Yüzlerce yıllık eski tarihi köyü geçip, yolumuzun üzerindeki Chand Baorı Abanerı Su kuyusuna geldik.Su kuyusunun dibinden tarihi eserler çıkarılmıştı. Açık hava müzesiydi. Chand Baorı Abanerı su kuyusunun çıkışında yaşlı bir ağacın dibinde bir tepecik yapılmış, Tepecik üstünde ateş yanıyor. Bir de bakırdan bakraç sarkıyordu. Ağacın dibinde de bir çocuk vardı . Yolun öte tarafında da Amber tapınağı vardı. Ragestan'da alış veriş yaptık.
Daha sonra Maymun Tapınağı'na geldik.Sokakta yol boyu dizilmiş, dilenen ya da bir şeyler satmaya çalışan insanlar göze çarpıyordu. Çöpleri süpüren bir adam, rengârenk giysili kadınlar, bir tapınakta diz çökerek dua eden iki kadın, köpekleri besleyen bir adam, sokakları ot süpürgesi ile süpüren bir kadın , maymunlar ve kuşlar objektifime takılanlar. Maymunların bir kısmı aşırı soğuktan dolayı göç etmişler .Yukarı doğru merdivenle çıkıyoruz. Kutsal havuzda kadınlı erkekli yıkanıyorlar çamaşırlarını yıkıyorlar.
Maymun Tapınağı'ndan sonra fil çiftliğine gittik.Babürname'de fil şöyle anlatılır; ''Fil, çok büyük cüsseli ve akıllı bir hayvandır.Ne söylense anlar ve ne emredilirse yapar.Filin yemesi ve içmesi hortumu iledir.Hortumu olmadan yaşayamaz.Hortumunun iki tarafında,üst çenesinde iki büyük dişi vardır. Duvarı, ağaçları bu dişleri sayesinde yıkar.Savaşlarda yer almıştır.Derin sulardan üstündeki ağır yükle çok kolay geçer.İki katar devenin yediği yemini bir tek fil yer.''
Filleri besleyip, fotoğraf çektirdik. Sonra Jantar Mantar'a geldik.UNESCO Dünya Kültür mirası listesindedir. Rajashtan eyaletinin Jaipur şehrinde yer alan on dokuz mimari astronomik aleti kapsar.1734 yılında Astronomi'ye ve yıldızlara önem veren Rajput maharacesi Sawai Jai Singh II tarafından yaptırılmıştır. Jai Singh'in Hindistan'da yaptırdığı beş gözlem evinden birisi ve en iyi olanıdır. Küçük samrat ve büyük samrat güneş saatidir. Büyük Samrat, dünyadaki en büyük güneş saatidir.Dhruva kuzey kutbunu ve 12 burcun yerlerini gösterir. Raj Yantra ise Hindu takvimine göre zamanı hesaplar. Rashivalayas ise burç saatidir. Birbirinden farklı geometrik şekilli yapılardan oluşmuştur.
Burayı fotoğraflayıp, şehrin sokaklarında kaybolduk.Sokakta yaşayan karı koca yemek yiyor, çocukları dileniyor.Kuşlar sürü halinde uçuyor.kuzular, inekler otluyor.Sonra Hawa Mahal'e geldik. Hawa Mahal'in karşısındaki restoranta dik merdivenlerden çıktık. Arkadaşlar yemek yedi. Ben etrafı fotoğrafladım.Daha önce yemek yenilmiş masaya, bir sincap geldi. Tabaklardaki kırıntıları yedi.
Restoranın çalışanlarının kaldığı oda çok pisti.Hijyen yok.Karşı taraftaki balkonda çocuklar uçurtma uçuruyor. Gün batımında Hawa Mahal ihtişamlı duruyor.Günün her saatinde farklı renkler sunuyor. Akşam 9 sularında Raj Mandar'a sinema izlemeye gittik. Pakistanlı kızla Hintli bir delikanlının aşkını anlatan müzikaldi. Seyircilerin filme tezahüratları ilginçti. Amerikanvari bir film olduğundan ve de çok yorgun olduğumuzdan dolayı filmin ikinci bölümünde sinemadan ayrıldık.