Aha bu bayram sizinde ileride “nerede o eski bayramlar?” diyebileceğiniz bayramdır.
Şimdi bana, “hadi len...” diyenleriniz çıkabilir.
Ama emin olun bir sonraki bayramda bana hak vereceksiniz.
Aha buraya yazıyorum...
Bi kere bayram alışverişi yok.
Bunun nasıl bir nimet olduğunu parası olmayanlar bilir.
Sonra, günler önceden bayram traşı için sıra beklemek yok.
Dolayısı ile aceleye getirilmiş kıytırık bir traşa iki kat para vermekte yok...
Sabah kalkıp bayram namazında yer bulabilme telaşesi yok.
En önemlisi de evde çocukların yüzüne bakamadığım için camiye kaçtığını anlamayan, burnuna yardım toplama kutusunu dayayıp, orada öyle bekleyerek seni utandırıp son kuruşunu almadan önünden gitmeyen işgüzar müptezel de yok...
Bayramlık kıyafet derdi yok.
Büyüklerin hangi birine yetişeyim stresi yok.
Bayram harçlığı zaten yok, çünkü iş yok, güç yok, 128 milyar yok...
Bununla birlikte damat yok,
bizleri, “direklerde sallandıracak, oluk oluk kan akıtacak” iktidarın mafyası yok...
Kapı çalıp şeker, harçlık vs. İsteyen çoluk çocuk yok.
Ama kapı tokmağı çalan var...
Yanlış duymadınız yandaş medyanın haberlerinde gördüm bu sabah.
Şişli’de evlilerin kapı tokmağını söküp çalan hırsızlar türemiş.
Nasıl bir çaresizlikse?
Belli ki artık memlekette çalacak bir şey de yok...
İdarecilerde utanma yok sıkılma yok...
Ama bunları dile getiren muhalefet de yok...
Neyse biz konudan uzaklaşmayalım.
Altımızda araba yok, ayağımızda pabuç yok ama artık yarın anlatacak bir hikayemiz var.
Hadi hayırlı olsun...