Bazı sevdalar,sevdalılar vardır..
Müstesna kişilikte, süfli olmayan,yalin, katışıksız, samimi,yalın ulvî...
Işte bu sevdayı yüreklerinde yaşayan, bunun için mücadele eden,ölümü bile göze alan kişiler vardır..
Bunların buluştuğu bir yer hayal edelim...
Bunların yürekleriyle kurduğu arkadaşlığı, dostluğu düşünün..
Her şeyi paylaştıkları, yiyecek,içecek, sigara ,para,yatak vs...
Işte Atatürk Eğitimin 75-80 dönemi ülkücüleri böyle bir yürek,dost, arkadaşlardı..
Hepimiz Anadolunun ücra yerlerinden gelmiştik..
Ilk defa deniz ve vapur görmüştük..Okulun bahçesine girdigimizde nekadar çekingendik.
Genceciktik, başımızda sevda yelleri esmesi gerekirken, ülkü denilen nazlı yarin buruk sevdası, Esir Turan illerinin hasreti vardı..
Geri kalmisligimiza 9 ışıkla derman arıyor, Başbuğ'u tarihi bir kahraman,önümüzde bize yol gösteren bozkurt olarak görüyorduk.
Bozkurtların başbuğları kükreyince Sögütten,
Soluk yapraklar dökülür, uçuşur bir nefeste
Kanımızdır, canımızdır, her şeyimiz bu vatan,
Susuz kalsa topragini sularız kanimizla"
Diye kantinde marşlar söylerdik.
O dönemin hem sol,hem ülkücü gençlikte, slogon, marş çok önemliydi..
Âdeta varlığımızın ses vermesi gibiydi..
Kantinlerde olaylar marş baskısı, üstünlüğü yönünden çıkardı.
Veya gurup slogan atar,diğeri cevap verir, gerginlik başlar..
Özellikle erkek arkadaşlar kaş göz işaretiyle bizleri korumaya özellikle mevzi dışına çıkartmak isterlerdi.
Geride durun,saklanın,kendinizi koruyun, arkamıza geçin derler,ama karekter olarak ben hiç çekilmezdim.
Bu yönde yaralandığım olmuştur, mesela bir kavgada yüzüm gözüm cirmik yarası olmuştu.
Kominist kızlarla yaptığım dövüşte..
O zamanlar okullar öyleydi..
Sınıflarımız basılır, okumamız engellenir, okul dışına çıkmamız için zorlanirdik.
Okula alınmazdık. Polis vardı,asker vardı..Ama can güvenliğimiz yoktu...
Rahmetli beyimle saniyelerle ölümden döndüğümüz çok olmuştur...
Rabbim yaşatacak oldu mu ?Bir şekilde yaşıyorsun..
Maalesef 79 yıllarında artık okuma hakkı tanımadılar, okuldan sürdüler..
Pekçok arkadaş kaydını aldı, başka okullara gittik..
Biz Isparta Eğitime gittik,Müdürü siyasi baskılarla ancak kayıt yaptirabildik..
Isparta Eğitimde okuyan Burdur'dan gelen arkadaşlar bizi kabul etmedi,selam vermedi..Sebep İstanbul'u terk etmemizdi...
Hâlbuki okul bizi kabul etmiyordu..
Düşünün Istanbul Atatürk Eğitim ülkücü, Teşkilat adamıyız diye kabul etmiyor,
Isparta Eğitim Anarşistsiniz diye kabul etmiyor,
Beyinle beni..Bir de nişanliyiz..
Arkadaşlar slm vermiyor,öyle bir ortam ve 80 ihtilali oldu...
Okul bitti ,vazifeye başladık, evlendik ama aranıyoruz..
Iki sene evlerimize gidemedik..
Izimizi kaybettirmek için..
Böylece tüm arkadaşlarımızın izini kaybettik,Hatta isimlerini ,hatıralarımızı unuttuk.
Tutuklanirsak, ıtiraf etmiyelim diye, Kitaplarımızı toprağa gömdük ..
Insan hafızasının isterseniz Her şeyi unuttuğunu ben bire bir şahit oldum...
Şu anda malesef okulla ilgili olaylar,hadiseler,kişiler hafızamda dumura uğramış gibi..
Işte bu korkunun,arkadaşlara, teşkilata zarar veririm,korkusu,endişesi..
Yıllar yılları kovaladı, zalim yıllar bizi baya yaşlandirdi..
Ölenler öldü, hasta olanlar uzaklaştı, dünyayı yaşanmaz görenler kabuklarına çekildi. .
Medya yoluyla bizler birbirimizi bulduk..
Özellikle Istanbul'da kalan arkadaşlar, Müdürüm Namık Özer Erdoğan,Sakin Öner,
Arkadaşlardan Asım Çelik, Ahmet Aktan,Kıymet Aktan,Rauf Tuncer gibi arkadaşların çabasıyla Istanbulda buluşmuşlar. .
Daha sonra halka genişleyerek,
Denizli ,Akçay, Alanya, Antalya,Eskişehir toplantılarını Ahde Vefa üzerine yaptık..
Mevlâna vefa üzerine ne der,
Köpeği kölelikten çıkartan insana dost yapan sadakat ve vefadır,
Insani insanlıktan çıkarıp, köpekten daha aşağı yapan da
sadakatsizlik ve vefasizliktir, der..
Bunu ülkücüler çok iyi bilir,vefa onun birinci özelliğidir. .
Bu sene toplantı yeri Eskişehirdi.
Sebebi Orada Fikret Akın hocamız var,o orada kalacak yeri,gezi programını,akşam programını yapacağını söyleyip,tüm Ülkücanlari davet etti..
Bu daveti 60 kişi cevap verdi,Para ve organize işini Mehmet Başer arkadaşımız yaptı, Bende Gece programı işini aldım. .Herzaman yaptığım iş budur..
Bir sene bu toplantının heyecanını yaşarız. .Hasret bitecek,canlar kavuşacak, sarılıp hasret gidereceğiz. Iki güncuk olsa bile bu bize yeterdi.
Maziyi,hatıraları gözlerde aramak,bulmak,hüzünlenmek , ağlamak, gururlanmak az şey midir. .Ölümle eğlenen bizler,yüreklerimize sevdalarımızı hapsetmiş ,orada ortaya çıkarmak isteriz..
Başara bilirmiyiz,,?
Bu soruyu hep düşünmüş ama cevaplayamamisimdir..
Demek ki sevda yaşandığı zaman gönüle oturup, bağdaş kuruyor.
Ondan sonra onu dile getirmek çok zor,ancak yanaklarda iki damla yaş olup,süzülüyor. .
Bu sene de bunu gördüm
Ayrılırken sarildigimizda acaba seneye kimler gidecek, kimler kalacak diye düşündüm ve hep ağladım. ..
Ayrılık zor geldi,gözlerimize bakamadık, malasef. .
Birleşme çok güzeldi, tüm canlilıgimizla sarildik, birbirimize..
Eskişehir Fikret Hocamızın rehberliginde, planı doğrultusunda gezdik ve çok hoşunuza gitt..
Eskişehir kültür özelliğini korumuş, milli kültürüyle harmanlanmış bir şehir..
Gezilip ,görünce Belediye Başkanını taktir ettik..
Bu toplantıların arkasından bir değerlendirme yapmak gerekir diye düşünüyorum. .
Bizler 40 sene sonra bir araya gelen can ötesi arkadaşlar,kardesleriz, ,yaşlanmışız ama heyecanımız dipdiri ...Davamızdan hiçbir taviz vermemişiz..
Hatıralarımızla yaşıyoruz. ..
Turan ıdeallerimiz dipdiri..Mümkün olsa yine o yıllara döner aynı mücadeleyi yaparız..
Ülkücü terbiye ,samimiyet,heyecanı hiç kaybetmemisiz...
Türkiye için kaygı duyuyor,siyasi partilerde faaliyet gösteriyoruz..
Gelecek için aynı hayalleri kuruyoruz..Icimiz kıpır kıpır,
Marşları söylerken yine aynı heyecanı hissediyoruz,
Hepimizin hem fikir olduğu, ülkücülük bir milletin temel fikridir ...
Milletleri yaşatan ulküculerdir.
Milletin ebet müddet yaşaması için idealist kişilerin yetişmesi lazım..Bunun için de milli eğitimin ,gerçek değerlerine dönmesi gerekmektedir..
Son olarak gördüğüm ,hissettiğim mesele,Ülkücüler gençliğini hiç yaşamadı, hayatları sayislari huzurlu,mutlu geçmedi..
Yaşlılık hallerde karamsar ama birlikte olmaktan çok mutlu..
Onun için ömrümüz yettiğince bu toplantılara devam edeceğiz. ,inşallah..
AMASYA TOPLANTISINI HEYECANLA BEKLIYORUZ..