Ben derdime kime anlatayım ki anlasın ,
Diller lal,gözler kör, kulaklar sagir, beyinler dumura uğramış..
Ben derdime Başbuğuma anlatayım, anca o anlar beni dedim.
Başbuğun sen gideli neler oldu neler,
Evlatların dediğin bizler darmadağın, sonbahar yaprakları gibi savrulduk..Bir mekan tutturamadık ,bir yuva bulamadık..
Ne kadersiz bir nesilmişiz ki hiç bir yerde itibarımız olmadı.
Ha oldu,yuvadan davadan ayrılıp başka denizlere yelken açanlar oralarda palazlandı, kök saldı. Adına eski ülkücü dedirtti..
Hani hep derdik ya!
"Bizim ocakta yetişen, çaycimız bile başka partide başkan olur, işte o söz gerçekleşti..
Her partide ülkücü var pardon! eski ülkücü var..
Sen bize doktrin,lider disiplini vermiştin ya başbuğum..
Işte o bizim zaafınız oldu yumuşak karnımızı bilenler bundan yararlanıp, kurumlarımızı,değerlerimizi, kurultaylarımızı , Turanımızi, törelerimizi bitirdiler..
Lidere güvenimizi yok ettiler..
Sizden sonra dört elle sarildik, davamizdan,taviz vermedik,verdirmedik ama olmadı ,Başbuğum..
Biryerlerde birşeyler ters gidiyordu..
Kadrolar ne kadar önemlidir. Biz milliyetçi Türkiyeyi çok çalışarak kuracak, Turani gerçekleştirecek, Milletimize çağ atlatacaktik..
Biz bu halde mücadele ederken birileri bir yerden emir alarak bizim kadrolaşmamiza engel oldu..
Yetişmiş ,şuurlu, azimli arkadaşlarımızı birer birer partiden uzaklaştırdılar..
Ali Güngörle başlayan bu ihanet,Ozan Arifle devam etti.
Sen bize evlatlarım derdin,ayağımıza diken batsa ızdırap duyar,ilgilenirdin..
Ocaklar bizim evimiz,yuvamız,ülkücü kardeşti..
Canını emanet ettiği dostuydu
Ne derdik hani biz,
"Ülkücü olsunda cerden çöpten olsun"
Işte bunu yıktılar, Başbuğum.
Aramıza nifak soktular, ocakları atıl hala getirip,iğdiş ettiler..
Bozkurları dört duvar arasına hapsedip, hareketsiz,şuursuz hale getirdiler..
Davadan habersiz, kaba kuvvete ,emir almaya alışmış tipler ,ocaklara hakim oldu..
Paltoyu omzuna atan,beyaz çorap giyen reis oldu,Başbuğum..
Üniversitelerde
Masa koyup,kız tavlayan başkan oldu..
Dokuz ışık rafa kaldırıldı, Birlik,dirligimizin göstergesi olan kurultaylarımız iptal edildi ve bitirildi..
Lider diye başımızda duran zat Enderun Paşaları gibi yukardan millete bakar oldu...
Halkla ilişkisini kesip,parti binasını mesken tuttu..Hatta odasından hiç çıkmadı..
Sevmedi bizi Başbuğum, biz de onu sevmedik, ısınmadık....
Sevgi gönül işidir, hani duygular kıpır kıpır olur,yüzüne bakınca, güven duyarsın, eğilip, elini öpesin, boynuna sarılasin, önünde diz vurasın gelir, Töre gereği..
Biz sende bunu görürdük.
Yürü desen dağlar yürür,
Dur desen kalpler dururdu.
Adı Devlet diye Devlet kabul ettiğimiz bu zatta bunu hiç yaşamadık.
Ne bakışlarında sevgi,muhabbet,gurur vardı,
Nede konuşmasında, tavrında..
Mulak tipleri biz hiç sevmedik ,Başbuğum. Yuvarlanan kişilikleri de.
Köşeli olanları severiz, biz..
Işte lider dediğimiz zat yuvarlandı, düşmanın mevkisine girerek bizi sattı..
Menfaatlerini düşmanın siyasi emelleriyle birleştirdi. .
Namert çıktı, güvendiğimiz değerler, Başbuğum çok yalnız kaldık,kimsesiz kaldık,garip kaldık..
Feleğin nazarina düştük,
Yiğit diye namımız vardı,
Namert pazarına düştük..
Ancak bizi biz anlar olduk, Kovulduk yuvamızdan, yurdumuzdan..
Ocaklara çıkamaz, partiye giremez olduk..
Gittik başka yuvalara,yurtlara..
Oralarda da yalnızız be Başbuğum.
Yüreğimiz yangın yeri,sürgün yeri..
Hergün namertler,haramzedeler yeni oyun peşindeler.
Biliyorlar ki ülkücüleri yok etmeden,bitirmeden,yildirmadan Anadolu'yu teslim alamazlar,sömürge yapamazlar..
Milli direnişin adı ülkücülerin mücadelesidir.
Menfaatsiz ,çıkarsız, karşılıksız Allah rızası için yapılan mücadele.
Türk Islam düşüncesine bağlı,milli şuurla yapılan mücadele..
Atatürkün Gençliğe Hitabesinde belirttiği hususlar aynen gerçekleşti.
Ordular dağıtıldı, Tersanelere girildi, Memleketin her köşesi işgal edildi,Millet Fakr-ü zaruret için de kaldı...
Ve bunlar bizim lider diye başımıza getirdiğimiz zatın teşvikleri,destekleri ile oluyor.
İşte Başbuğum bizi yaralayan bu...
El olsa mücadeleni yaparsın ki yapıyoruz.
Ya bizim arkadaş, dediklerimiz teşvik edince olmuyor, Başbuğum olmuyor..Aciz kalıyoruz. Içten yıkılmak, parçalanmak, işgal böyle birşey demek ki..
Sözde ocakçi gençler Ak sakallilara saldırır hale geldiler,Düşmana saldırır gibi..Sizin adınızı unutturmak amaçlı.
Bayrakları yere atıp,çiğneyerek
Ali gıran ,baş kesen oldular..
Bilge Kağan yüzyıllar ötesinden,
Üste gök kubbe çökmedikçe,
Altta yağız yer yarilmadikca,
Senin ilini töreni kim bozabilir,
Ey Türk der ya!
Işte Başbuğum bu kara kağan bunu yapmaya çalışıyor..
Ilimizi,Törenizi bozmaya gayret ediyor,
Yagilarla birlik olup,milli değerlerimize saldırıyor, Emperyalist güçlerin uşağı yapmak istiyorlar, bizi
Ama bilmiyorki,
Biz Başbuğun bozkurtlari, askerleri ant içti yemin etti,
Ilimizi ,töremizi sahip cikacagiz bozdurmamasina ,yurdu böldürmemecesine,Türk Milletini ilelebet yaşatmasına..
Bu yoldan bizi kimse döndüremez...
Rabbim Kadim Oğuz boyuna kut verdi,Yeni yeni liderler çıkacak, umut olacak,toplayıcı birleştirici olacak..
Bunu hissediyoruz,Tarih mazi bunun örnekleriyle doludur.
Kara Kaganlarin bir planı varsa Yaradaninda bir planı var,biz ona güveniriz,hep güvendik..
Işte Başbuğum durumumuz budur..
Sen Tanrı Dağlarından mutlaka bizi gozetliyorsundur,
biliyorsundur ,ahvalımızı
Birde benden dinle istedim..
Ellerinden Hasretle Öperim,Başbuğum..
Uste çok kubbe çökmedikçe,
Altta yağız yer yarilmadikca,
Senin ilini töreni kim bozabilir,
Ey Türk der ya!