Öğlen yemeğinden sonra Jaipur'a doğru yola çıktık. Fatehpurisikri'ye gittik. UNESCO kültür mirası listesindedir.
Ekber Şah'ın kurduğu bu sanat eseri şehir susuzluk ve felaket yüzünden terk edilmiştir.Ekber Şah, zamanında 30 yıl kadar başkentlik yapmış bu güzel şehir, Ekber'in hanımlarının Hindu, Müslüman ve Hıristiyan olmasından dolayı evlerde farklı görüş ve inançlara göre yapılmış.ve Ekber Şah'ın bir çok farklı görüş ve dinden insanlarla tartışma yaptığı meclisinin dört tarafa da eşit mesafede duran adalet balkonu, Diwan-e Khas'ta kırmızı kum taşından sütun, dinlerin birliğini sembolize etmek için yapılmış ve üzerindeki bezemeler, Hindu, Jain, Budist, Hıristiyan ve Müslüman geleneklerini yansıtıyor. Ekber Şah, burada çeşitli din mensuplarını din ve felsefe konularında tartışmaya davet eder ve kendisi de konuşmasını beğendiği kişilere ödüller verirdi.
Sonra Fatehpur Sikri Ulucami'sine gittik.TDT İslam Ansiklopedisi'nde; Dünyanın en büyük ve en bezemeli camilerinden biri olan cami, Ekber Şah'ın kurduğu devletin ve şahsi gücünü göstermek amacıyla inşa edilmiştir.979 (1571-1572) tarihli kitabesinde caminin Mescid-i Haram'dan sonra en büyük mabed olmasının istendiği belirtilmektedir.Cami,1574 yılında Ekber Şah'ın Gucerat'ta elde ettiği zaferden sonra Fetihpur (zafer şehri) ismini vererek oturmaya başladığı yeni başşehrin gittikçe artan önemine paralel olarak zamanla büyük ün kazanmıştır.Yeni bir din kurma hazırlığı içinde olan Ekber Şah'ın 12 Rebiülevvel 987 (9 Mayıs 1579) günü düzenlenen Mevlüt merasimi münasebetiyle minbere çıkıp kendini ilahi mertebeye yücelttiği ünlü manzum hutbeyi okumasına sahne olan cami onun şehri terk ettiği 1586 yılından sonra da önemini korumuştur.Ekber Şah'ın artık Fetihpur'da oturmadığı halde Dekken'i fethi (1602) münasebetiyle caminin güney kapısını yıktırıp yerine Hindistan'ın en görkemli zafer taklarından biri olan Bülend Dervaza isimli taç kapıyı yaptırması Fetihpur Sikri Ulu Cami'ni kendi büyüklüğünün ve zaferlerinin sembolü olarak görmeye devam ettiğidir. Bütün binaların yapımında kullanılan ana malzeme kırmızı kum taşı olmakla birlikte sarı kum taşı,mermer ve kara kayağan taşından da yaygın bir şekilde kullanılmıştır.Özellikle değerli malzeme ve kıymetli taşlarında kullanıldığı süslemelerin binanın yapılışı sırasında cömertçe harcanan maddi kaynakların ve gösterilen itinanın büyüklüğü ,bu eseri islam sanatı içinde farklı bir yere koymaktadır. Avlunun batı tarafında Selim Çişti ile torunu İslam Hana ait iki türbe bulunmaktadır. Selim Çişti'nin türbesi verandasını ve pencerelerini örten oyma geometrik desenli mermer şebekeleriyle dikkat çekmektedir.''yazar.
Caminin merdivenlerine kahverengi beyaz bir kuzu yatmıştı. Satıcı Goala tadı baharatlı, armuda benzeyen bir meyve satıyordu, rahatsızlık verici boyutta satıcılar bir an olsun peşimizi bırakmadı.Caminin önünde bir cenaze vardı. İran ve Hindu mimarisinin karışımı camide, Şeyh Selim'in türbesine gidip, dua ettik. Caminin bahçesindeki sivrisinek kovan kutsal fesleğeni kokladık. Abdest alınan bir havuz vardı. Caminin giriş kapısındaki tavanda oğul vermiş öbek öbek sinekler yuva yapmıştı, vakit namazı olmadığı için on on beş kişi namaz kılıyordu.