.........Mavi Köşk'ten sonraki durağımız Hülya Hoca ve bir aileyle beraber gittiğimiz Ay Yorgi Köyü. Katolik halkı Lübnan'dan göç etmişler.Kormacit(Koruçam) Ay Yorgi Köyü'nde eski St.George Kilisesi'ni gezdim.Hacontoni Tiamokki Meydanı'nı geçip, pancurları kapalı , beyaz boyalı balkonlarında ve bahçelerinde çiçekleri olan evi geçtikten sonra çiçek bahçesi olan bir meydana geliyoruz.Saksılar, pet şişeler içerisinde kaktüsler, pembe beyaz çicekler. Beyaz çicekli masanın üzerinde mor renkli çiçek açmış kaktüs,duvarlardan sarkan sarmaşıklar,... göz kamaştırıyor.
Sahipsizlikten harap olmuş binalar, 1950'li yıllara ait akmayan bir Çeşme , sabah saatleri olduğu için veya kış mevsimi olduğu için ıssız sokaklar, bahçesinde oturan iki yaşlı hanım, Başpapaz Faradoris Sokağı'nı geçip, Profidin Lias Sokağına gelince karşımıza beli bükülmüş, bir eli belinde diğeriyle baston tutarak yokuşa tırmanmaya çalışıyor.
Buradan Girne'ye geldik.Denizin üzerinde, cam tersta dalga seslerini dinleyerek bir lokantada balık yedik. Öğretmenevine gittik.
Sabah erken saatlerde Bellapais'e geldik. Kilise yolunda bir esnaf üst komşusuna sepetle meyve sebze gönderiyor.Bellapais Manastırı, Beylerbeyi Köyü'nde 12.yy.da Romalılar döneminde inşa edilmiştir. Gotik mimarinin muhteşem eserlerinden olan manastırdan Akdeniz'e Kuşbakışı bakıp, dağ manzaralı güzel fotoğraflar çektim. Beşparmak dağları eteğinde kayalık bir alan üzerine Augustine keşişleri tarafından 1158- 1205 yılları arasında inşa edilen yapı selvi ağaçları arasında hem ruhunuzu hem de bedeninizi dinlendirebilirsiniz.
Bellapais Kilisesi'nden sonra da St.Hillarion Kalesine geldik. St. Hillarion bölgesi önemli ekolojik alanlardan. Tesbih ağacı ve korunması gereken fauna ve bitki türlerini kapsıyor. St. Hillarion kalesinde Lüzinyen döneminden kalma komutan odası, mahzen, kiler, mutfak gibi bölümler yer alıyor. St. Hılarion Kalesi Beşparmak dağlarının kuzey eteklerinde tamamen güvenlik nedeniyle halkı Arap akınlarına karşı korumak amacıyla yapılmıştır. Kıbrıs yarımadası ve burada yer alan kaleleri bir dönem aslan yürekli Richard'ın yönetiminde kalmış, daha sonra 1191 yılında Lusignan yönetimi ele geçirmiştir. Şimdi komutan odasındayım.Luzinyenli asilllerin dinlendiği bu odada günlük yaşamdan kesitler sunulmuş.Mutfak bölümünde ocak, zincirli bir halkaya takılmış kazan, kevgir kepçe bıçak gibi malzemeler bulunuyor.
Ertesi gün Girne'den minibüsle Güzelyurt'a geldik. Öncelikle Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi'ni gezdik. Zemin katında Kıbrıs'ta yaşayan doldurulmuş hayvanlar sergileniyor.Karabatak'tan kaplumbağaya, küçük suçulluğundan su tavuğuna,uçar kırlangıçtan domuz balığına, bakır köpek balığından martı çeşitlerine, batağandan flamingoya, ibibikten baykuş çeştlerine, kızıltilkiden Kıbrıs miflonuna, akrebine çiyanına, genetiği mutasyon değişikliği sonucu anomali doğan kuzuya ,...
Üst katta altından yapılmış çelenk muhteşemdi. Ayrıca altından dudak maskesi ve taç da güzeldi. Ağız ve göz bantları dini inançları nedeniyle ölülere takılıyor.İnsan figürlü şamdan, tanagra heykelciği , çiviler, keçi ve yılan başlı bilezikler, spiral bilezikler, kolye başları, küpeler ve saç tokaları görülmeye değerdi. Soli altın yaprakları muhteşemdi. .Tanagra heykelciği, Antik Yunan'da pişmiş topraktan yapılan küçük Tanrıça ve Tanri figürlerinin adıdır. Yunanistan'daki Tanagra Antik kentinden ismini alır.
Orta katta Akratiri sahfasından neolitik döneme, kalkalitik çağdan Bronz Tunç çağına, Demir çağdan Roma çağına, Geç Roma erken Hıristiyanlık ve Bizans çağına ait eserler sergilenmektedir. Kırmızı ve siyah cilalı tipte kaplar, eski tunç çağına ait hayvan şeklinde kaplar, kırmızı cilalı topraktan, beyaz boyalı orta tunç çağına ait hayvan şeklinde kaplar pişmiş topraktan yapılmıs atlı biniciler, Roma dönemine ait kireç taşından Torso, Salamis yakınındaki denizden çıkartılan Artemis heykeli. Artemis heykeli ; bolluk , doğurganlık ve bereket simgesi heykel M.S.2.yy.a ait, 36 farklı memesiyle bereketi simgeliyor.Beni en çok etkileyen M.S.II.yy. Roma dönemine ait uzanmış vaziyette pişmiş topraktan yapılmış bir mezar figürü anne biri bebek diğeri biraz daha büyük iki çocuğuna sarılmış Torso.Arkeoloji Müzesi'nin bahçesinde taş eserler müzesine geldik.Palmiye ağaçlarının arasında torsolar, heykelcikler,sütunlar, Arkaik dönemden kalma eserler, vaftiz teknesi, mezar taşları, andezit ve bazalt değirmen taşları, lamba ayağı, çiçek açmış kaktüsler, kocaman kaynana diline benzeyen iğne yapraklı bitkinin ortasında açmış sarı çiçek, mor çicekli kaktüs,, kaktüs ağaçlarının arasında görülen gelin gibi beyaz caminin minareleri,..
Buradan müzenin hemen yanındaki erguvan ağaçlarının yanındaki Aziz Manas Kilisesi ve Icon Müzesi'ne geldik.Kilisenin ortasında kocaman ışıklı bir avize sallanıyor. İconları İsa'nın doğumundan çarmıha gerilmesine kadar olan dönemi kapsıyor.
Daha sonra Güzelyurt Şehitlik Anıtı'na gelip, dua ettik, fotoğraf çektirdik. Yanındaki Fetih Camisi'ne gelip, oturduk, dinlendik. Güzelyurt, gerçekten güzel bir yer. Atatürk Anıtı'na geldik. Resmi binalar ve okullar bu bölgede toplanmış. Bir ilkokula geldik. Bahçesine çocuk parkı yapılmış. Daha sonra portakal, turunç macunu almaya muhtarın evine gittik. Bu mahalle eskiden beri Türk mahallesiymiş. Kıbrıs'ın diğer birçok sokağında olduğu gibi buralara da şehit isimleri vermişler.
Sabah erken saatlerde Soli Antik Kentine geldik.Soli tiyatrosu bir tepenin denize bakan yamaçlarında yıkılan Yunan tiyatrosunun yerine yapılmış. İ.S. 2.yy sonu ile 3.yy.başından kalmadır.4000 kişi kapasiteli tiyatronun günümüzde yarısının restorasyonu yapılmıştır. Kıbrıs'ın kuzey batısında yer alan Soli Antik Kenti 2015 yılında Uluslarası Sakin Şehir( Cittaslow) ilan edilen yeşiliyle ünlü Lefke içerisinde yer alır. Soli Antik Kenti, bol su kaynakları, yeşilliği, stratejik konumu , yakınındaki bakır madeni yatakları nedeniyle buraya inşa edilmiştir. Tunç çağından Geç Roma ve Hıristiyanlık donemlerine kadar oldukça aktif rol oynamıştır.Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan arkeolojik buluntulardan, Aşk ve Guzellik Tanricasi Afroditin mermerden yapılmış heykeli, Amazon kadınları lahiti, eşsiz güzellikteki Kuğu mozaiği ve 2005-2006 yıllarında çıkartılan Klasik Çağa ait (M. Ö480-M.Ö. 310 tarihli paha biçilmez çelenk şeklinde altın tacı, Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Müzesi'nde fotoğraflama mutluluğuna eriştim. M.S. 4. ve 6. yy.a ait Bazalika dan sonra mozaikleri, atriumu ,dükkanların olduğu pazar yeri (acora) bölumünü gezdik.
(Devam edecek)