Merhaba bugünkü durağımız ata yurdu Kars.Gesam'ın Türkiye sergileri çercevesinde düzenlemiş olduğu 56.sergisine katılmak üzere yollara düştük. Kars'ın tarihinden kısaca söz etmek istiyorum,Tarihi cilalı taş devrine kadar uzanan Selçuklu Hükümdarı Alparslan'ın hakimiyetinden sonra Türkleşen Kars'a 93 Harbi'nde gösterdiği kahramanlıklar sebebiyle Sultan Abdülmecit tarafından gazilik ünvanı verilmiştir.93 harbinde Rusların eline geçen şehir 40 yıl Rus hakimiyetinde kalmıştır. Daha sonra mahalli hükümetler yönetiminde kalmış, Ermenilere karşı hayatta kalma mücadelesi vermiştir. En nihayetinde 1920 senesinde Kazım Karabekir yönetimindeki Türk ordusu yönetimi ele almıştır.93 muharebesi Türk tarihi açısından dönüm noktasıdır. Dedemde 5 kız kardeşini ,annesini ve babasını yitirmiştir.Küçük yaşlarda.Büyük amcasıyla beraber Sivas ellerine göç etmek zorunda kalmıştır.Kars, Sarıkamış çevresi yüreğimi acıtmıştır. Ara ara yapılan şehitlik abidelerinden başka kimbilir ne kadar bilmediğimiz toplu mezarlar mevcuttur.Şu anda toplam 82 toplu mezar gün ışığına çıkarılmış.
Kars'a ilk geldiğinizde sıcak insanlar karşılar sizi. Servisin muavini valizimi aldı, köprüye kadar getirdi beni. "Abla otelin yakın boşuna para verme köprüyü dönünce otelin orda ."dedi. Otobüsle sabahın erken saatlerine geldiğim Kars'ta otele uğrayıp, biraz dinlendikten sonra arkadaşlarla beraber Kars Kalesi'ne doğru yola çıktık.Kars'ın tarihi mekanları çogunlukla yürüyüş mesafesindedir. Selçuklular döneminde 12.yy.da Firuz Akay'a yaptırilan kale 14.yy.da Timur tarafından yıkılmış; 16.yy.da Lala Mustafa Paşa tarafindan tekrar yaptırılmıştır.Kaleye çıkarken bizi çay içmeye davet eden teyze" dinlenin biraz ,yorulmuşsunuzdur ,"dedi.Genelikle müstakil evler.Yüksek binalar tek tük.Kars Çayı kentin içinden geçiyor. Tarihi Taş Köprü 16.yy.dan kalma.Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış.3 tonoz kemerli, düzgün kesme bazalt taşından yapılmış.Daha sonra yıkılinca 18.yy.da tekrar inşa edilmiş.
Köprüden yukarı doğru bakkaliyeyi, kışın ısınmak için biriktirilen üzeri örtülmüş tezekleri, 16.yy.da yapılmış Vaizoğlu Camii'nin dibinde yün dökmüş teyzeyi fotoğrafladım.Yukarı doğru uzayan taş yollar,kalenin başında neşeli gençler...Ve nihayet Kaledeyiz.Kalenin içerisinde 12.yy.dan kalma Celal Baba Türbesi var. Savaşta kafasız çarpıştığına inanılıyor.Kalenin manevi koruyucusu.Ruslar türbenin çinili kubbesini tahrip etmişler.Sonradan onarılmış.Kalede ayrıca askeri koğuşlar,cephanelik,tarlalar ve mescit mevcut Kalenin eteklerinde Alperenler Türbesi'ni söylemeden olmaz.
Kaleden aşağı doğru inerken Kümbet Camii(12 Havariler Kilisesi) tam karşımda.Ermeniler tarafından M.S.932'de 12 havarileri anma münasebeti ile Kral Abbas tarafindan yaptırılmış.11.yy.da müslüman egemenliğinde camiye çevrilmiştir.Rus işgalinde tekrar kilise yapılmış.Günümüzde ise camii olarak kullanılmakta.Aslına uygun korunmuş.Karşısında da papazevi var.
Biraz yukarı doğru çıktığınizda Ulu Camii karşınızda.17.yy.da yaptırılan camii Rus işgalinde tahrip edilmiş Cami İmamımın anlattığına göre Ermeni çeteleri 300'e yakın Türk'ü yakmış .Pencereleri ve orjinal mihrabında yağları hala duruyor.Tüylerim diken diken oldu.
Kümbet Camii'nden aşağı dogru inerken karşımıza Evliya Camii ve Hasan -ı Harakani Türbesi çıkıyor.Evliya Camii imamıyla da biraz hasbihal ettikten sonra camiiyi fotoğrafladım. Daha sonra dısardaki türbelere dua ettim ve aşagı taraftaki Harakani Türbesine gittim. 11.yy.ın ilk yarısında Anadoluya gelen ilk Alperenlerden Ebu'l Hasan Harakani hazretleri savaşta şehit edilince Alparslan Harakani külliyesini yaptırmıştır.Lala Mustafa Paşa da ek olarak camiiyi yaptırmıştır.
Ehl-i beyt Ebu'l Hasan Harakani Mevlana'nın da hocasıdır.Harakani'nin tasavvufi düşüncesinin esasları; cömertlik, şefkat ve halktan müstağni olmaktır.Anadolu'yu Türk yurdu yapan derviş, gazi ve Alperenlere selam olsun.Ruhları şad olsun. Harakani hazretlerine de dua edip, ziyarette bulunmak beni çok mutlu etti.Öldükten sonra tasavvufu devam eden evliyalardan biridir. Mevlana hazretleri;" Bizim söylediklerimiz ,Harakani'den aldıklarımızdan başka bir şey değildir."demistir.Britanya Müzesi kütüphanesinde müstesna eseri;Nuru'l Ulum sergilenmektedir.Kale Burcu ;Selçuklular zamanında12.yy.da Firuz Akay tarafından yaptırilmıştır. Türbenin hemen yanındadır.
Açılışa yetişmek için zamanım kalmadığindan doğruca otele gidip, arkadaşlarla serginin yapılacağı kültür merkezine gittim.Sivaslı Valimiz sayın Rahmi Doğan, Belediye Başkanı sayın Murtaza Karaçanta Gesam koordinatörü sayın Nezih Demirtepe açılışı yaptılar. Bizlerle çok ilgilendiler. Valimiz fotoğraflarımdan istedi. Daha sonra mail olarak basın müdürlüğüne gönderdim. Geç saatlerde Kars milletvekili Gesam'ın üyesi Dr. Y. Selahattin Beyribey bir isteğiniz ihtiyacınız var mı diye sormuş. Sayın milletvekilimiz Selahattin Beyribey'e valimiz Rahmi Doğan'a , Bellediye Başkanımız Murtaza Karaçanta'ya ve bize bu geziyi düzenleyen Gesam koordinatörümuz Nezih Demirtepe'ye teşekkürlerimi sunarım.
Kars'ın her yerinde bir meçhul asker anıtını görebilirsiniz.Şu dizeleri paylaşmak istiyorum;
Meçhul asker!
Ey milletimin gönlüne efsane olan er
Tapsın ,yüce destanına, tarih izin ver.
Aciz bunu haykırmaya dil, yazmaya eller
Gökten beyhude mi iniyor üstüne rahmet
Yurdun seni basmış kanayan bağrına MEHMET!
Her Türk çocuğu Çanakkale'ye Sarıkamış'a, Kars'a gelmeli. Ecdatının yaşadıklarını bilmeli.Bu manevi duyguları yaşamalıdır.
Akşam iftara yöresel yemeklerin yapıldığı bir mekana gittik.Burada safranla ve çeşitli üzümlerle yapılan Şirin pilavı, sarmısaklı, yogurtlu hengel, ayran aşı, etli dolma, erişte,pilav üstü kaz eti, hasuda yedik. Kekik suyu içtik. Şirin pilavı hariç hepsini bizde yapıyoruz .Sadece biberiye ve safranı yemeklerde kullanmayız. Aslında kazı kar yediği zaman yemek lazımmış. Haziranda da bu pek mümkün değildi.
Ertesi gün belediyenin aracıyla Ani Harabelerine doğru yola çıktık.Yol boyu kırmızı, sarı, mor çicekler,otlayan atlar, büyük baş hayvanlar,arpa , buğday ekili tarlalar,Ankara-Kars-Tiflis -Bakü demiryolu, ağaçsız düz ovalar, yollar geniş. Rusların zamanından kalmaymış,elektrik direkleri ,trafik işaretleri pek az.
Arıcılıgı ve bağ bahçe işlerini Artvin'den Trabzon'dan gelenler yapıyormuş. Burasının balı da çok özel oluyormuş. Yolumuzun üstünde Subatan Köyü Şehitliği anıtı. Arabadan indik, dua ettik.Ermeniler tarafından katledilen Subatan köylülerine ait toplu mezarlar bulunmuş ve anıt dikilmiş. Rahmetli dedemde bu vahşeti anlatırmış, ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Ocaklı Köyü'nden geçerek Ani Harabelerine vardık. Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay Nehri'nin kenarında kurulu, geçmişi neolotik devre kadar uzanan bir şehir. Rengarenk çiceklerin arasında masalsı bir görünümü var.Surlarının 7 kapısı var.Surları fotoğrafladıktan sonra....
Katedral (Fethiye Camii) ne doğru yola koyuldum. Alparslan Ani'yi fethedince ilk fetih namazıni kıldığı için Fethiye Camii denmiş.
Selçuklulardan kalma Küçük Hamam'ın günümüze kalıntıları ulaşmış.Selçuklulardan kalma Ebu'l Manuçehr Camii ise sağlam bir biçimde günümüze kadar ulaşmıştır.Divriği UluCamii'den daha önce yapıldığı için Anadolu'da yapılan ilk Türk Camii olma özelliği taşıyor.Camiinin içinden Ermenistan ve Türkiye 'yi ayıran Arpaçay'ın üstünde bulunan İpek Yolu köprüsünü fotoğrafladım. Ayakları kalmış günümüze.
Abughamrents Poladoğlu Kilisesi m.s. 10 yy.da Prens Pahlavuni tarafından yaptırılmış.Guney cephesinde bir gunes saati dikkat çekiyor.Selçuklulardan kalma kervansarayın günümuze kalıntiları kalmış.
Bostanlar Deresi Mağaraları'da eski tunç çağına kadar uzanmaktaymış. Ocaklı köyunden olan şöforümüz eskiden köy halkinın bu mağaralarda yaşadığını söyledi.Volkanik tüf tabakası üzerine kurulu mağaralarda kuş evleri ve hayvan barinakları da mevcut.
Gagik Kilisesi,dairevi plakalı, yüksek kubbeli.M.s.10 yy.dan Kral Gagik tarafından yaptırılmış. İç Kale M. S.4.yy. da Karsak oymağı tarafindan kurulmuştur.Bir tapınak ve saray kalıntisi kalmıştır.
Veee, Çıldır Gölü!kuşların cıvıldadığı kurbağaların vırakladığı kışı apayrı güzel ,yazı başka güzel. Sanki deniz kıyısındasın.Ardahan ve Kars sınırları icerisinde kalan gölun sarı aynalı sazan balığını tadmanızı öneririm.
Çıldır Gölü'nden Susuz Şelalesine giderken geçtigimiz Selim ilçesi Kars'ın aksine ağaçlık bir yer. Susuz Şelalesi'nin nispeten suyu azdı.Görülmeye değer bir yer. Ayrıca romatizmal hastalıklara iyi gelen susuz kaplıcalarina da gidebilirsiniz.Bizim zamanımiz az olduğu için gidemedik.
Akşam saatlerinde Fethiye Camii'ne gittik.19.yy.ın başlarinda Rus işgali sırasinda yaptırılmıştır. Aslına uygun kalmamıştır. Gülsuyula yıkanmış, insana huzur veren güzel bir mekan olmuştur.Aynalı Köşk restore edilmiş ti. Restarasyonu devam eden konaklarda dikkatimizi çekti.Kars'taki tarihi mekanlar ancak devlet dairesi ise korunmuştur. Digerleri büyük ölçude yokolmaya başlanmıştır. Gerekli tedbirlerin alınmasi turizm açısından önem taşır. Hekimevi,Butik Otel,Belediye Binası, Serka Namık Kemal'in Evi, Maliye Misafirhanesi, Güzel Sanatlar Fakültesi vs.. tarihi binalardan bazıları. Zamanımız az olduğu için bu kadar gezebildik. Her ne kadar surç-ü lisan ettiysek affola.