(Geçen bölümlerden devamla)
....Buradan Karaoğlanoğlu Şehitliğine geldik. 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatına katılan Albay Halil İbrahim Karaoğlanoğlü, 21 Temmuz 1974'de şu an Özgürlük ve Barış Müzesi'nin bulunduğu bina önünde yanındaki erlerle blümeraber şehit edilmiştir. Övünç madalyası oğluna takdim edilmiştir. Ruhları şad olsun.
Mustafa Kemal:" Efendiler Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece bu bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır.Kıbrıs'a dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok önemlidir."demiştir.Bilindiği üzere 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması ile Kıbrıs'ta İngiliz egemenliği de hukuken tanınmıştır. Memleketin her bir yerinden bu topraklar için şehit olmaya gelen yiğitlere dua edip, bir Mehmetçik'in anlattıkları ile gözlerimiz doluyor, sanki o günleri biz de yaşıyoruz. .Açık hava araç müzesinde o günlerde yaşanan korkunç çatışmanın izlerini görmek mümkün. Ağır silahlar ve askeri techizat ne kadar ağır bir çatışmanın yaşandığını gösteriyor. Zırhlı personel taşıyıcısı param parça olmuş. Barış ve Özgürlük Müzesi'nin önüne geliyoruz..Tavan mermilerden dolayı delik deşik olmuş. Kapının uzerinde şu dörtlük yazıyor:
Yare nişandır tenine erlerin
Mevt ise son rütbedir askerin
Altı da bir, üstü de birdir yerin
Arş yiğitler vatan imdadına!
Rumlar megali idea (Büyük Ülkü) doğrultusunda 1453'de Fatih Sultan Mehmet tarafindan fethedilen Istanbul başta olmak üzere Kıbrıs,Anadolu ve Iskenderiye'ye kadar olan toprakları işgal ederek; Yunanistan, Girit, Rodos ile birlkte Büyük Helen Imparatorluğu olarak kabul edilen Bizans Imparatorluğu'nun kurulmasını hedeflemişlerdir. Bunun gerçekleştirilmesi de Enosis'i yani Kıbrıs'ın ve Anadolu'nun batı yakasının Yunanistan''a bağlanmaısıdır. EOKA, adanın her tarafında saldırıya geçmiştir. "Türkleri bir gecede yok etmeyi hedefleyen katliamlara girişilmiştir .Kanlı Noel katliamı ve sonrasında yaşanan olaylar neticesinde 364 Kıbrıs Türk'ü hayatını kaybetmiştir. 8 Ağustos tarihinde kahraman Türk savaş pilotu Yüzbaşı Cengiz Topel liderliğindeki F-100 D kolu Eskişehir'den havalanmıştır. Yarım saat sonra uçağı arızalanan Topel paraşütle atlamış ve Rumlara esir düşmüştür. Hunharca işkence ile şehit edilen Topel'e Allah'tan rahmet diliyorum.20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı Kıbrıs Cumhuriyeti'nin varlığına ve tüm Kıbrıs halkının halklarına yönelik tehlikeyi ortadan kaldırmak amaciyla yapılmıştır. Kıbrıs'ın bağımsızlığının toprak bütünlüğünün sağlanması için yapılmıştır.
Türkiye'nin Başbakanı Bülent Ecevit; "Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'a indirme ve çıkarma harekatı başarılı oldu.Biz aslında savaş için değil, barış için; yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz."demiştir.Aynı gün Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı Toros lakaplı Rauf Denktaş ta;" Kurtuluş günümüz gelmiştir.Bir asırlık hasretimizi giderdik. Türk Ordusu Kıbrıs'a çıkmıştır Rum halkına saldırıda bulunmayın ."demiştir. Kıbrıs fatihi Ecevit'in de Denktaş'ında tüm şehitlerimizle beraber ruhları şad,mekanları cennet olsun.Amin! Son olarak 15 Kasım 1963'te KKTC kurulmuştur. KKTC tanıyan tek devlet Türkiye'dir.
Gece Girne Öğretmenevi'nde konakladıktan sonra sabah saatlerinde bir aileyle birlikte Makarios'un avukatı Pailodos'un evi olan Mavi Köşk'e geliyoruz. 1957 yılında yaptırılan köşk, 2 kat üzerine 16 bölümden oluşuyor. Doğu-Batı mimarisiyle yapılan köşk, Kıbrıs'ta Türk ve Rum mimari özellikleri yanında Italyan ve Akdeniz Bölgesi mimari özellikleri de taşımakta, cephelerdeki , kapı ve pencereleri basık kemerli, alınlıkları ise İslam mimarisinin bir örneğini taşımaktadır. Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu olan ve daha sonra da Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı yapan Makarios'un avukatı, aynı zamanda kendi bir esnaf görünmesine rağmen masum insanların kanları karşılığında servet sahibi olan o dönemin en büyük silah kaçakçılarındandır. O dönemde Kıbrıs Türkleri Rum baskısı altında sefalet içerisinde yaşarken kendisi köşkünde lüks ve ve sefa içinde yaşıyordu.
Mavi Köşk'te limana silah taşıyan gemileri kendisi görebilirken; dışarıdan bakıldığında köşk hiç bir surette görünmüyor. Türklerin çıkarma yaptığını da görüp; yatak odasında yaptırdığı gizli tünelden kaçtığı söyleniyor.Kendisi gayri ahlaki çocuk düşkünüymüş.Evinde paha biçilemez sanat eserleri var. Meryem Ana tablosunun halesinin som altından, elindeki tas ve gerdanlığın ise altın suyuna batırılarak resmedilmiş olmasındandır. Meryem Ana tablosu ne taraftan bakarsan bak elleri, dizleri, ayak uçları ve gözlerinin size dönük olmasıdır.
(.... devam edecek)