Diyanetin müzmin hale gelmiş Türklük allerjisi

Zafer haftası dolayısıyla  Diyanetin Cuma hutbesinde, Malazgirt ten ve Büyük Taarruzdan bir kaç kelimeyle isim olarak bahsedildi.

Hz Ömer'in ( R Anh) Diyarbakır'ın fethi de anlatıldı. Güzel...

Malazgirt  savaşını  kazanan Alparslan'ın  ve Büyük Taarruzun komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adı ve Türk Milletinin ismi yine  anılmadı...

Ama  yeri gelince,  Sahabeler devri dışındaki,  Emevi  Valilerinin  bile  sıradan kahramanlık menkıbelerine  gelince; anasını, babasını,  danasını, mesleğini, meşrebini ve  Arap olduğu bütün azamet  ve  ihtişamlarla camilerde.  anlatıldıldığına,  dergi ve makalelerde  yazıldığına  şahit  oluyoruz.

Yazılsın, anlatılsın  bunlara itirazımız  yok.
 Yok da;  Emevi, Abbasi halifeleri ve komutanlarının  savaş menkıbeleri  anlatılırken, soyu, sopu  söylenirken ırkçılık olmuyor da, Türk Milletinin ve onun  başbuğ  komutanlarının adının açıklanması  ve  zikredilmesi mi ırkçılık oluyor?!.

Sayın Diyanet veya  Din İşleri Yüksek Kurulu her kimse, inanın  ırkçılığın ne olduğunu bizde  sizin  kadar farkındayız ve  biliyoruz. Buna sığınarak Türk Milletinin  adını ve onun komutanlarını  hafife alıp, görmezden gelemezssiniz.  Bu bir mazeret  ve  prensip  kuralı da   olamaz.

Seni Diyanet olarak kuran ve tüzel kişilik kazandıranın Atatürk olduğunu unutma!..

Bir  binayı bile  yapan sahibinin ve mimarın ismi  yazılıyor da, dünya tarihinin  eşi  benzeri  görülmeyen savaşları  kazanmış  Türk Milletinin ve  onun komutanlarının  isimleri nerede?!..

Bu  davranışların ardında, Diyanetin isim   söylememe  gibi   prensip  kuralları  aranmaz.  Maksatlı  ve taammüden  kötü  niyet  aranır...

DİYANETİN  bu politikası hiç  bir insanımızı  daha  fazla Müslüman yapmaz  ve  yapmıyor da...

Aksine,  tarihi  gizleyerek, kırparak anlatılanlar  halkımızın maneviyatını zayıflatır.    Bazı  cahil  insanlarımızı, daha da   cahil  yapar  ve  zamanla  dinden  ve   milliyetten  soğutur...

Şu veya  bu sebeplerle imanları tam bir  mükemmelliyet  kazanamamış veya   tekemmül   etmemiş   yüzbinlerce gencimiz, milletimizin ve Türk   büyüklerinin  adını  ağzına almayan  Diyanetin  gayri  milli  politikası   yüzünden  CAMİLERDEN SOĞUMUŞTUR.

Son yıllarda bırakın vakit namazlarını, Cuma namazlarından  bile soğuyan,camilere gelmeyen binlerce gencimizin varlığından  Diyanet habersiz midır?.

Son yıllarda binlerce gencimiz, camilerde siyaset ve  ayrımcılık yüzünden, Türk'ün adına duyulan  aşağılık kompleksi ve  allerjisi yüzünden,  indirilen yüce İslam'ın yerine,  uydurulan dinin  ikame edilmesinden,  İNSANLARIMIZIN DEİST  VE  ATEİST olduklarının muhasebesi   yapılıyor mu?

İmam Hatip Liselerimizde  bile anketlerde %17 gibi  devasa bir kitlenin neden  DEİZME yöneldiğini sorgulaması  yapılıyor mu?

Eyy Diyanet...
Bu milleti daha  fazla  dininden, diyanetinden  soğutma.  Türk milletinin damarlarındaki Türklük ateşini kimse  söndüremez...

Her milletin varlığına saygı duyarız ama , Türklük bilincinde ve şuurunda olarak , Ne Arap'a  ne şuna, ne  buna özeniriz . Biz sadece  bize benzeriz. Türk  milletinin yüksek  asaletiyle  gurur duyarız.

 İçimizdeki bu ateşin İslamiyet'in dinamosu olduğunu da biliriz...

Şimdilik bu kadar.