Bayramların bir yüzü mezar ziyaretidir..Büyük şehirleri bilmem ama küçük yerlerde herkes mezarlığa gider,sevdiklerini ziyaret eder,kucaklaşır. Genellikle,arife veya bayram sabahı olur,ziyaretler..
Yine bayram olmasada arada ziyaret edilir,hal hatır sorulur,durumlar anlatılır..
Mezarlıklarda ölümün deli sorgusu karşınıza çıkıverir.
Mezarlıklar tefekkür ve dua yeridir..Nice canlar,sevdalar,ana kuzuları toprak altındadır..
Ben neyse mezar başında kendi mi sigaya çekerim...Acaba kaç gün kaç saat ay,yil sonra burada olacağız.. Sevdiklerimizle buluşacağız..
Zira toprak altında üstünden çok sevdikleriniz var..
Bugün yine beyimin mezarı başında uzun uzun düşündüm göz yaşı döktüm..
Bir kurban bayramı arefesinde ebediyete ugurladigim, sevdam...
Yine o günü hatırlamak..
Biz birbirimize dosttuk,yarendik, ülküdaştik, yol arkadaşıydık, hayat arkadaşıydık..
Duygunun her türlüsünü yaşadık,evlilik boyunca..
Dava üzerine kurulan bir sevgi ve anlayış..Bu yolda yetişmiş iki evlat...
Ideal başarma gururu...Ve gelecekten artık beklentisi olmayan ben..
Ülkücüler sevdalarını anlatmali ki gelecek nesile örnek olsun..
Gerçi pekçok arkadaşım gönüllerinde lök gibi oturan duygularını da bilirim..
Gözlerle yaşanan aşkla,söylenemeyen sevdaları da bilirim..Ve çok üzülürüm...
Sevdasız geçen bir ömür ne zor şey..
Evet,bizler yitik bozkurtlariz, davamız yoluna ömürlerimiz, gençliğimiz, nerdeyse yasliligimiz yok olup,gidecek..
Teker teker ebedi aleme göçerken kaç kişi arkamızdan göz yaşı dökecek, bir kürek toprak atacak..
Ama şunu biliyorum, öbür dünyada sevdiklerimiz, Başbuğumuz, Kürşatimiz,Özmenimiz kollarını açıp hoş geldin ülküdaş diyecek,Ruhlarimiz Tanri Daginda hürriyete kavuşacak..