Bu konularda sorun var. Henüz bu kavramların içini tam dolduramamış birçok arkadaş ne veya kim olduğunu bilmeden kendini nitelemeye çalışıyor, kavram kargaşasına düşüyor. Üstelik bu kargaşayla kafasında netleştiremediği bu kavramlardan birine sarılırken, körlerin fil tarifi gibi, karnına dokunup duvar, kuyruğuna dokunup süpürge diyor.
Mesela "Ülkücüyüm" diyor, nedir bu ülkücülük diyorsun; kimi 9 Işıktan bahsediyor, kimi Türkeş'in mücadelesinden, kimi Arvasi'nin (güya) sentezinden, kimi Ocaktan, kimi Bahçeli'ye biattan, kimi MHP'ye oy vermekten...
Eeee, peki nedir bu ülkücülük?
Bak güzel kardeşim, öyle kafanı çok karıştırmayacağım. Bunu ilk seferde anlayamayabilirsin ama dogmalardan, bazı sanılardan ve sanrılardan kurtularak üzerinde düşünürsen anlayacaksın.
Ülkücülük, Türk Milliyetçiliğinin MHP adlı siyasi partiye indirgenmiş halidir.
Türk Milliyetçiliği ise; Oğuz Han'dan, Mete'den, Atilla'dan, Alpaslan'dan, Osman'dan, Gaspıralı'dan, Akçura'dan, Gökalp'ten, Atatürk'ten, Atsız'dan ve daha nicesinden silsile yoluyla gelmiş dünya tarihinde Türk'ün var olmasının, büyük ve güçlü olmasının fikriyatıdır.
İşte bu fikriyat ki, ırkçılık yapmadan nesep ve sebepleri birleştirip ortak kültür ve değerler oluşturup, bunları geliştirerek milletleşmeyi, bağımsızlığı, refahı ve güçlü olmayı önceler.
Aynı fikriyat ki, Türkiye Cumhuriyeti devletini kurandır ve küresel sömürgenlerin zehrine karşı tek panzehirdir.
Yani binlerce yıllık Türk Milliyetçiliği, henüz 60 yıllık olan Ülkücülüğü de, milli, manevi, kültürel, tarihi değerlerin tümünü ve devlet geleneğini de kapsar. Her Türkün, kendini Türk hissedenin ortak, esas ve ana fikriyatıdır. Bireyler, partiler, kurumlar Türk Milliyetçisi olabilir ama hiçbirine endekslenemez.
Sevgili kardeşim, işte şimdi çektiğimiz sıkıntı da buradan kaynaklanıyor. Koskoca Türk Milliyetçiliği önce MHP'ye indirgendi, (zamanın ruhu bunu gerektiriyordu) sonra bugün de tam bir fecaat durum olarak Bahçeli'ye indirgendi ki ilkeleri, hassasiyeti, ülküleri, kızıl elması törpülenmiş tanımsız bu hale Türk Milliyetçiliği diyemeyiz. Ülkücülük denir mi? Bence denmez ama o da sana kalmış...
İşte tüm bunlardan dolayı ben kendimi Türk Milliyetçisi olarak tanımlarken, indirgenmiş milliyetçilik olan ülkücülüğü de kapsamış oluyorum ve fikriyatımın bir siyasi partinin sırtına yüklenemeyecek kadar büyük ve köklü olduğunun bilinciyle, siyasi partileri amaç değil araç olarak kabul ediyorum.