetçiler Günü’’ olarak değiştirmek ve sulandırmak isteyenlerin niyetleri bize göre kasıtlıdır ve başaramazlar...

Milliyetçilik her milletin özüne mahsus olan idealin adıdır. Türkçülük asla İslam’ın emirlerine aykırı bir ırkçılık değildir.

Dünyanın her ülkesinde ki din adamları milliyetçi iken maalesef tek istisna, bizde ki din adamlarımızdır. Pek çoğu, İslam’a mal ederek ve bir suçmuş gibi milliyetçilere ve milliyetçi olmaya karşıdır...

Arapçılık ve Arap kültürü veya Arap sempatizanlığı Müslümanlığın bir gereğiymiş gibi mütedeyyin (dindar- dinci değil) insanlar aldatılırken, o veya başka etnik kökenlere aidiyet duymak tabi ve saygı ile karşılanırken, yasak olan tek milliyetçilik Türk milliyetçiliğidir!..

Ne düşünürlerse düşünsünler, bizim için de çok o kadar önemli değil!.. Bu konu ayrıca üzerinde durulması gereken bir husus olduğu ve kökleri tarihe dayandığından ayrı bir inceleme konusudur...

3 Mayıs Türkçüler Gününü, Milliyetçiler Bayramı olarak değiştirmek ve sulandırmak isteyenler bize göre kasıtlıdır ve başaramazlar. Milliyetçilik her ayrı milletin ideallerine sahip çıkmanın ve milletini sevmenin adıdır.

Oysa Türk milliyetçiliği, Türk Milletine aidiyet duygusu ile bağlanan , Türk milletine mensup olma şuurunu taşıyan, kendisini Türk gibi hisseden herkesin bağlı olduğu düşüncenin adıdır...

Bu vesile ile 3 Mayıs Türkçüler Günü, Türk Milletine kutlu olsun.. Ne mutlu Türk’üm diyene...

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi - 23 Haziran 2025
  • Ümit Özdağ Hocanın Tutukluluğu... - 11 Haziran 2025
  • Eyy Özgür Efendi, Kendine Gel, Kendine!.. - 05 Haziran 2025
  • Yeni Anayasa İle Üniter Devlet Yapımıza Tuzak Mı Hazırlanıyor?! - 29 Mayıs 2025
  • 1921 Anayasası Neden İstismar Ediliyor? - 19 Mayıs 2025
  • Şartsız, Amasız, Fakatsız Silah Bıraktırılmalıdır... - 11 Mayıs 2025
  • İklim Anlaşması Ve İklim Kanunu Nedir. Tasarı İçindeki Tuzak Maddeler !... - 19 Nisan 2025
  • Türk Devletler Teşkilatı - 08 Nisan 2025
  • Hayırlı Cumalar Demekle, Cumalar Hayırlı Olmuyor... - 29 Mart 2025
  • Türk Devletine Vatandaşlık Bağı İle Bağlı Olan Herkes Türk'tür. - 12 Mart 2025
  • Ademi Merkeziyetçilik Nedir. - 01 Mart 2025
  • Üç Perdelik ''İkinci Sülün Osman'' Tiyatrosu !. - 25 Şubat 2025
  • Kur'anı Kerim'in İnsanlığa Verdiği Mesaj - 08 Şubat 2025
  • "Kürt Sorunu" - 13 Ocak 2025
  • Haşhaşiliğin Günümüz Kitlesel Hareketler Üzerindeki Etkileri - 01 Ocak 2025
  • Yeşil Kuşak Projesinden, Büyük Ortadoğu Projesine - 12 Aralık 2024
  • Tarih Bunların Hesabını Sorar Bir Gün... - 01 Aralık 2024
  • Kılıçdaroğlu'nun Tarihe Hem Not, Hem İz Bırakan Manifestosu... - 25 Kasım 2024
  • Hukuk, Din Ve Devletin Temeli Adalettir - 08 Kasım 2024
  • Kırk Yıl Sonra Bir Arada Olmak - 29 Ekim 2024
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 9
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türkoloji ve Dil-2
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Güç Zalimin Olunca
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Sessiz Sadakat Vefa
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Orhan KILIÇOĞLU
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Ali Kemal Gül
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen Zamların Emekli Maaşına Yansıması İçin İmza Kampanyası Başlatıldı
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen...
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
LGS sorularını sızdıran dönerci çıktı: Bakan 'yakaladık' dedi
LGS sorularını sızdıran dönerci çıktı: Bakan 'yakaladık' dedi
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim