Bakmak görmek farklı bakışlardır..Bakan rasgele bakar,gözünün algıladığı şeye bakar..Duygu ve düşünce melekesiyle algılamaz..Yorum yapma özelliği yoktur..Çiçeği görünüşü ile görür. Rengi ,biçimi, dikildiği mekan gibi..Onun üzerine yorum getiremez.
Insanlara bakarkenvde özelliklerini inceleyemez..Diş görünüşü ile değerlendirir..
Uzun boylu,esmer kara yağiz,veya kısa boylu tombul gibi...
Ona göre herşey göründüğü gibidir.Bakışının ötesinde bir görüş yoktur..Başkalarının düşüncelerimi de pek itibar etmez..Onun için öyle bakanlar sığ kişilerdir...Derinlikleri yoktur.. Yorum getiremezler..
Insanları doğru tahlil edemezler..
Hayatta çok hata yaparlar..Hep aldatıldım,kazık yedim,unutuldum,sevilmedim,nankörlüğü çok gördüm diye sızlanırlar..
Bunlara genellikle kaba zihinli kişiler deriz...Bencillikleri cabasıdır..
Gören insan öylemidir, ya!
Baktığı nesneyi iyi inceler..Ayrıntılarına iyi bakar, kafasından yorum getirir..Daha önce görmüşmüdür,hatırlamaya çalışır..Duygularını kontrol eder..
Güle bakar, kokusunu hisseder, rengini daha önce gördüğü güllerle kıyas eder ...
Gül peygamberimizle eşleşmistir..
Kokusu mistir
Gül kokulu Resul deriz...
Gül bülbül çiçeğidir..Hergün bülbül dalına konar sevgisini terennüm eder,aşkını dile getirir,dikenine hiç aldırmadan...Dikeni batacaktır, batarsa ama o aldırmaz , sabah namazıyla öter, Gülde bu sevdaya karşılık verir,açar ...Kendi güzelliğini sergiler...
Aşık için vuslat önemlidir,çile, sıkıntı, diken olacaktır.. Ama o bunu görmez...
İste güle bakan bunları düşünür..
Ya papatyaya bakın, ne narin kır çiçeğidir..Mis gibi kokar..
Çocukluğumda Burdurda henüz betonlaşma yoktu.Bir arkadaşım vardı, İstasyon çevresinde otururdu..Ona gittiğimde papatyaların arasında saklambaç oynardık..Yani papatyalar bizi kapatırdı,saklardı, saklanırdık..
Onun kokusu insanı sarhoş ederdi,ne güzel keskin bir kokusu vardı,hâlâ hayal etsem o kokuyu duyarım..
Aşıklar fal bakar ,yapraklarını kopararak seviyor mu ?Seviyor mu? Diye.
Sevmiyor çıksa bile yine severiz, papatyayı..
Demek ki bizler çok güzel çocukluk yaşamışız...
Görmeyi anlatıyorduk , değil mi?
Gören insanın duyguları yoğundur, her nesneyi inceler, yağmurun yağışından ayrı bir haz alır.
Karın yağışı ayrı bir güzellikti .
.Meselâ ben kar tanelerini meleğe benzetirim..Her insanın meleği yeryüzüne inerek,bet bereket dağıtacak, dağıtıyor, hastalara şifa yağıyor, dertlilere çare olacak diye hayal ederim...
Mesela bayrağa bakmak ayrı bir hazdır. Hayalimizde nazlı gelindir..
"Nereye dikilmek isterse oraya dikilmelidir.."
Gören insanın en büyük özelliği insanları iyi tanımasıdır...
Peşin hükümlü değildir.. Konuşur, sohbet eder onun derinliğine bakar, karekterini analiz eder...Şu yönleri iyi şu yönleri eksik,der...Veya vefalı vefasiz der,
İpiyle kuyuya inilir mi?diye analiz eder..
Yolda yoldaşlık yapılır mı ?denir .
Yapılır vefalıdır kanaati uyanırsa sıkı sıkı sarılır. Hayatında o kişiler hep ön planda olur, onları yeni bulduklariyla değişmez onun için kolay kolay kandırılmaz...
Kişilere, güzellik, çirkinlik, fakirlik, zenginlik, mevkisine göre değil de, insanı özelliğine göre değer verir...
İnsanı özelliği üstün olanları iyi değerlendirir, Onlara yakın olur...
Gönül eri olanlar vardır, O, herşeyi gönlüyle görür, onla hüküm verir...Hak ve hukuk meselesini gönlüyle tartar, o insanlar ne güzeldir..Işte görenler onları tesbit eder...
Görmek amaçlı bakanlar ,casusdurlar, meseleyi enine boyuna hesap ettiği için kararlı davranırlar.. Zikzak çizmezler..Başına gelebilecek sıkıntıları bilir yere sağlam basarlar..Sıkıntılarıda katlanırlar
Ben böyle düşünmüştüm, der...O meseleyi aklında, gönlünde, ruhunda eritir.Mızlayıp durmazlar..
Karşidakileri sürekli eleştirip, insanı rahatsız etmezler..Madem böyle bunu nasıl ölümlü yapabilirim diye ,bilgilerini yoklarlar...
Hadiselere olumlu gözle bakmasını bilirler...
Ses çıkarmadan aşınırlar ..
Gönül gözü açıktır, pekçok şeye gönlüyle dokunur...
Her baktığı nesneden,olaydan, meselelerden pay çıkartır..Onu yüreğine yerleştirir..İlerde lazım olur,der.....
Gülden, bülbülden SÖZ ettik, bir sanat müziği parçası vardır,bizim yaş gurubu hatırlayacaktır, gençlerin de mutlaka dinlemesini isterim.
Bülbül aşıkmış güle, gül naz eder bülbüle,
Gel bana nazlı gülüm, çektirme artık çile,
Bülbül gülün ,gül bülbülün aşığıyım bir sümbülün
Kalbimin nazlı goncası ,Hayatımın tatlı sevgisi..diye..
Bakan değil,baktığını iyi görenlerden olmak,dileğiyle hoşça kalın