Geçen hafta vefat eden bir arkadaşımın evinin önündeki cenaze kapı duasına katıldım.
Duadan önce konuşmaya başlayan hoca efendi sözü gereksiz yere uzattığı için soğuktan titredim. Bu durumdan diğer vatandaşların da rahatsız olduğunu gördüm. Duaya katılanların birçoğu esnaf bazıları da memurdu. Yani herkes bir an önce işine gücüne gitmek istiyordu.
Duadan önce yapılan lüzumsuz nasihatın gereksiz yere uzaması ve üşümem beni geçmişte yaşadığım olaylara götürdü.
Yaklaşık 25 yıl önce oğlumla Giresun il merkezinde camiye bayram namazı kılmak
için gitmiştik.
Cami içinde yer olmadığı için avlu'da imamın sohbetini dinlemeye başladık. Hava da çok soğuktu. Namaz vakti gelmesine rağmen imam yaklaşık 25 dakika sohbeti uzattı.Hasta oldum ve o imamın peşinde mecbur kalmadıkça bir daha namaz kılmamaya karar verdim.
Yine yıllar önce bir yaz vakti Cuma namazını kılmak için Müftülük Camisine gittim. Cami içinde yer olmadığı için caminin girişinde olan alana hasır seccade sererek 35 dereceye yakın bir sıcaklıkta namaz saatini beklemeye başladık. Namaz öncesi İl Müftüsü de sohbet ediyordu. Müftü ezan okunmasına rağmen sohbetine 10 dakika kadar daha devam etti. Cemaat de sıcaklıktan adeta kavruldu. Ertesi günü mahalli bir gazetede "33 derecede dışarıda güneş altında namaz kılmak caiz mi" başlığıyla ufak bir haber yayınlandı. Müftü Bey'in haberi yapan basın mensubunu arayarak özür dilediği bilgisine ulaştım.
Yine 7 yıl önce merkezde bir camide imamın yatsı namazından sonra 15 dakika dua ettiğine tanık oldum.
Ve son olarak Yaklaşık 5 yıl önce Kurban Bayramında bayram namazından önce bir arkadaşımla beraber kurbanımı kesmek için Bulancak ilçesinde bir beldeye gittim. Beldede bulunan iki caminin birinde namazımızı kılmak için cami avlusunda yerimizi aldık. Hoca efendi namaz öncesi başladığı sohbeti uzattıkça uzattı. Biz sohbet dinlerken diğer camideki cemaat namazı bitirmiş evlerine veya kurbanlarını kesmeye gidiyorlardı. Arkadaşım mani olmasa namazı kılmadan oradan ayrılacaktım. Durumu daha sonra il müftüsüne ilettim. Tabii sonucunu bilmiyorum.
Zaman zaman il dışına yapmış olduğum ziyaretlerde de az da olsa bu tür durumlarla karşılaştım.
Bu hocalarımız "Kolaylaştırın zorlaştırmayın, müjdeleyin nefret ettirmeyin, uyumlu olun ve ihtilaf çıkarmayın" hadis-i şerifini hiç mi okumadılar?
Kendi egolarını tatmin için cemaati bezdirdiklerinin, camilerden soğuttuklarının farkında değiller mi?
"Sizden biriniz, insanlara namaz kıldırdığı zaman hafif tutsun. Çünkü onların arasında zayıf, hasta ve yaşlılar vardır. Herhangi biriniz kendi başınıza namaz kıldığında ise, dilediği kadar uzatsın." hadisi şerifine göre imamların namaz kıldırırken cemaati yormamaları yönünde uyarı bulunurken aksi yönde hareket eden, hatta olur olmaz sohbetleriyle cemaati camiden soğutan hocalara uyarı yapılmayacak mı?
Bu vesile ile gelecek hafta başlayacak olan Ramazan ayında camilerde veya mescitlerde kılınacak namaz, yapılacak dua ve sohbetlerde cemaatin bezdirilmemesi temennisiyle.
Konuyu Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve müftülüklerimizin bilgisine sunuyorum.
Cahit bey Şahsını kutluyorum kısmen de olsa doğru bir konuya değindi kutlarım. Sağlık, mutluluk ve huzur dolu yıllar dilerim.