Çarşı alışverişinden sonra Sevr Magarası'na gittik.Yüksek, taşlık ,tehlikeli olduğu için tırmanamadık.Mekke'nin güneyinde yeralan Peygamber Efendimizin(s.a.v) Medine'ye hicreti sırasinda Hz. Ebubekir Efendimizle sığındığı mağara.Onlar mağaraya girdikten sonra bir örümcek ağ germiş, bir güvercin yuva yapıp, yumurtlamış. Müşriklerde bunları görünce içeriye bakmaktan vazgeçmişler ve gitmişler.
Şimdiki durağımız Arafat Dağı.Nam-ı diger Cebel-i Rahme(Rahmet Dağı)Peygamber Efendimizin(s.a.v) veda hutbesini okuduğu yer.Hac ibadetinin rükunlarından biri olan vakfenin yapıldığı yer Rivayetlere gore Havva annemizle Adem babamızın bir süre ayrı kaldıktan sonra buluştuğu yer.Buradaki su oluklarını ecdatımız yaptırmış, şimdilerde kullanılmıyor.Eteklerinde dilenciler, peçeli satıcılar.şimdilerde moda olan selfie yapan hacılar.Bariz bir yeşillik göze çarpıyor. Rahmetli Özal hacılar kızgın guneşten korunsun diye ağaçlandırmış. Sonraları Suudiler. Ağaçların her birinde çeşme var damla damla su akıtan.
Harem sınırları içindeki Müzdelife, Arafat ile Mina arasında .Hac döneminde Hacılar vakfe yapıyorlar.Buraları da fotoğrafladık.
Mina'da Mekke'nin doğusundaki dağların eteklerinde ve buradan Arafat'a giden yol üzerinde bulunan bir yer.Hac ibadetini yaparken kurban kesmek ve şeytan taşlama burada yapılıyor.
Buradan sonraki durağımız Nur Dağı Mekke'nin kuzeydoğusunda olup Kabe'ye yaklaşık 5 km uzaklıktadır.Mekke'den Allah'ın birliğini ilan edercesine şehadet parmağı gibi duran zirveden 20 m aşağıda Hira Mağarası vardır.Peygamber Efendimiz ( s.a.v) 35 yaşındayken Rahmani rüyalar gördüğü 6 ay içerisinde buraya gelerek tefekküre dalıyor ve her inişinde de Kabe'yi tavaf ediyordu.Bu mağarada kaldığı süre içerisinde de su ve yiyeceğini Hz. Hatice validemiz karşılıyordu.Nihayet 610 yılı Ramazan ayının Kadir gecesinde Cebrail(a.s) uyku kaplamış,ve bir taht üzerinde oturmuş halde asli suretiyle görünerek Alak suresinin ilk beş ayetinden oluşan ilk vahyi buraya getirmiş ve son peygamberlik ile müjdelenmiştir.
Buradan sonraki durağımız Mescid-i İcabe .Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz ashabıyla birlikte buraya gelmiş. İki rekat namaz kılıp, dua ettikten sonra şunları söylemiştir;"Rabbimden üç şey istedim.Bana ikisini verdi, birini vermedi.Rabbimden ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini istedim, onu verdi.Ondan ümmetimi suda boğarak helak etmemesini istedim. Onu da verdi.Birbirlerine düşmemelerini istedim, onu vermedi.Duaların kabulü nedeniyle buraya Mescid-i İcabe denilmiştir.
Yolumuzun üzerinde Osmanlı Kışlası.1916 -1919 yılları arasında Fahrettin Paşa'nın hasta ve fakirlere yiyecek ve süt dağıttığı bina köhne,bakımsız ve iç sızlatan biçimde karşımda duruyor.Önceleri bir misafirhane olarak kullanılan bina son dönemlerde kışla olarak kullanılmıştır.Tika tarafından onarımı yapılıp Türk Hacılarının konaklama yeri yapılması dileğimdir.Ecyad Kalesi'nin buldozerlerle yıkılarak uğradığı felakete uğramamasını diliyorum.Binanın hemen yanında bir mescit ve bir de karakol varmış.Türk birliklerinin Mekke'den çekilmesi sırasinda yaşadıgımız acılar,ve hüzun bir nebze olsun dindirilebilir.Şehadet şerbetini içen Mehmetçiğin ruhu şad olur eminim.
Biraz ilerledikce küçük dükkanların bulunduğu çarşı karşımıza çıktı. Çarşının ilerisinde de Cennet-ül Baki kabristanı.Huzur ,sadelik,mutluluk. .Gerçekten de cennet gibi, kuşların cıvıldayıp,uçtuğu kabristanda 10 bin sahabenin medfun olduğu söyleniyor.Burada yatmakta olan kişiler Allah Resulu'nun(s.a.v) en sevdiği dostları.Kuran-ı Kerim'de bu kişilerden;"İyilik yarışında önceliği kazanan Muhacirler ve Ensar ile onlara güzelce uyanlardan Allah hoşnut olmuştur.Onlar da Allah'tan hoşnutturlar."ayeti geçmektedir.
Mekke'de Cennet'ül Mualla Kabristanın hemen yakınında.Cin Suresi burda nazil olmuş.Peygamber Efendimiz(s.a.v)Taif'ten dönerken Batn-ı Nahle denilen bu yerde sabah namazı kılmış,namazda okuduğu Kuran-ı Kerim'i cinlerden yedi kişi dinlemiş ve iman etmişler.Buraya mescit yapılmış ve Cin Mescidi denilmiş.
Buradan da Kabe'ye geldik.Namazlarımızı kılıp, tavaflarımızı yaptık.Ertesi gün umre yapmak üzere Harem-i Şerife 6 km uzaklıktaki Medine tarafındaki Harem hududu olan Ten'im de Hz. Aişe Mescitine gittik.Hz. Aişe validemiz veda haccında Peygamber Efendimizle beraber haccetmiştir.Ancak özründen dolayı umre yapamamıştır.Peygamber Efendimiz (s.a.v) Medine'ye döndükleri zaman Hz. Aişe validemiz;"Ya Resullallah! insanlar hac ve umre ile dönüyor.Ben umre yapamadım."demiş.O zaman Efendimiz(s.a.v) kardeşi Abdurrahman (r.a)ile umre yapması için Ten'ime göndermiştir.Burda ihramlanıp umresini yapmıştır. Bizde yaptık. Allah kabul etsin.
Ertesi gün umre Hudeybiye'ye gittik.Mescid -i Harama 22 km uzaklıktadır.Hudeybiye anlaşmasının yapıldığı yer.Peygamber Efendimizin(s.a.v)
Hicretin 6.yılında ashabı ile umre yapmak üzere buraya gelmiş.barış niyetlerini göstermek içinde yanlarına yolcu kılıcı hariç silah almamışlar.Müşrikler Resullallahın (s.a.v)Mekke'ye girmesine izin vermediler.Elçi olarak Mekke'ye giden Hz. Osman'ın tutuklandığı veya şehit edildiği haberi üzerine müslümanlar savaşmaya yemin ettiler.Hz. Osman'ın sağ dönmesi üzerine müşriklerle müslümanlar lehine anlaşma sağlandı.Hudeydiye'de develerden süt sağılıp, içilmesi yasaklanmıs.Umremizi yaptık.Allah kabul eylesin.
Ertesi gün Zemzem Towers'ın altında dondurma yedik.Malezyalı Türkmen aileyle sohbet ettik.Türkiye'de bulunmuşlar ve Türkleri seviyorlarmış Alışverişten sonra akşam ve yatsı namazlarımızı Kabe'de kılıp, otele döndük.
Son umremizi Cirane Mescit'ine giderek yaptık.Mekke'i Mükerreme ile Taif arasında bulunan Cirane Mesciti'nde Peygamber Efendimiz(s.a.v) Hicretin 8.yılında olan Huneyn savaşının ganimetlerini paylaştırmış.
Son umremizi yaptıktan sonra Kabe'de akşam namazını beklerken suudi yetkililer geldi. Suudi yetkilliler için Hacer'il esved ve etrafını boşaltıp.gülsuyuyla sildiler.Halılar serdiler.Zemzem ve hurma ikram ettiler. Hacer-ül Esved taşını zumlayarak fotoğraflama imkanı buldum.Kabe'nin kuzeydoğusunda bulunan ve cennet yakutlarından olan taş.Adem (a.s) cennetten indirilince ziyaret ettiği yer Kabe'dir.Cenab-ı Allah ;"Ey Adem! Senin için bir hane gönderdim.Arşın etrafını tavaf ettiğin gibi ,bunun etrafını da tavaf et.Arşın etrafında namaz kıldığın gibi bunun etrafında da namaz kıl.Hacer-ül Esved'de bu ayetle beraber gönderildi.Önceleri bembeyazdı.sonradan günahkarların ona dokunmasıyla karardı.Tufan olacağı zaman Allah'u Taala Cebrail(a.s) Kubeys Dağı'nda saklamasını emretti,İbrahim Peygamber(a.s) Kabe'yi yapması emredilince çeşitli dağlardan taş getirerek Kabe'yi yaptı.Ebu Kubeys Dağındaki Hacer-ül Esved'i de İbrahim Peygamber yerine koydu.
İbrahim Peygamberin ayak izi de burada mevcuttur.Hacer-ül Esved muhafazaya alınırken cevresinden kopan parçalardan bir kısmı da Sokullu Mehmet Paşa Camii'ndedir.
Kabe'deki altın oluklar da Osmanlı eseridir.Halen Hacer-ül Esved'i çerçeveyen gümüş muhafaza da Sultan Abdülhamit Han tarafından yaptırılmıştır.Yine Kabe-i muazzamadaki Osmanlı revaklarinın büyük bölümü monte edilmiş,kalan kısmı da inşaat tamamlanınca monte olacakmış. Peygamberimizin (s.a.v) devrinden sonra ecdatımızın yaptıkları hizmetler sayılamayacak kadar çoktur. Önemli olan Türk eserlerinin korunup, onarımının yapılmasıdır.
Allah umremizi mebrur eylesin.Umre ile ilgili gözlemlerim bu kadar. Dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım. Eksik ve hatalarım için hoşgörünüze sığınıyorum.Hac ve umreyi, Allah isteyenlere de nasip etsin inşallah. Sevgiyle kalın.