Sabah erken saatlerde Amber Kalesi'ne geldik. Rikşalardan indik. Yılan oynatıcısı karşımıza çıktı. Kalenin eteklerinde domuzlar otluyordu.Irmakta kalenin yansıması, kuşlar uçuyor. Sabahın erken saatlerinde filler, insanları kaleye çıkarıyor. Biz yürüyerek kaleye çıkmayı tercih ettik. Yol boyu dilenen ya da ufak hediyelik eşyaları satmaya çalışan insanlar bize eşlik etti. Amber Fort bir saray. Amber Kalesi 1592 yılında Ekber'in bir komutanı tarafından yapıldı. Daha sonra ise Jai Singh tarafından genişletildi ve tamamlandı. Mihracede burada yaşamıştır. Dansçı kızlar girişte dans ediyorlardı. Racanın iç sarayı kesme taşlardan yapılmış. Türk hamamı, Divanı has, Şiş mahal (aynalı saray) Harem bölümünden oluşuyor.
Kalenin arkasındaki tepede Jaigarh kalesi bulunuyor.Amber Kalesinin girişindeki Kali Tapınağı 'na giremedik, Divan-i Aam (Halkı kabul) salonu sütunlarla dekore edilmiş. Sütun başlarında fillerin hortumlu kafalarını ve hortumların ucunda lotus çiçeğini bir tane de tavuskuşu kabartmasını gördüm. Kuşlar bu sütunların üzerine yuva yapmış. Fotoğrafladım.
Kalede yeşil Papağanlar çok güzeldi. Jai Mandar Zafer Salonu her yanı aynalarla bezenmiş. Bu aynalardan yansıyan ışıklar duvarlarda dans ediyor. Sukh Nivas (Zevk köşesi) denilen yerde sergilenen fildişi ve sandal ağacı oyma işleri ile işlenmiş eski kapı kalıntıları görülmeye değer.Duvardan akarak gelen ve bahçeye ulaşan su yolu sıcak yaz günlerinde serinlik veriyor.
Kalenin diğer bölümü sultanın özel yaşam alanı. Büyük avlu ve avluya bakan 6 balkon var. Sultanın 12 eşi için ayrılmış odalar bunlar.Sultan eşlerinin yanına gitmek için gizli bir geçitten geçermiş. Böylece eşleri de kime gittiğini bilmediği için kıskanmazmış. Sultan, asıl eşini de bayramları ziyaret edermiş.
Aynalı Saray çok güzel,her yanı ışıl ışıl, Divan-ı Has'ta Türk sultanının hamamı ve tuvaleti günümüzdeki gibiydi. Saraydaki terastan aşağıya baktığımda sıra sıra filler,safran bahçeleri, küçük bir göl ve uzaktaki Jaipur'u görüyorum.
Jaipur'da kumaş üzerine taş baskıyla doğal boyalarla ipek kumaş üzerine imalat yapan bir imalathaneye gittik.Kumaş, üzerine taş baskının yapıldığını izleyip,rengarenk kumaşlar giysiler ve yatak örtüleri aldık.Ben de taş basımı ipek kıyafetler aldım.
Jaipur sokaklarında bir ilkokula gittik. Duvarlarında Hint başkanlarının fotoğrafları vardı. Bir öğrenci su deposundan su içiyordu. Bizim eski köy okullarına benziyordu. Hint yemenileri satan bir dükkan rengarenkti.
Babür Hindistan yönetimi için,"Hindistan bir padişahın idaresinde değildi. Her bir raca bir vilayette kendi başına padişahlık ederdi. " der.
Maharacanın sarayına geldik.Mihrace Jai Sing ve Mihrace Pratap Singh tarafından yaptırılmış olan City Palace 'a geldik. Eski Jaipur 'da yer alan bu saray geniş bahçeleri ve binaları ile görülmeye değer. Sarayın merkezinde yer alan Chandra Mahal ( Ay Mekanı) 1727 ile 1734 yılları arasında yaptırılmış en eski ve görkemli bina .Yedi katlı binanın bir de tekstil müzesi olarak kullanılan bölümü var. Mübarek Mahal'de mihrace ve mihranilerin elbise ve kaftanları var.
Divan-ı has salonunun kapısında tek parça mermerden işlenmiş iki fil fotoğraflanmaya değer .Sarayın bir bölümünde son mihrace Padmanabh Singh yaşamını sürdürmekte imiş.
Daha sonra Amber Tapınağı'na ve yanındaki tarihi su kuyusuna geldik.Amber Tapınağı'nda bir rahip oturmuş, küçük bir kasede yemek yiyor ve su içiyordu.Küçük karyolası , karyolanın başında büyükçe bir fotoğrafı asılmıştı.Fotoğrafta boynuna bir çiçek demeti asılmıştı. Fotoğrafın üstünde bir Tanrı ve Tanrıça birbirine sarılmış olduğunu gösteren bir resim vardı.Yan tarafında büyükçe bir saat vardı.Tapınağın içinde kuşlar uçuyordu.
Sonra Su Sarayının uzaktan fotoğraflarını çektim. Jal Mahal (Su Sarayı) Sagar gölünün durgun sularında yüzen bir ikonik saraydır.18. yy.da Muhjar tarafından ördek avlamak için yapılmıştır.
Jaipur'da alış veriş yaptık . Sabun , krem ve giysi aldım. Arkadaşlar eski tip fotoğraf makinesinde fotoğraf çektirdi. Daha sonra Hawa Mahal'in arkasında bulunan City Palace'ı (Şehir Sarayı) fotoğrafladım.Maharacelerin halen yaşadığı sarayda Ragastan bayrağı dalgalanıyor.Dalgalanan iki bayraktan birisi diğerinin dörtte biri büyüklüğünde. Eğer çift bayrak dalgalanıyorsa maharecenin evde olduğu anlaşılıyor.