Hatırlayalım:
AKP'ye, " 27Nisan 2007 e- muhtırası" olarak bilinen ve hala muammalığını koruyan bildiri kimin işine yaramıştı?
Konuya ilişkin o zaman Başbakan olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt arasında Dolmabahçe'de yapılan görüşmenin sebep ve sonuçları gizli kalmış, her iki tarafta bu görüşmenin "mezara kadar sır olarak kalacağını" açıklamışlardı. Konu hâlâ mahremiyetini korumaktadır...
Bizi ilgilendiren şu:
Muhtıra olduğu iddia edilen bildiri, AKP'ye seçimlerde %10 puan kazandırmış olduğu tüm anketlerde ortaya çıktı, hatta AKP milletvekilleri de bu durumu kabul ve ikrar etmişlerdi...
Ne oldu?Bu bildiri ile %10 daha fazla oy alarak yeniden iktidara gelmesinin önü açılmıştı...
Yani Akp'nin ekmeğine yağ sürüldü, yeniden iktidar olmasının önünün açıldığını herkes o zaman kabul etmişti.
Halbuki devletin bu tür işlerinde sır ve mahremiyet olamayacağını herkes bilir!.
*****
Şimdi gelelim asıl meseleye:
Eğer bu emekli amiraller, Montrö sözleşmesinin tartışmaya açılmasından ve sarıklı amiralin tekkede çekilen görüntülerinden rahatsız olmuşlarsa, ve buna hakları da olabilir,yapılacak işin yöntemi gece yarısı bildirisi değildir...
Eğer;
1) Eğer Montrö sözleşmesinin hükümleriyle ilgili Meclis başkanının talihsiz açıklaması,
2)İrtica ile ilgili olarak yönetmelikte yapılan değişiklik ve tartışma ile,
3) Harp okullarında "Atatürk İlke ve İnkılaplarının kaldırıldığı "
yönetmelikten duyulan rahatsızlık olduğu iddia edilse dahi hattâ, bir anlık lokal bir tepki olduğu kabul edilse bile, bu bildiri yanlış olmuştur.
Hele de gece yarısı bildiri yayınlamak, Demokrasi tarihimizde, Türk siyasi hayatında darbe ve muhtıra girişimlerinin organize edildiği bir süreci çağrıstırdığı bilinmekte iken, emekli amirallerin bu girişimi kime hizmet etmektedir?
Siyasette tükenmiş, iç ve dış sorunlar karşısında yeni bir siyaset üretemeyen, ekonomisi 70'li yıllardan bugüne kadar en kötü seviyede dip yapmış, hazinesi boşalmış, yolsuzluklar ayyuka varmış, üretimi durmuş ve Türk kimliğine duydukları allerji dolayısıyla, büyük tepkiler alan, tükenmekte olan iktidara, bu bildiri CAN SUYU VE CAN SİMİTİ olmuştur...
Bildiri AKP'ye hizmet etmekten başka bir işe yaramaz.
Eyy emekli amiraller!...
Mademki çok biliyorsunuz, büyük endişeleriniz varsa bunun yolunun, bildiriler veya muhtıra benzeri şeyler olmayacağını hâlâ öğrenemediniz mi?
Aynen İmamoğlu gibi sizin de AKP'yi tekrar iktidara taşımak için, gizli ajandanız mı var? Bu haksız bildiriniz, bugünden itibaren halkımız tarafından sorgulanacak tır...
Madem ki endişeleriniz vardı, o zaman bunun yolu bu değildir.Halkın iradesine de ipotek koyamazssınız..
Montö Sözleşmesi ve İrticayla ilgili endişelerinizi açıklamak, duyurmak ve paylaşmak için, bir panel düzenleyerek, siyasetçileri, akademisyenleri ve amiralleri çağırıp tartışabilirdiniz o kadar.
Şimdi sizin niyetiniz, Üzüm yemek mi, yoksa bağcıyı dövmek mi?...
Yoksul halkımızın tüm sorunlarını, geçim sıkıntılarını ve dolayısıyla iktidarın sorgulanmasını bir ay rafa kaldırdınız , gündem değiştirdiniz ve sizin buna hakkınız yok.
Bildiriler , e- muhtıralar hele de darbeler, halkın iradesine ipotek ten, iktidarları mazlum ve mağdur yapmaktan başka bir işe yaramaz.
Herkes haddini, adabını ve yerini bilmeli...Ben istedim oldu mantığının geçerli hiç bir yanı olamaz.