(Önceki yazının devamı)
Müzenin hemen karşısında da Sokullu Mehmet Paşa'nın kızı olarak bilinen çeyizinde inci ile işlenmiş yorganı bulunduğu için İncili Hanım denilen 18.yy a ait oldugu sanılan harap haldeki türbe.Restarasyonu bekliyor.
Susamışlar Konağı, Abdi Ağa Konağı, İnönü Konağı, Kangal Ağası Konağı, Osman Ağa Konağı,Yeşil Konak, vb geçmişten günümüze kalan eserlerden. Bunlar restore edilmiş bir de restarasyonu bekleyen konaklarımız mevcut şehrin muhtelif yerlerinde.
Zincirli Minare
1742 yılında Şeyh Hacı Muhammed Sadi tarafından yaptırılmıştır. Caminin bitişiğindeki mezarlardan birinde yaptıran kişinin mezarı da bulunmaktadır.Camiiye ismini veren minaresi güdük ve kesme taştan yapılmış ve zinciri bulunmaktadır. Ancak restorasyonda aslını yitirmiştir.
Şems Camii
Zincirli Minareden biraz yukarı çıktığımızda minaresi kesme taştan yapılmış tarihi ve mimari öneme sahip miladi 1300 tarihli Şems Camii karşımıza çıkar. Her iki camiide kütüphanenin varlığı dikkatimi çekiyor.
Güdük Minare
Ve biraz daha yukarı çıktığımızda 1347 tarihli Eretna oğulları'ndan Şeyh Hasan'ın türbesi karşımıza çıkar.Minaranin önünde mahalleliler oturmuş ,çay içiyor. Beni de davet ettiler.Oturdum çaylarını ictim.sohbet ettik.Amca Gazi Köylüymüş. Laf lafı açtı. Rahmetli babamın çok iyiliği dokunmuş. Yadettik. Tekkenin demirlerinde erkeklerin başına takdığı takke dikkatimi çekti.Hasta olan kişi şifa bulmak için takkesini türbenin demirlerine takmış.Höllüklük Caddesi'ne doğru ilerlerken objektifime 19.yy.dan kalma Çatalpınar Camii, restarasyonu yapılmamış eski ,köhne konaklar, henüz restore edilmiş konaklar takıldı.
İnönü Konağı
II. Cumhurbaşkanımiz İsmet İnönü 'nün 1891-1897 yılları arasinda bir süre yaşadığı konak henüz restarasyonu tamamalanmamış.Bahçesinde görevliler kahvaltı yapıyordu. Sivas'ın eski mahallerinde ilerlerken küçük bir dükkanın önünde madımaklar satılmaya başlanmış. Biraz ötede antika eşyaların satıldığı bir dükkan .Bu dükkanda yok yok. Halı, kilim, çanak çömlek bakır kap kacak, aklıniza ne gelirse ...
Ve Dikilitaş'dayım.Annemin köyü Çelebiler'de bir efsane anlatılır.Zamanın birinde iki genç birbirlerine aşık olurlar. Aileleri istemez bu beraberliği.
Köyden kaçıp Dikilitaş mevkiine gelirler. Aileleri tarafından yakalanacakları zaman dua ederler. "Allahım! bizi ya taş et, ya da bizi kurtar burdan diye." Duaları kabul olur ve iki aşık taş olur.
Ziya Bey Kütüphanesi
1906 'da Osmanlının son dönemi barok tarzı kesme taşla yapılan mimari eserdir.Çok sayıda yazma eser ve matbuu eser mevcuttur. Halen faal olarak kullanılmaktadır.
Türbeler arasında 14.yyda yapıldığı sanılan Şeyh Çoban Türbesi taş duvarlarla çevrilidir. Hemen yanında da hala suyu içilen o dönemlerden kalma çeşme vardır. Şeyh Çoban'ın meşhur tokmağının Gökmedrese'de olduğu söylenir.Arap Evliyası;peygamber efendimizin (sav) sancaktarıdır. Türbesi çarşının içerisindedir. Kadı Burhanettin Türbesi'ne çocukluğumuzda gidip taş yapıştırırdık. Taşlarımız yapışırdı. Dualarımız kabul oldu diye sevinirdik.Ahi Emir Türbesi ,Mum Baba Türbesi ,Sarılık Tekkeside halkın hastalıklarına şifa dertlerine deva bulmak için halen ziyaret ettiği, dua ettiği türbelerden bir kaçı....
(Devam edecek)