Türk akademisyen ve siyasetçi İYİ Parti'nin kurucusu ve aynı zamanda genel başkanı MERAL AKŞENER in bir basın toplantısında özür diliyor.
Niçin mi?
Atatürk'ün pek çok batı ülkesinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdiğini kaydeden Akşener, "Aslında vermedi. Aslında bize duyduğu saygıyla 'Bu sizin hakkınızdır, alın' dedi. Peki, biz ne yaptık? Ben STK'lardan gelirim. Kadın hakları derneklerinin içinden gelirim. Biz maalesef elimize aldığımız o mirası yeteri kadar yayamadık. Ben Meral Akşener; İzmit'in Gündoğdu Köyü'nden çıkmış bir ailenin kızıyım. Atatürk'ün anasının adını taşıyan Zübeyde Hanım Şehit Aileleri Derneği'nin uzun yıllar başkanlığını yaptım, yöneticiliğini yaptım. Atatürk'ün o mübarek anasının genelevde çalıştığını söyleyen bir şerefsize gereğini yapamadım. Özür diliyorum. Sarayda ağırlandı o şerefsiz, sarayda ağırlandı o ahlaksız. Gereğini yapamadım özür dilerim, özür." dedi.
*
Nur cemaatinin "Okuyucular" kolunda hoca olduğu ifade edilen Hasan Akar, Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'la ilgili "Genelevde çalışıyordu" demişti. Atatürk’e hakaretten dava açıldı, cezalandırılmasına gerek görülmedi(!).
*
Dünyanın en saygın ve önde gelen dergilerinden ‘’Time’’ gazi Mustafa Kemal’i kapak yaptı. Derginin yazarları ve İngiliz tarihçi Arnold J.Toynbee u değerlendirmelerde bulunmuşlardı:
‘’ Mustafa Kemal Paşa, hiç shüphesiz çağdaş tarihin büyük şahsiyetlerinden biridir. Türk’ün, Anadolu’da kendi efendisi olabileceğini ispatlamıştır. O, yabancı güçlerin boyunduruğundaki halkını bu pataklıktan kurtardı. Bağımsızlık düşüncesini aşıladı. Ve şimdi Türkiye’nin kazandıklarına sahip çıkmaya azimli olarak. Batı’nın gizli güçlerine karşı duruyor.
*
Fransız Prof Dr.Fiessinger gazetecilere söylevinde;
‘’Bu kadar dinamizmin, bu kadar zekâ ve canlılığın bir arada toplanması pek enderdir. Zamanımızın bir çok büyük adamlarıyla temas ettim., fakat Büyük Şefiniz Atatürk,bunlardan hiçbiriyle bir tutulamaz.’’
*
Mustafa Kemal bir demecinde diyor ki ‘’itiraf ederim ki düşmanlarımız çok çalışıyor’’ve devamla;
‘’…Düşmanlarımız Osmanlı Devletini yıkarak ana unsur olan Türk milletini de yok etmek istiyorlardı. Hâlbuki Türk milleti yeni bir iman ve kesin bir milli karar ile yeni bir devlet kurmuştur. Bu devletin dayanağı esaslar ‘’Tam İstiklal’’ ve ‘’Kayıtsız Şartsız Milli Hâkimiyet’ten ibarettir. Millet bu hâkimiyetin bir zerresinden vazgeçmeyecektir; gözünü açmıştır.
Bizim dinimiz milletimize değersiz, tembel ve alçak olmayı öğütlemez. Tam tersine Allah’da Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor. Her yerde olduğu gibi buradaki görüşme ve ilişkilerden de anladım ki, millet, hâkimiyetini koruma konusunda büyük bir karar ve güç göstermektedir. Gerçeği gören ve anlayan milletimiz elbette, bundan sonra candan ve gönülden çalışacak, rahatlık ve mutluluğa sahip olacaktır.’’
*
Bu kirli pespaye zihniyeti çok iyi tanıyoruz, biliyoruz.. Son on yıllarda cemaatçilik adı altında bu cibilliyeti bozuk nankörlerin beslendiğini, palazlandırıldığını da biliyoruz. Atatürk’ün annesine yapılan bu iğrenç iftira aslında Türk milletine yapılmıştır.
Merak ettiğim bu iğrenç iftirayı kınama adına Sivil Toplum Kurumlarının sesini duydunuz mu? Bu iğrenç iftiranın hesabı sorulmalıdır.
*
ÜÇ MASUM MELEK
Edirne'de okul bahçesindeki Atatürk büstüne şemsiye tutan ilkokul öğrencilerinin fotoğrafı sosyal medyada büyük beğeni topladı.
Merkeze bağlı Tayakadın Köyü'nde bulunan Şehit Cem Havale İlkokulu'nun birinci sınıf öğrencileri Damla İnceoğlu, sınıf arkadaşı Dilay Büyükkılıç ve ikinci sınıf öğrencisi Masal Cam, yağmur yağışı sırasında teneffüse çıktıklarında okul bahçesindeki Atatürk büstünün yağmurda ıslandığını gördü.
Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç, arkadaşlarına Atatürk'ü yağmurdan korumaları gerektiğini söyleyince, birlikte koruma kararı aldılar. Öğrenciler, yağmur yağışı altında çıktıkları iki teneffüs boyunca şemsiye tutarak Atatürk'ü yağmurdan korumaya çalıştılar.
Öğrencilerin, büstü şemsiye tuttukları sırada bir veli fotoğraflarını çekerek sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşılan fotoğraflar çok sayıda beğeni aldı.
Atatürk'ü çok sevdiğini ve yağmurda ıslanmasına dayanamadığını söyleyen Dilay, "Dışarı çıktığımda Atatürk'ün yağmurdan ıslandığını gördüm. Arkadaşım Damla'ya, 'Atatürk'ü yağmurdan korumamız lazım' dedim. O da bana 'ver şemsiyeni koruyalım' dedi. Boyum büste ulaşmadığından dolayı şemsiyemi Damla'ya verdim. Bu sırada arkadaşım Masal'da yanımıza geldi. Hep beraber Atatürk ıslanmasın diye şemsiye tuttuk. Biraz biz ıslandık ama olsun, Atatürk ıslanmadı" dedi.
Şemsiyeyi Atatürk'ün büstüne tutan Damla İnceoğlu'da, "Atatürk'ü yağmurdan koruduğumuz için çok mutluyum. Yağmur yağdığında yine atamızı şemsiye ile koruyacağız" dedi.
İkinci sınıf öğrencisi Öykü Cam, Atatürk'ü çok sevdiğini söyleyerek, "Her yağmur yağdığında çok üzülüyorduk. Yağmurdan ıslanmasın diye böyle bir karar aldık" dedi.
*
İşte Türk ailesinin çocuklarına verdiği terbiyenin temeli, anahatları sevgiye dayanır. Bu üç masum meleklerin ailelerini kutluyorum. Beklenen eğitimin ilk basamakları!