Papatya unuttuğumuz çiçek, şehirlerde yok olan nazlı güzellik.. Hani gençliğimiz de fal baktığımız, güzellik.. Seviyor mu ?Sevmiyor mu?
Sevmiyor çıksa tekrar birdaha baştan başlamak.
Sanki çiçeğin ne suçu varsa...
Yine papatyadan taç yapardık. Iri sapları olurdu..
Nerdeyse bir hafta kalır, yüksekce bir yere koyar,takar evde salınırdık, çocuksu heyecanla..
Tangolarımizda papatya geçer,
"Papatya gibisin kıvrak ve zarif,"
Bugün evimin bahçesinde yürüyüş yaparken görüverdim papatyaları ..
Hemen koştum yanına uzun uzun baktım,gençliğimi arar gibi..
Çocukluk yıllarım, Burdur sokakları,bahçeleri..
Istasyon mahallesinde evler vardı.Oradaki bir eve gezmeye giderdik ,Annemle kardeşlerimle.
O evin arkası bahçeydi. Yine evin bizim yaşımızda çocukları vardı.. Onlarla saklambaç oynardık, Papatyaların içine saklanırdık.
Şimdi düşünüyorum da o nasıl bir papatya bahçesi ki bizi için de sarar, sarmalardı..
Hâlâ gözümün önündedir, O papatyaların kokusu, gelincik çiçeklerin güzellikleri..
Oturup,gelincik çiçeklerinden bebek yapardık..
Yine gelincik çiçekleriyle tırnaklarımız boyar,yüzümüze allık yapardık.
Ne güzel bir çocuklukmus, bizimki..
Meselâ çelik çomak oynardık, aksamlara kadar,
Yorulup, bıkmadan.
Yine aynı oyunu çocuklarımla oynamışımdır.
Yine öğrencilerime ögretmisimdir.
Bu yazıyı okuyan öğrencilerim hatırlayacaktır, Çelik çomak oyununu..Memik oyununu..
Taşla oynanir,Burdur yöresine aittir..
Insan Koronolu günlerde dışarıya çıkamayınca maziyi yaşıyor, çünkü gelecek için çok fazla plan yapamıyorsun..
Ve düşünüyorsun, biz tabiatı yok etmişiz, şehirler beton yığını halinde,nefes alınacak yer kalmamış.
Ilk defa bahçede sekiz on tane papatya cıkmış, bakmış insan yok,boy göstermiş..
Çevreye hüzünle bakıyorum kimse yok,herkes evine sığınmış, dışarda ölüm korkusu var..
Öyleki çocuklar bile yok,sahi onlar nasıl duruyor,evde..
Torunlarım geldi ,hemen TV açma heyecanında.. Önce sohbet ederdik, Babaanne okulda şunu yaptık, böyle koştuk sohbet olurdu ,şimdi sohbet yok..
Gerçekten düşünmek lazım uzun uzun biz ne günah işledik bu Korono belası başımıza musallat oldu..
Kabeden kovulduk,camiden kovulduk ,mescitten kovulduk..
Rabbim sizin namazınıza,ibadetinize ihtiyacım yok,kendinizi düzeltin öyle gelin dedi.
Birde agizlarimiza maske verdi,konuşmayın yeter,diye...
Düşünüyorumda tabiat canlı, hayvanlar canlı,bitkiler canlı bize ihtiyacı yok..
Ya bizim onlara ne çok ihtiyacımız var..
Hasretiz, bağa bahçeye, pikniğe, denize..
Gezmeye, Ama tabiat bile bizi istemiyor..
Hatta kuşlar bile yanina yaklaşsak bizden kaçar mı,bilmem..
Kendimi vebali gibi hissetmeye başladım..
Evde bir hayat,salon ve mutfakta,hava güzel olursa balkona taşan bir yaşam..
Bazen hayale bezginlik veren bir hayat..
Duvarlarına hayallerimizin sığmadığı odalara şimdi nasıl da sığdık..
Biz ülkücüler hürriyetimize nekadar düşkün kişileriz, Onun için Bozkurdu sembol seçmişiz..
Bozkurt yüreklileri dört duvar arasına hapsetmek..
Seksen ihtilaliyle hapisanelerde çile çeken arkadaşlar, bu korono çilesi baya sıkıntı veriyordur, Mutlaka..
Koronudan sonra herşey değişecek, diyorlar..
Mutlaka değişmeli, zihinler farklı olmalı..
Hatalardan ders almalıyız..
Artık yere basarken karınca var mı diye bakmalıyız, Papatyayı gözlerimizle sevmeliyiz,leylak ağaçlarına resime bakar gibi bakmalıyız..
Hayvanlara saygı göstermeli, lüzumsuz avlanma yapmamalıyız..
Rabbimin Kur-anda sık sık söz ettiği, yetimi ,fakiri koruyup, kollamalıyız..
Gurur,kibir, bencillik, benlik gibi duygularımızla savaşmalıyız..
Para hırsı nekadar yalnişmis onu gördük.
Nekadar zengin olsan paran işe yaramıyor, çıkıp ihtiyacını bile alamıyorsun..
Demek ki yarına çıkacağımızı Allah biliyor..
Dua,gözyaşı nekadar önemli.
Yahudi Milleti Tanrım ben gonderdigin Peygamberlere,insanlara nekadar zulmettim, ama sen bana birşey yapamadın, der..
"Yaradan, Ben sizden dua ve gözyaşını kaldırdım "buyrulur. .
Dua ve gözyaşı ne önemlidir, insanoğlu için..
Zira Rabbimin kapısı daim acıktır, affetmek için..
Bu hayırlı günlerin sonunda inşallah bu beladan kurtulacağız..Sevdiklerimize kavuşacağız..
Kirlarda papatya,sarıçiçek, sümbüllerin boy verdiği yaylalar bizi bekliyor,gidelim dostlar yaylalara, minnet ve sükranimizi Yüce Yaradana sunarak, Inşallah..