(Mektup yazdım Hasan'a, ha Hasan'a ha sana...)
Karakoç’tan alıntı yaptığm ve yazıma başlamadan önce çok sevdiğim Abdurrahim Karakoç’un şiiriyle başlayayım.
Hasana Mektup 9 ….
Çok oku, çok düşün, çok şeyler anla,
Aha bu mektubu alınca Hasan.
Manalar iplikten incedir amma,
Kelimeler biraz kalınca Hasan.
Gene ağzımızı açmıyor bıçak,
Huzur size ömür..... Dert salkım saçak.
Oyuna kalkıyor yüzlerce köçek,
Batıdan bir hava çalınca Hasan.
Kök saldı bahçede ayrık otları,
Yemler pay edildi, sattık atları.
Biz kovalım derken baştan bitleri,
Sülükler yapıştı, kulunca Hasan.
Süt dolu güğümü çalarız taşa,
Kutsal görevimiz 'Sağol çok yaşa! '
Mülkte hakikati aramak boşa,
Tüm suçlular güçlü olunca Hasan.
Derisini yüzdük demokrasinin,
İşi iştir imtiyazlı asinin.
Hakikatte vahşi, sözde 'vasinin'
Dörtnala gidilir yolunca Hasan.
Canım Hürriyeti koydunsa ara,
Ekmek yalınayak kaçtı dağlara.
Çevremize küsmüş kardeşlik var ya,
Haber ver, izini bulunca Hasan.
Soysuzlar taş atar mukaddesata
Karşı duramazsak bizdedir hata.
Tahammül teşviktir, böyle hayata,
Öl... İnsan küçülmez ölünce Hasan.
Vur Emri Kitabından alınmıştır
…………………………………………..
Hasan Kardeşşş,
Devletimizin bir bakanı kendi seçmenleri için “Aya yol yapacağımızı söylesek inanacaklarını söylüyorlar” demişti. Bende sosyal medya hesabımda bu durumu paylaşmıştım….
Daha önce velim olan MHP li olarak bildiğim ve hükümet aleyhine bir çok söz söylediğine şahit olduğum sevdiğim bir arkadaşımız paylaşımımıza yaptığın yoruma kısa cevaptır.
Hasan Kardeş;
“Ah şu zihniyetler fikirler bir değişebilse İnanın bana aya merdiven o zaman olurdu.” diyorsun…
Değişim insan hayatında mutlaka olması gereken en önemli anlayışların başında gelmelidir. Değişime ayak uyduramayanlar değişimi takip edenlerin daima gerilerinde kalır….Bu çok doğru bir vakıadır… Ama değişimin yönünü iyi bilmek gerekir….Değişim yenileşme, gelişme, ilmi ve teknik yönde emsallerine karşı daha üst seviyeye çıkmakla olur….
Değişim bulunduğumuz durumdan daha yükseğe çıkartmıyorsa bu değişim kötü yönde bir değişimdir..
Gelelim senin zihniyet kavramının tanımına ki bu kelimenin iki manasa vardır. Birincisi: 1-Bir toplumdaki ya da topluluktaki bireylerde, görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle oluşan düşünme yolu, düşünüş biçimi.
İkincisi ise : Anlayış ve düşünüştür…
Tahmin ediyorum ki sen ikinci tanımdaki zihniyet anlayışını kast ediyorsun… Çünkü birincisini kast ediyorsan bu tanımda imanı bir tehlike var tavsiye etmem….
İkinci tanımdaki zihniyet anlayışı karakterimizle direk ilgilidir….Bu kişiden kişiye göre değişirler…Kişiler bu tanım üzerine toplumda değer kazanır ve ya kaybederler…. Bu anlayışı toplumun ihtiyaçları, hak anlayışı, hukuk anlayışı, adalet anlayışı, haram-helal anlayışı, milli hassasiyetleri korunup bu ve milleti oluşturan diğer değerlerin korunması noktasında eskisinden daha kuvvetli olarak bu değerlere sahip çıkacak bir anlayışa, düşünüşe matuf zihniyet değişikliğini kabul etmemek mümkün değildir…. Bu kabil zihniyet değişikliğine karşı çıkmak insani bir vasıf değildir…. Amaaaaa……
Yağcılık, yancılık, şamaroğlancılığı, şarlatanlık, körü körüne teslimiyet, adam sendecilik, vurdumduymazlık, bana necilik, kör ve sağırlık, bana dokunmayan yılan anlayışı, zulmü görmek istememek, başını kumlara gömmek vb anlayışlar ise kötü bir anlayıştır. Bu anlayışı hem insanlık reddettiği gibi dinimizde reddeder …. Sana bu konuda hem ayet hem de hadis yazıyorum….
De ki: "Rabbim adaletle davranmayı emretti… (Araf Suresi, 29)
“Devlet otoritesi en büyük hamidir(koruyucudur).Haksızlıklarla onun vasıtasıyla (yani hukuk yoluyla) mücadele edilir ve onun vasıtasıyla (tehlikelerden) korunulur.Şayet bu otoriteyi kullanan(lar), Allah’tan sakınmayı emreder ve adaletle hükmeder(ler)se bu yaptıklarından sevap kazanır(lar).Bunun aksine davranır(lar)sa (vebalini) çeker(ler).” (Müslim)
Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; Eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; Buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir. (Müslim)
Bunları da yazdıktan sonra gelelim senin değişmesini istediğin zihniyet anlayışındaki farklılığımıza….
Biz Hakkı üstün tutacağım deyip te tutmayanlara karşı tavırlıyız…
Biz sevmediği Ziya Gökalp’in şiirini millet anlayışı için değil de kendi anlayışı için okuyanlara tavırlıyız…
Biz 6 ay gibi kısa ve lüks sayılabilecek bir dönem hapis yatarak bunu bir ömür hapis yatmış kadar abartılmasına tavırlıyız…
Ömrünü vatan millet, Allah davasını yolunda hücrelerde geçiren insanlardan bahsetmeyenlere tavırlıyız...
Biz ABD’nin Irak’a savaş açtığında devletimizin sınırlarını Coni’lere açmak için meclise ADB teskeresi sunanlara tavırlıyız….
Meclisten teskere geçmeyince ABD askerinin Basra körfezinden asker çıkartırken Müslüman Irak için değil de “ABD askerleri için evlerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum” diyenlere tavırlıyız…
Öyle ve ya böyle Din kardeşimiz olan Irak’ın bombalanmasında Türkiye’deki üslerin kullanılmasına izin verenlere inancımız gereği tavırlıyız…
ABD’nin Türk tarihinin en kara lekelerinden birisi olan en seçme askerlerimizin başına çuval geçirilmesinde gazetecilerin : ABDye nota verecek misiniz sorusuna ne notası? Müzik notası mı diyebilecek kadar olayı hafif görenlere tavırlıyız….
Türk Devletini yönetenlere yine ancak Türk Milleti göreve verir anlayışıyla tarihe şan vermiş Türk Milletinin sıradan bir evladı olarak, ülkemin başbakanın “Bana BOP eş başkanlığı görevi verildi. Bu çok büyük bir görevdir” diyen devletin en yetkilisine dini ve milli duygularımızdan dolayı tavırlıyız…
BOP Eş Başkanlığı görevi nedir? Türkiye devletinin en yetkilisine bu başkanlığı kim ne niçin verildiğini açıklayamayanlara ve ya açıklamak istemeyenlere tavırlıyız…
İktidarında milletvekillerinin oğullarının bir ilimizde emniyet müdürünün yanına alarak polisleri hizaya geçirerek sorgulamasına ve vekil evlatlarının devlet anlayışının ortadan kaldırılmasına karşı önlem alınmamasına tavırlıyız…
İktidar zamanında oynanan ve sen hatırlamadığın gibi bir çok insanında unuttuğu Ali Dibo oyunlarına karşı tavırlıyız….
Suriye sınırında kaçakçılar, ülke ve millet düşmanlarının vatanımıza zarar vermemesi için sınıra döşenmiş mayınların temizlenmesi için bu bölgenin İsrail’e bırakmak için canla başla gayret etmiş bir iktidara tavırlıyız….
Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’le yaptığı görüşme esnasında “one minute” dedikten sonra gazetecilerin sorusuna “Ben Şimon Peres’e demedim motoratöre söyledim dediği halde tam zıttı olarak Türkiye’de Peres’e karşı kahramanlık taslanmasını milletin aldatılması olarak bildiğimiz için tavırlıyız…
Türkiye’yi yönetenlerin 26 Ocak 2004 tarihinde İslam ve Türk düşmanı olan İsrail’in lobi faaliyetlerini yürüten en önde gelen Musevi kuruluşlarından Musevi Kongresi'nden (AJC) "cesaret ödülü" almasına tavırlıyız….
Devlet büyüklerinin İsrail’e terörist devlet demelerine rağmen alınan bu Yahudi Üstün Cesaret ödülünün iade edilmemesine tavırlıyız…
Ülkemizin en önemli kurulu olan Milli Güvenlik Kurulunun 2004 Yılında Fethullah Gülen’in cemaati hakkında tehlikelidir izin verilmemesi demesine rağmen hükümetin bu doğrultuda hiçbir işlem yapılmamasına tavırlıyız…
2002 den sonra TSK da bulunan FETÖ’cülerin ihracına şerh düşenlere ve 2010’den sora ise FETÖ’cülerin TSK’dan ihraç edilmemesine tavırlıyız…
Türk Ordusunun çok büyük ve başarılı kadrosunu ve ilim adamı, iş adamları ve siyasetçilerimizin Ergenekon, Balyoz, Ay Işığı, Donanma, Askeri casusluk vb davalarla tutuklayarak sahte delillerle mahkum edilerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin güçsüz bırakılmasına tavırlıyız….
TSK’nın güçsüz bırakılmasına sessiz kalan ülkemiz yönetenlerine tavırlıyız….
Ülkemizi yönetenlerin ben Ergenekon’un savcısıyım diyerek bu uyduruk davanın savcısı olan Zekeriya alçağına başbakanlığın zırhlı makam aracın tahsis edilmesine tavırlıyız…
Namusumuzun şanlı bekçisi olan TSK’nin yüksek rütbeli subaylar tutuklandığında bir hükümet sözcüsünün “TSK bağırsaklarını temizleniyor” denmesine tavırlıyız…
FETÖ’cülerin TSK’da terfi ettirilerek darbe yapabilecek kadar duruma getirilmesine tavırlıyız…
Fethullah Gülen’e hoca efendi diyerek gel artık bitsin bu hasret denmesine tavırlayız…
Oslo’da İngiltere’nin hakemliğinde PKK’nın en üst yöneticileriyle MİT mensuplarının görüştürülmesine tavırlıyız….
Bu görüşmenin milletten habersiz ve milletin hilafına olarak gizli olarak yapılmasına tavırlıyız….
Çözüm süreci adı altında PKK’nın ülkemizde silah yığınağı yapmasına göz yumulmasına tavırlayız…
Çözüm sürecince hıyanetinde valilere “PKK’ya operasyona izin vermeyin” gibi gayrı kanunu emirler verilmesine tavırlıyız…
Çözüm süreci yanlışını Türk Milletinin ferasetini bağlamak için oluşturulan “Akil Adamlar” heyetinin oluşturulmasına ve milletin parasının çarçur edilmesini edilmesine tavırlıyız….
Ülkemize çok büyük zararı olan bu çözüm sürecini millete anlatmak üzere oluşturulan ve adına akil adamlar denilen bu heyetin mensuplarından memuru iktidara yamamaktan başka hiçbir katkısı olmayan Memur- Sen genel başkanı Ahmet Gündoğdu’nun “'Çözüm sürecini hayvanlar bile anladı, bazı insanlar anlamıyor” diyerek çözüm ihanetine karşı olanları hayvanların dahi seviyesinden aşağı görmesine ve bunu ifade edebilmesine tavırlıyız….
Bu haddini aşan adamın birinci sıradan iktidar tarafından aday gösterilmesine tavırlıyız….
Yine bu haddini bilmez adamın milletin vekili yapılmasına ve meclis idari amiri yapılmasına tavırlıyız…
Ülkemizi Osmanlı’da eyalet sistemi vardı ve burasının adı da Kürdistan eyaletiydi bir başka konuşmada ise burası Lazistan denmesine tavırlıyız…
Bölücülerle Diyarbakır’da toplanarak sazlar ve sözler eşliğinde PKK’lı bir alçak terörist için yazılan MEGRİ MEGRİ şarkısını Şivan Perver tarafından söylenmesine ve devlet erkanının ona sesiyle eşlik etmesine tavırlıyız….
Hükümet yönetenler tarafından Öcalan barış elçisidir ve düşünce ufkumuzu açtı, PKK’lar dağa çıkmakta haklıdır gibi aklın mantığın asla kabul etmeyeceği bu ve benzeri sözlerin söylenmesine ve bunları söyleyenlere tavırlıyız…..
Kısaca bölücülere, Türk Düşmanlarına, hainlere cesaret verebilecek ifadelere tavırlıyız……
Çözüm süreci hıyanetin süresinde insanlığın ve vatan düşmanı Öcalan alçağının mektubun Diyarbakır’da bir tane Türk Bayrağının bulunmadığı ama PKK nın binlerce paçavrasının altında okutulmasına tavırlıyız…
Çözüm sürecinde Öcalan alçağı ile varılan mutabakatın Dolmabahçe Sarayında Başbakan yardımcılarının ve hükümet sözcülerinin bulunduğu bir yerde HDP lilerce Türkiye ve Türk milletine Öcalan’la yapılan mutabakattır denilerek okunmasına tavırlıyız…
Çözüm süreci denilen hıyanet sürecinde terörist başının emriyle kandilden gelerek Habur Sınır Kapısında teslim olan kişilere siz pişman oldunuz diyerek teslim alındığı halde teröristlerin hayır pişman değiliz demelerine rağmen Türkün Tarihinde hiç olmamış bir çirkinliğe imza atarak suçlunun ayağına mahkeme götürülerek, çadır mahkemesi kurularak pişman olmadığını tekrar tekrar söyledikleri halde mahkeme heyetince pişman oldular denmesine ve teröristlerin meydanda gövde gösterisi yapmasına tavırlıyız…
Bu duruma izin verenlere ve ya sebep olanlara tavırlıyız….
Ben açım aç diyen bir vatandaşa “Terbiyesizlik yapma başbakan konuşuyor sus” denmesine anam ağladı diyen bir çiftçiye “Ananı alda git” vb sözlerin sarfedilmesine ve bunu sarf edenlere karşı tavırlıyız….
Soma’da ki madende ölen üç yüzden fazla madencinin haklarını ve ailelerine sahip çıkmak için yapılan toplantıda acılarını dile getirerek yönetenlere tepki verenlere Yahudi tohumu denmesine tavırlıyım…
Soma medeninde mağdur olanların yakınlarının başbakan danışmanı tarafından tekmelenmesine tavırlıyım….
Ülkeyi yönetenlerin Fethullah Gülenin dünyaya bir eğitimle ilgilenen bir İslam alimi olarak gösterilerek 190 yakın ülkede teşkil atmasına ve yardımcı olunması için Türk büyükelçileri ve konsoluklara yardımcı olunması için emir verilmesine tavırlıyım…..
Suriye’deki Esat ailesiyle geziler ve, birlikte tatil yaparak aile fotoğrafından sonra ortak bakanlar kurulunu toplayabilecek kadar samimi olan devlet yönetenlerin üç ay sonra Esat’a ve Suriye’ye hiç yoktan yere düşman olunmasına tavırlıyım…
ABD’nin istekleri doğrultusunda İsrail’in karşısında önemli bir askeri güç olan Suriye’ye karşı çıkarak İsrail’in rahatlatılmasına tavırlıyız…
Sınırımızın güneyinde en uzun sınırımız olan Suriye’nin istikrarsızlaştırarak iç savaşa sebep olacak durumun önünü açacak yapılaşmanın önünün açılmasına tavırlıyız….
Suriye’deki iç savaşta arabulucu ve yapıcı bir rol üslenmek varken iç savaşta taraf olunmasına tavırlıyız…..
Stratejik derinlik adı altında izlenen yanlın politikalar ve Suriye iç savaşında taraf olarak 5 milyona yakın Suriyelinin ülkemizde göçmen olunmasına tavırlıyım…
Yanlış politikaların bedeli olarak Türkiye’ye gelen Suriyelilere mecburen 40 milyar dolar harcanmasına tavırlıyım…
Suriye izlenen yanlış politikalar yüzünden Türkiye’mizin güvenliğinin tehlikeye düşürülmesine tavırlıyım…
Süleyman Şah türbesinin yeri taşırken PYD’den kılavuzluk talep edilmesine tavırlıyım…
Türkün ve Türkiye’nin düşmanı olan ve Kobani’ de sıkışan PYD’ye yardım için yine Türk düşmanı Peşmergenin Kobani'ye geçişini devleti yönetenlerin izin vermesine ve masraflarının karşılanmasına tavırlıyız…
Bir gün önce bir çok kere bizi şartsız olarak destekleyen Müslüman ülke olan Libya da NATO’nun Libya’da ne işi var dendikten sonra bir gün sonra İzmir’deki hava üslerinden kalkan uçaklarca bombalanmasına tavırlıyız…
Ülkeyi yönetenlerin iktidara geldiğinin arifesinde Avrupa seyahatinden bir gün önce zinayı kimse serbest bırakmamızı beklemesin dedikten sonra Avrupa seyahati sonunda zinanın suç olmaktan çıkarılması için kanun teklifi verilerek zinanın suç olmaktan çıkarılmasına tavırlıyız…
Çine yapılan ziyarette Doğu Türkistan’daki kardeşlerimize yapılan zulme kulak kapayarak ve Türk katliamını görmezden gelerek Doğu Türkistanlı kardeşlerimize devletiniz olan Çine sahip çıkın denmesine tavırlıyız…
Ülkemize soydaşımız olmadığı halde 5 milyona yakın Suriyeliyi göçmen olarak kabul ederek bir çoklarına vatandaşlık verip iş kurmalarına yardımcı olunurken ülkemize sığınan 20 Uygur Türk’ünün idam edileceğini bile bile Çine geri gönderilmesine tavırlıyız….
Ülkemizde bulunan bulunan soydaşlarımızın Türkiyeyi anavatan bilmelerine rağmen Suriyelilere verilen avantajların % 10 bile verilmemesine tavırlıyız….
Cumhurbaşkanının makam aracının askeri kargo uçağı ile ABD,Şili,Peru ve Ekvator’ a götürülmesi gereksizliğine tavırlıyım…
Devleti yönetenlerin emriyle İmralı Canisiyle Kandil arasında haberleşmenin ve mektup taşınmasına tavırlıyım….
Devletin en hassas ve gizli yeri olan (kozmik oda)seferberlik tetkik kurulunun odasının günlerce aranmasına izin vererek milletimizin bekası olarak yapılan planların orayı arayan savcı ve hakimler vasıtasıyla ABD’nin eline geçmesine sebebiyet verilmesine tavırlıyız….
İslam’a ve peygamber efendimize hakaret eden Danimarka Başbakanı Rasmussen’ in NATO genele sekreteri olmasına ülkemizi yönetenlerin itiraz etmemesine tavırlıyız….
İsrail’in “OECD” üye olmasına karşı çıkılmamasına tavırlıyız….
İsrail’in Notaya gözlemci üye statüsüne katılmasına izin verilmesine tavırlıyız….
Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine aynı gemiyle Gazze’ye gidecek olan iktidar partisinin vekillerinin gemiden indirildikten sonra geminin gitmesine izin verilmesine ve bir çok insanımızın katledilmesine sebep olunmasına tavırlıyız….
İsrail’le katledilen bu vatandaşlarımızın Türk Mahkemelerinde açılan davaların İsrail’den alınan 20 milyon dolar karşılığında geri çekilmesine tavırlıyız…..
İHH’nın İsraille yapılan antlaşmaya tepki vermeleri üzerine “Kardeşim oraya giderken bana mı sordunuz” denilmesine tavırlıyız….
Türkiye’de yolsuzluk ve rüşvet çarklarının soruşturulmamasına tavırlıyız…..
Adları yolsuzluklarla anılan 4 bakanın yüce divanda yargılanmamasına tavırlıyız….
Rıza Zarrap’a hayır sever bir iş adamı denmesine tavırlıyız…..
Hileli iş yapmasına göz yumma karşılığında Zarrap’tan rüşvet alınmasına tavırlıyız….
TBMM çoğunluğu oluşturan iktidar mensubu vekiller tarafından yolsuzluğun araştırılmasının reddedilmesine tavırlıyız…
15 Temmuz darbe girişiminin araştırılmasının iktidar tarafından reddedilmesine karşıyız….
Ülkemiz yararına olan ama iktidar yararına uygun olmayan her girişimin engellenmesine tavırlıyız…
Hükümranlık sahamızda bulunan Egedeki 18 yakın adamızın Yunanistan’ın inisiyatifine terkedilmesine tavırlıyız…
Ülkemizin bütün kadrolarının yandaşa peşkeş çekilmesine tavırlıyız…..
Devlet memurluğunun ve iş kapılarının siyasi erk sahiplerinin kararına terkedilmesine tavırlıyız…..
Bizi idare edenlerin ülkemizi kendi malı görmelerine tavırlıyız…..
Makam arabalarının giderleri için çerez parası denmesine tavırlıyız…..
Bir çok ithalat varda en çokta saman ithal edilmesine tavırlıyız….
Kurtuluş savaşımızın hafife alınmasına tavırlıyız…..
Osmanlı Türkünün Türk’e alternatif olarak ileri sürülmesine tavırlıyız….
2002 yılında 120 milyar dolar olarak bırakılan dış borcun 453 milyar dolara çıkarılmasına tavırlıyız….
2002 yılından beri bir tek fabrika dahi yapılmamasına tavırlıyız…
Boğazın kenarında deri işleme tesisi olarak çok sevdiklerini söyledikleri Osmanlı İmparatorluğunun 1816 yılında kurduğu Türklerin ilk ağır sanayii tesisi olan Beykoz Deri- Kundura Fabrikasının Yıldırım Holding’e satılmasına tavırlıyız….
Osmanlıdan ve Cumhuriyetten kalan bütün fabrikaların satıldığı yerine yenileri yapılmadığı halde iç ve dış borcun artmasına 4 kat artmasına tavırlıyız…
Şehitlerimize kelle denmesine tavırlıyız….
Devleti yönetenlerin evlatlarının çürük raporu almalarına ve ya bedelli askerlik yapmalarına tavırlıyız…
Devleti yönetenlerin ve ya iktidar partisinin il, ilçe yöneticileri, belediye başkanlarının akla mantığa uygun olmayan ve ya izah edilemeyen aşırı zenginlik ve kazançlara tavırlıyız…..
Kuran ayetleriyle bakara makara denmesine tavırlıyız…
İslam’ın güncellenmesine tavırlıyız….
Hırsızlığa ve rüşvete fetva verilmesine tavırlıyız…
En çokta Türk Milletinin has evlatları olan Türk Milliyetçilerinin en safihane vasfını temsil eden “ÜLKÜCÜ”lere kan emici vampirler denmesine tavırlıyız….
Malını canını aziz bildiği Türk Milleti için feda etmiş ve etmeye hazır “Kanımız aksa da zafer İslam’ın” diyen
Ülkücülere “Bunlar Fatiha’yı bile bilmez” denmesine tavırlıyız…
Şehit cenazelerinin her gelişinde üzüntüsünde yürekleri paramparça olarak “ÜLKÜCÜ”lere çirkin çirkin sıfatlar takılmasına tavırlıyız…..
Efendimiz“Kişi kavmini sevmekle kınanamaz” demesine rağmen “Milliyetçiliği ayağımın aldım” denmesine tavırlıyız.
Tavırlı olduğumuz sayfalar dolusu konular var ama kısaca:
Ekonomideki kötü gidişata tavırlıyız…
İsraf ekonomisine tavırlıyız…..
Yap işlet devret bakışı altında köprüler, yapılar, tüneller, hava alanları yapılarak olabilecek potansiyelin 5 kat fazlasında garanti verilerek hiç yoktan yere devletin zarara sokulmasına tavırlıyız.
Siyasi ayrışmanın oluşacağı yönetim yapılarına tavırlıyız….
Adaletsizliğe tavırlıyız…
İsrafa tavırlıyız…
Dış politikalardaki yapılan onarılması güç yanlışlara tavırlıyız…..
Devletin bütün kadrolarının ehliyetsiz taraftarlara peşkeş çekilmesine tavırlıyız….
Demokrasinin uygulanmamasına tavırlıyız…..
Hukukun uygulanmamasına tavırlıyız….
Hukukta karar vereceklerin kararlarını vicdanları doğrultusunda verebilmesinin önüne engeller konulmasına tavırlıyız….
Kısaca KÖTÜ GİDİŞATIN HEPSİNE TAVIRLIYIZ….
EN ÇOKTA BEN ÜLKÜCÜYÜM DEYİPTE YUKARIDA YAZDIKLARIMA TAVIR ALAMAYAN ÜLKÜCÜLERE TAVIRLIYIZZZZ.