Sağlıkta ilaç çetesi, reçete çetesi, medikal çetesi, göz çetesi, böbrek çetesi, stent çetesi ve organ çetesi derken, şimdide karşımıza en korkuncu olan Yenidoğan Çetesi çıkmıştır.
Sağlıkta özelleştirmeden sonra daha da azgınlaşan bu çete üyeleri para kazanmak uğruna her türlü yolsuzluk yapmanın yanı sıra, işi insan hayatıyla oynamaya kadar vardırdılar.
Devleti soymak için yeni doğan bebekleri göz kırpmadan öldüren Yenidoğan Çetesi mensuplarının yargılamadaki ifadeleri ise adeta kan dondurmaktadır.
Kamuoyunda infial yaratan bu olayın patlak vermesinin ardından 10 özel hastanenin kapatılması
bazı özel sağlık kuruluşlarındaki çürümüşlüğü gözler önüne sermektedir.
Çete lideri olduğu belirtilen Fırat Sarı'nın ifadelerinde hastane sahipleri ve yöneticilerinide işin içine katması, olayın vahametini göstermektedir.
Bu soruşturmalardan anlıyoruz ki, sağlık sektöründe ticarethaneye dönüştürülen hastanelerde hastalar, yolunacak kaz haline getirilmişlerdir. Hem hastalar, hem de devlet adeta soyulmuş, para kazanma uğruna soysuz doktor ve sağlıkçılar seri katil haline dönüşmüşlerdir.
Sosyal Güvenlik Kurumunu dolandırmak için hasta sevkleri, uzun süreli yatışlar, şişirilmiş faturalar, simsarlık gereksiz ameliyat, merdiven altı estetik uygulamaları, yanlış ve eksik tedaviler insafsızca yapılmıştır.
Bu sağlık çeteleri kâr ve rant uğruna her türlü dolandırıcılığı yaptığı gibi bebekleri de öldürmekten çekinmemişlerdir.
Son yıllarda sağlık alanında önemli atılım ve gelişmeler yaşanırken, bu tür skandalların patlak vermesi, sağlık turizmine darbe vurmasının yanı sıra ülkemizin imajına da büyük zarar vermektedir.
Yargının gereğini yaparak bu canilere gerekli cezayı vereceğine inancımız tamdır.
Bu insanlık dışı olayla özel hastanelerde ağır bir yara almıştır. İtibarlarına kavuşabilmeleri için içindeki çürükleri kendileri temizleme yoluna gitmeli, temizleyemiyorlarsa da bu konuda devlete yardımcı olmalıdırlar.
Diğer yandan, devletimiz kamu ve üniversite hastanelerindeki eksiklik ve aksaklıkları acilen gidermeli hastaların mecburiyetten özel hastanelere gitmek zorunda kalmasını önlemelidir.
Her türlü özel sağlık kuruluşları da çetelerden arındırılarak sıklıkla denetlenmeli, hastaların gönül rahatlığı ile giderek hizmet alabileceği bir duruma getirilmelidir.