Yaklaşık 31 yıl Giresun Valiliği'nde 14 Vali ile çalıştım.
Çok dürüst, çok çalışkan ve ilimize hizmet için özverili bir şekilde çalışan bazı valilerimizin, vali yardımcılarının yanlışlarına duyarsız kalmalarını hala anlayabilmiş değilim.
Bu yazımda konu ile ilgili bazı çarpıcı örnekler vermek istiyorum.
Sayın Valimiz Erhan Tanju 1998-2000 yılları arasında sıkıntılı bir süreçte ilimizde görev yapmıştır.
28 Şubat Muhtırası sonrası, kamu başta olmak üzere, hemen hemen her alanda baskılar olmasına rağmen, Vali Erhan Tanju inisiyatif kullanarak risk almış, hukuksuz uygulamalara set çekerek birçok mağduriyeti önlemiştir.
Cüssesi küçük olmasına rağmen, mangal gibi yüreği olan Vali Tanju'nun Hukuk İşleri Müdürü ve aynı zamanda Vali Yardımcısı Vekilliği görevini yürüten birinin yanlış uygulamasına sessiz kalmasına hala anlam verebilmiş değilim.
Konuyu anlayabilmek için o dönemde yaşanan bir olaya değinmek istiyorum.
Sayın Valimiz Erhan Tanju'nun görev yaptığı dönemde, İçişleri Bakanlığınca Kaymakamlıktan tenzili rütbe ile Hukuk İşleri Müdürlüğü'ne indirilen Mustafa Taş ilimize atanmıştı.
İlimizde Vali Yardımcısı yetersizliğinden dolayı, Sayın Valimiz Erhan Tanju Mustafa Taş'ı Vali Yardımcısı Vekili olarak görevlendirmişti.
Mustafa Taş, Vali Yardımcısı Vekilliği görevine başlayınca daha önce müspet olan tavır ve davranışları, değişim göstererek agresif bir tutuma dönüşmüştü.
Giresun’da lojmanları beğenmeyen, Mustafa Taş ve diğer Vali Yardımcısı Vehbi Engin Keşap'ta Özel İdare Müdürlüğünün lojmanlarına taşındılar.
Geçmişe yolculuk yapıp bahsedeceğim dönemde resmi taşıtların sınırlı kullanılması ile ilgili genelge vardı. Keşap İl Özel İdare lojmanında oturan Vali Yardımcısı Vehbi Engin (vefat etmiştir) dolmuş ile gidip gelirken, Valilik Hukuk İşleri Müdürü ve Vali Yardımcı Vekili Mustafa Taş ise genelge ile yasaklamasına rağmen; hem sabah, hem de akşam resmi araçla Keşap'taki oturduğu aynı lojmana gidip geliyordu.
Bu durumu fark eden duayen gazeteci Namık Baltaoğlu araştırmacı gazeteci örneği sergileyerek müthiş bir habere imza attı. Ve haftalık olarak yayınlanan İmtiyaz Sahibi olduğu Atılım gazetesinde belgeli olarak haberleri yayınlamaya başladı.
Gazeteci Baltaoğlu, Keşap'ta ki oturduğu lojmana dolmuşla gidip gelen Vali Yardımcısı Vehbi Engin'in Keşap dolmuşlarına binerken, inerken, elinde alışveriş çantasıyla yürürken fotoğraflamıştı. Keşap'taki lojmana gidiş- geliş yapan Valilik Hukuk İşleri Müdürü ve Vali Yardımcı Vekili Mustafa Taş'ı da resmi araca binerken ve inerken fotoğraflayarak tespit etmiş ve Engin ile Taş'ın fotoğraflarını yan yana koyarak haberleştirmiş ve Atılım Gazetesi’nde manşetten yayımlamıştı.
Haber Giresun kamuoyunda bomba etkisi yapmıştı. Görevim gereği ilgili gazete küpürünü keserek, sabah saatlerinde Sayın Valimiz Erhan Tanju'ya arz ettim.
Haberi okuyan Sayın Valimizin "Mustafa'ya söyle dikkat etsin" şeklinde bir talimatı oldu. Ben de Sayın Valimizin talimatını Mustafa Taş'a ilettim. Hukuk İşleri Müdürü Taş'ın resmi araçla Keşap'taki lojmana gidiş-gelişleri Vali Tanju'nun ikazına rağmen devam etti.
Bu durumu takip eden gazeteci Namık Baltaoğlu, olayın biraz daha üzerine gitti. Ve dönemin İçişleri Bakanı Sayın Sadettin Tantan'a gazetesinde çağrıda bulunarak Giresun'daki bu durumun önlenmesini isteyen bir haber daha yayınladı.
Gazeteci Baltaoğlu bu haberinin 3. haftasında, İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın kendisini arayarak konu ile ilgili ayrıntılı bilgi aldığını ve " Evladım son durum ne?" diye sorup, gereğini yapacağını ifade ettiğini belirtmişti. Baltaoğlu, Bakan Tantan' ın aracın Taş' tan derhal alınması için talimat verdiğini, Vali Tanju'nun ise o zamana kadar Taş' tan resmi aracı almadığını da yazarak, habere, "Devletin Malı Deniz mi?" başlığını atmıştı.
Bu haberi okuyan Sayın Valimiz Erhan Tanju, Taşıt Genelgesi ile ilgili bir yazı hazırlanarak, Vali Yardımcıları başta olmak üzere, ilgili yerlere gönderilmesi yönünde bir talimat verdi.
Taşıt Genelgesi Vali Yardımcılarına ulaşınca Mustafa Taş, Keşap’taki oturduğu lojmana kendi aracı ile gidip gelmeye başladı.
Her konuda hassas olan Sayın Valimiz Erhan Tanju'nun, bu konuya niye duyarsız kalarak kendisini zor duruma düşürdüğünü hala anlayabilmiş değilim.
Gelecek yazımda, yakın tarihte valilikte hatta diğer kamu kurumlarında terör estiren vali yardımcısının korunması ile ilgili çarpıcı örnekler vereceğim.