Bu yazıyı yazmamakta bayağı tereddüt ettim. Lüzumsuz tartışmalara girer miyim diye, hocamızın guruba attığı bir videoyu görünce fikrimi değiştirdim, anlatayım, istedim.
Yılbaşının Hıristiyan tarihine girmeyeceğim. Genel bilgi Hz İsa’nın doğumu, yeni yılın takvim başlangıcı olarak bilinir. Hıristiyan alemi bu günü tatil olarak değerlendirir ve Bayram Yapar.Yani Hz İsa’nın doğumunu bayram olarak kutlarlar.
İkinci bir husus Noel Baba figürü, Noel baba Hıristiyan Papazlarından Aziz Nicholaostur. Avrupa masallarıyla da birleştirilerek, çocuklara hediye getiren papazdır.
Dikkat edersek bütün inanış, motifleriyle dini ve Hıristiyanlara aittir. Ne garipse Türk Milletinin milli bir günü, gecesi haline gelmiştir, getirilmiştir. Halbuki Peygamber efendimiz “Kim bir kavme benzerse o ondandır" buyurur. Milletleri millet yapan milli kültürleridir. Kültürleri sayesinde o millete karşı aitlik hissiyatı oluşur. O milletin evladı olmaktan gurur duyar, topraklarını vatan bilir, bayrağını canından aziz bilir.
Vatan namustur, bayrak şereftir bu değerler için canını feda edersin…Dinimizde "Vatan sevgisi imandandır," buyrulur.Fakat bugün Emperyalist güçler sömürecek milletleri sıcak savaşı bırakmışlar (karşılıklı iki ordunun savaşı) Milletlerin kültürünü yozlaştırarak kendi kültürleriyle milleti etkilemeye, kendileri gibi düşünen, yaşayan kişiler yetiştirmeye başlamışlardır. Biz buna soğuk savaş diyoruz
Bu düşüncedeki kişiler kültürünü benimsedikleri milletleri düşman olarak değil de dost görmekte, onun menfaatleri doğrultusunda çalışmakta beis görmemektedir. Bunun en iyi örneği Fetö terör örgütü olmuştur. Ilımlı İslamiyet, kültürler arasında diyalogla gençliği Amerikan sempatizanı ve ajanı hale getirmiş. Zeki çocuklarımızı, Amerika’nın uşağı durumuna sokmuştur. Yani Amerika hiç savaşmadan, Milletimizi nerdeyse ele geçirecekti..
Bunun yanında zamanımızda bir de Arap sempatizanı, Arap sevicileri var. Arap Milletinin tüm kültürel özelliklerini görebiliyorsunuz. Dini kullanma, kişiliksiz, yalaka bir nesil, milli değerlerden habersiz şahsi menfaatlerini her şeyin üzerinde gören bir zihniyet.
Bugün Avrupa bizim bayramlarımızı, kandillerimizi kutluyor mu? İşittiğim kadarıyla bir papaz, kurban bayramında ikram edilen eti bile yemediklerini söylüyorlar. İşte size milli şuur… İslami hiçbir şeye el sürmüyorlar, yemiyorlar…
Nereden nereye geldik, Dostlar! Batılı olduk. Arap olduk. Bilmem ne olduk. Bir türlü Türk olamadık ve Türk gibi yaşayamadık vesselam.!
Biz ülkücüler, gençliğimizden bu zamana kadar hep kültür emperyalizmine dikkat çekmiş, mücadele etmişizdir. Fakat zamanımızda siyasi hezimetlerden kültürel yozlaşmaları görmez olduk...Biz zihniyet olarak, yılbaşı kutlamalarına şiddetle karşı çıkmış, tahribatını anlatmış, söylemişizdir..
Diyeceksiniz ki Şerife Hoca Hanım, hemen gavur mu olduk? Öyle düşünmeyin…Yeni nesil, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramında tatillere kaçarken, kandillerimizi mesajla kutlarken, yılbaşını Haftalar öncesinden hazırlığa başlıyorlar. Hediyeler, Noel ağaçları, özel içkili sofralar, hindiler, Noel Babalar gırla gidiyor. Bunu gören çocuklar, gençler hangi kültürün etkisinde olur?
Dede Korkut’u tanımayan, Bayramlarda tatile giden çocuklarımız hangi değerlerle büyür, büyüyor…Şöyle çevremize bakalım bozulmalar diz boyu. Her türlü yozlaşma değersizlik, ihanet, almış başını gidiyor. Yuvalar yıkılıyor, aklımızı, beynimizi altüst eden, bu da olmaz, nasıl olmuş dediğimiz hadiselerle, olaylarla karşılaşıyoruz…
Nedeni Türklük gururu şuuru, İslam ahlak ve faziletiyle yaşayamamamızdır. Çare eğitimimiz bunun üzerine bina edilecek…Diyeceksiniz ki biz takvimi, yeni yıl başlangıcını kutluyoruz. Tabii bir şey diyemem. Ben düşüncelerimi yazdım. Gerisi sizlerin takdirlerine kalmıştır.
Ülkücüler siyasetten başını kaldırıp, bakarlarsa çevrelerine yıkımı görüp, bana hak vereceklerdir. Ne mi yapabiliriz? Şükür namazı kılınıp, yeni yılın hayırlar getirmesi için, dua edilir.
Daha güzel değil mi.. DOSTLAR..