Ekonomik endişe ve menfaatlerin ön plana çıkmasıyla manevi ve ahlaki değerlerin aşınmaya yüz tutması sosyal bir problemdir. Sonucu olarak da çıkar çatışmalarının yaşandığı bir dünyada, insanlığın huzurlu ve mutlu geleceği için; ahlaki bir dayanışma, barış ve hoşgörü kavramlarının içinin ideolojik ve politik olarak değil, tamamen evrensel insani değerler açısından doldurulması ve hayata geçirilmesi insanlığın hararetle beklediği bir üst yapıdır.
Bir milletin kendi öz vatanında ne kadar özgüvende olduğunu saptayan parametrelerden başlıca biri de o milleti oluşturan bireylerin ölüm şekillerine, tanımlamalarına bakmaktır.
Acı bir gerçektir ki, Türk milletini hedef alan, vatana karşı ihaneti içeren kahpece bir hayali gerçekleştirmek niyetiyle terör adı altında işlenen cinayetlerde yitirilen canlar, sönen ocaklar, kadına yönelik cinayetlerde yitirilen canlar ve diğerleri vatandaşta özgüven bırakır mı?
Milli birlik, kimlik ve beraberlik anlayışını, yorumunu Laik cumhuriyetin ‘’Kurucu İradesinin’’ koyduğu ilke ve devrimlerde görmeliyiz.
*
İnsan hayatında muhasebeler önemlidir. Bir başka ifadeyle, hayatı kontrol altına alabilmek için hesaplaşma ve yüzleşme şarttır. Aksi takdirde geleceğe umutla bakmak hayalden ibaret olur. Bu devletler için de geçerlidir. Hesapsız-kitapsız-düşüncesiz atılan her adım, bedel ödetir. Geleceğe yönelik çözümlemeler, öngörüler, alınacak kararlar sağlıklı ilke ve yöntemlerle yapılmaz da, aceleci ve çıkarcı bir anlayışla yola çıkılırsa, kötü sonuçlar hiç sürpriz olmaz.
Aslında yeni yıl gibi ifadeler, bizler tarafından düzenlenmiş zaman biçimleri; oysa zaman yekpare. Yenilik, güzellik birden bire ortaya çıkmıyor. Kimse mucize beklemesin.
Bazı şeyler yavaş yavaş ortadan kalkarken, bazı şeyler yavaş yavaş ortaya çıkar. Özne insandır, zaman insana tanıklık eder.
Zaman, insanın yapıp etmelerini açığa çıkarır. Zaman, kendisini doğru okumayanları eritir.
Zamana yemin eden Allah, iyi-doğru-güzel eylemeyi, sabırla hakkı ve adaleti ayağa kaldırmayı emreder. Çirkinlikleri, kötülükleri, haksızlıkları değiştirecek, dönüştürecek insanın kendisidir. Zira insan düzelirse dünya düzelir.
Her olumsuzluğa rağmen, geleceğe umutla bakmak insan olmanın gereği, Türkiye’nin birikimi, içinde bulunduğumuz problemleri çözecek güçte.
Seksen milyonu aşmış Türk Milleti sıfatıyla sahip çıkalım cennet vatanımıza. Sahip çıkalım Laik Cumhuriyetimize. Sahip çıkalım demokrasimize…
Elbette yeniliklere açık olalım, elbette daha güzeli, daha iyiyi arayalım… Ancak bulanmadan, donmadan akalım geleceğe.
Milli birlik ve güven duygusuna yaşayarak ihtiyaç duyduğumuz bu zaman diliminde birlik inancının, vahdaniyet âleminden sağanak sağanak vicdanlara akıp insan ruhunda coşkun duygulara dönüşmesini ve bu duyguların fert ve toplum hayatında merhamet, adalet, insaf, hakkaniyet gibi üstün değerler şeklinde karşılık bulması başlıca dileğimizdir.
Fitne ve ihtilaftan uzak kalarak, kardeşlik, bütünlük, sevgi, huzur ve samimiyet zemininde mensubu olduğumuz Türk Milleti’nin, siz mümtaz değerlerimizin yeni yılını kutlar sağlıklı günler esenlikler dileğiyle;
Bu toprakları bize vatan yapan Ebedi Başbuğ Kemal Atatürk, aziz şehitlerimiz, gazilerimiz, kutlu ruhlarınız şad olsun. Büyük Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ebediyete kadar var olsun.