Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Doçent Doktor Sinan Ateş 30 Aralıkta Cuma günü Cuma namazından sonra İstanbul’dan getirtilen kişilere gösterilerek katledildi…
Alınan duyumlara göre bu ana kadar 13 kişi tutuklanmış, 3 kişi ise denetimli serbest bırakılmıştır. Alçakça işlenen bu cinayet hakkında vatandaşlar arasında çok çeşitli söylentiler konuşulmaktadır. Vatandaşların bir çok konu hakkında kafasında soru işaretleri oluşmuş ve oluşmaya da devam etmektedir. Sinan Ateş’in ailesi, akrabaları ve Ülküdaşları bu ana kadar işlenen sıradan cinayetlerde uygulanan prosedür Türkiye’yi sarsan bu siyasi cinayetin araştırılmasında neden çalıştırılmadığını merak etmektedir.
Her konu hakkında konuşanların bu cinayette susmalarını anlamak mümkün değildir. İstiklal Caddesi saldırısı, Mersin Saldırısı vb saldırıların ardından İç İşleri Bakanı nerede ise saldırganların yedi göbek akrabalarının bilgilerini Türk Milleti ile paylaşırken bu cinayette susmasının nedenini millet anlamak istiyor. Millet vatandaşın yaşama hakkını sağlamakla görevli olan İç İşleri, Adalet Bakanlıklarının bu cinayet hakkında kamuoyuna bilgi vermemesini çok garip karşılamaktadır. Hatta İç İşleri, Adalet Bakanlıkları öldürülen Sinan Ateş’e bir rahmet ve ailesine baş sağlığı dilenmediğinin sebebini çok merak etmektedir. Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakını oluşturan bütün partilerin liderleri de bu ana kadar ne bir rahmet ne de ailesine baş sağlığı mesajı dilememişlerdir. Bu ve buna benzer bir çok şeylerin sebeplerini kamu oyu merak etmektedir.
Türk Milletinin öğrenmek istediği bir çok bilinmeyenler vardır. Bunlar hakkında net ve kesin bilgi verilmesi halkta güven duygusunun oluşmasını sağlayacaktır.
Bu cinayetin işlenmesinde kilit rol oynayan Doğukan Çep’in yakalandığı İshaklıdaki o otelin müdavimleri kimler?
Bu otelin sahibi hakkında neden bilgi verilmez? Doğukan Çep alçağının yakalandığı otelin arka plandaki esas sahibi Mafya lideri Erdem Karadeniz olduğu biliniyor muydu?
O otelde bazı siyasetçiler, bazı millet vekilleri, bazı ülkeyi yönetenler, bazı yüksek derecedeki bürokratlar, bazı yargı mensupları, bazı emniyet mensupları, mafya ve çete liderlerinin sık sık bu otelde kalarak eğlendikleri haberleri basına düştü ve halk arasında söyleniyor. Bu doğru mudur?
Otele baskınında Ankara Polisinin ve cumhuriyet başsavcılığının kamera kayıtlarına ulaşmasına bazı güçlerin engel olmaya çalışıldığı söyleniyor. Bu doğru mudur. Doğru ise bu kayıtların Türk Polisinin ve yargının eline geçmesini kimler neden istemiyor?
Bazı yayın organları ve sosyal medyalarda bazı siyasilerin, teşkilat mensuplarının bu otelde bir çok kere bir araya gelip suikast planlamasının torbacılar ve mafya ile bu otelde yapıldığı haberleri doğru mudur?
Yine, bazı yayın organlarında dile getirilen hadiseye göre bu otelde, 65 yıl hüküm giymiş azmettirici Doğukan Çep'in gelerek korkusuzca, rahatça kahvaltı yaparak otelde konaklaması nasıl izah edilebilir? Bu katil birileri tarafından korunmuş mudur?
Yine bazı basın organlarında ve sosyal medyada yazıldığına göre: Buraya gelen bazı siyasiler, bakanlar, milletvekilleri, yargı mensupları, emniyet mensupları para vermeden kalıp eğlendikleri dile getirilmektedir. Bunlar doğru mudur? Doğru ise kazanç sağlamak için çalıştırılan bu otel ve işletme ne sebeple bu kişilerden para almaz?
Devlet memurları yasası ve etik kurullar genelgesine göre devlet memuru olan kişinin hediye ve bağış alması yasak olmasına rağmen bu bedava tatil ve ya yeme içme işleri nasıl oluyor?
Eğer bu söylenenlerin aslı astarı yoksa, devletin yetkilileri bu konuya resmi beyanatla açıklık getirmeli; yok eğer bazıları bu gibi işlerde failse haklarında derhal adli ve idari işlem yapılması hukuk gereği değil midir?
Bu büyük siyasi suikastta yayın yasağı neden konulmadı? Neden yetkililer ve cumhur ittifakı şu ana kadar Sinan Ateş’e rahmet ve ailesine bir baş sağlığı mesajı yayınlamaz! Hacette Üniversitesi katledilen kendi ilim insanı için neden bir şeyler söylemez! Üyesi bulunduğu sendika da bu ana kadar rahmet dilemediği gibi aileye de bir baş sağlığı neden dilemez! Katledilmesine çok üzüldüğünü bildiklerimiz neden bir rahmet ve baş sağlığı dilemekten çekinirler? Kimden çekinirler?
Neler oluyor?
Sinan Ateş cinayetinde tetikçiyi Ankara dışına çıkarttığı iddia edilen Tolgahan Demirbaş, getirildiği adliyede ifade verip serbest kaldı!
Soruşturmanın ilk savcısının zorla getirilmesi talimatına rağmen polisler tarafından bir türlü bulunamamıştı. Yeni savcının dosyada görevlendirilmesi ile hemen bulunmasının makul bir izahı olmalıdır.
Solcu yazar bile insafa gelirken...
Cumhuriyet Gazetesi'nin "solcu" yazarlarından Şahin Aybek, Sinan Ateş'in kızlarının "baba..." diye attığı çığlıkların rüyasına girdiğini belirterek, "Hepimiz Sinan Ateşiz... Altı yaşında bir kız çocuğu babası olarak, Ankara'nın göbeğinde öldürülen eğitimci Sinan Ateş'in kızlarının çığlıklarını günlerdir unutamıyorum, rüyalarıma giriyor, utanıyorum her şeyden" dedi. Şahin Aybet, cinayeti protesto etmek için "ülkücü" bıyığı bıraktığını duyurması bazı vicdanlarda yara açabildi mi acaba?
Kutsal bildiği vatanında bir mevlidine bile izin verilmedi! Bu nasıl bir anlayış ve bu ne şekil bir İslam İnancıdır. Mevlit okutulmasına izin vermeyen müftülüğe, ne diyelim? Ülkemizde ateizm, deizm, yolsuzluk, edepsizlik artmış, ama bu durumu müftülük dert etmeyip te Cuma namazından çıkan bir vatan evladı ilim adamının öldürülmesi üzerine mevlit okutulmasını dert edinirse sorgulanacak büyük bir mesele daha ortaya çıkmaz mı?
Türk Halkı ve Ülkücüler, izin vermeyenlere "Sizin en önemli işiniz, hayatının hepsini vatanı ve milletine atayan bu merhum vatansever Müslüman Türkün mevlidine izin vermemek midir sorusuna kim nasıl cevap verebilir? Millet izin vermeyenlere ve o fikirde olanlara “Bu dünya da işiniz iş; ama bakalım ahirette ne yapacaksınız” diyerek Allaha şikayet etmez mi?
Arınç ne demek istedi?
Korkakların olduğu yerde adalet nasıl sağlanacak? Arınç: "Sinan Ateş'in katledilmesine çok üzüldüm. Ona dua ve Yasin okudum. Bunun dışında bir yorum yapmayı çok şeyler bilsem de doğru bulmam. Çünkü birilerinin hedefi olmak istemem." dedi. Bir TBMM Başkanı ve Hukukçu olarak en azından yol arkadaşına dosyanın siyasi baskılardan uzak tutulmasını isteyemez miydi? Her adımda korunan Arınc’ın korktuğu yerde hiç koruması ve arkası olmayan vatandaş ne yapsın?
Ya başkan, vaziyet böyle!
Sinan Başkan Özel Harekat Polislerini ziyaret ederek ona destek vermişti. Rahmetli Sinan Başkan ocak başkanlığı döneminde "Türk polisi bu vatanın namusu ve şerefidir. Polisimizin yanındayız" demişti. Ama iki özel harekat polisinin kendi katilini güven içerisinde cinayet işleyebilmesi için Ankara'ya getirmesini nereden bilecekti ki?...
Yine katledilmesinin kolayca yapılabilmesi için gözcülük yaptıktan sonra katili kaçıran şahısın mevcutlu getirilmesi emrini veren savcıya yine bazı polislerin onu bulamadık diyebileceğini nereden bilecekti ki?..
Yürüyüş yaptığı yol arkadaşı polislerin o öldükten sonra artık ölüden arkadaş olmaz bize diriden fayda gelebilir düşüncesiyle hareket edeceklerini nereden bilecekti ki?..
Seni katledenlerin ve iş birlikçilerinin bulunması için akrabalarının Sinan için adalet istiyoruz açtığı pankartına senin yanındayız dediğin polislerin izin vermeyeceğini nereden bilecekti ki?
Uğruna ortalığı yıktığın ülküdaşların nerede? Çok üzgünüm ve çok şaşkınım ve utandım Sinan Başkan. Tam 51 yıllık samimiyetle savunduğum, uğruna bir çok arkadaşımızı toprağa verdiğimiz şanlı ve haklı hareketin geldiği yere çok üzüldüm.
Ülkeyi 20 yıldan fazla yöneten partinin genel başkanı Bursa'ya geliyor. Bursa'da bütün Ülkücülerin o alanda olmaları isteniyor ve alanda "Sinan için adalet istiyoruz" diye bağırarak Cumhurbaşkanın davaya ilgi göstermesine vesile olunması isteniyor. İstenilen olmadı. Bursa'da Sinan Başkanın akrabası olan üç-dört hanımefendi "Sinan için adalet" diye pankart açtı. Hatta birisinin açtığı pankart görünsün diye yükseğe kaldırdılar.
Her vatandaşın can, mal, yaşama hakkını sağlamakla en üst görevli olan Cumhurbaşkanın konuşacağı alana asılan "Sinan için adalet istiyoruz" pankartı yasak diye polisler tarafından kaldırılıyor. Onun yerine AKP propagandası içeren bir pankart asılıyor? "Sinan için adalet istiyoruz" pankartı neden yasak oluyormuş? Adalet talep etmek bütün dünyada insan olmanın doğurduğu bir hak değil midir?
Onu yasaklamak demek: Biz bu alçakça işlenen cinayeti çözmek istemiyoruz demek olmuyor mu?
Sıradan bir vatandaşın küçük bir mağduriyetini duyduğunda AKP Genel Başkanı Erdoğan eğer yakınında ise hemen o mağduru evinde ziyaret ederek devlet desteğini vereceğini vaat ettiklerine çokça şahit olduğumuz halde ciğer paresi katledilen o baba ve anneyi neden ziyaret etmedi?
Bursa konuşmasında Rahmetli Sinan Ateş Bey'in katillerini ve azmettirenlerin yargıya teslim edeceğini söylememiştir. Onuda geçtik te, bu ana kadar ne bir televizyon konuşmasında ne de bir yerdeki konuşmada Sinan Ateş'e rahmet dilemediği gibi bu zamana ailesine de baş sağlığı dilememiştir. Sinan Ateş'e Cumhur İttifakının hiç bir lideri ne rahmet dilemiş ne de aileye baş sağlığı dilemiştir. Neden? Halbuki Sinan Ateş Cumhur İttifakından yana idi.
Gelelim Cumhur İttifakını destekleyen ve kendini Ülkücü olarak tanıtanlara: İttifakınızı destekleyin ama Ülkü Ocakları Genel Başkanın katilinin ve azmettirenlerin üzerine gidilmemesini desteklemeyin. Eğer, Ülkücüyüm diyorsanız; eski genel başkanınızın torbacı alçaklara para karşılığı katlettirenlerin bulunması için talepte bulunmalısınız...
Yok eğer böyle bir talepte bulunmayacaksanız o zaman "Biz değiştik. Bundan sonra Ülkücü değil sadece Cumhur İttifakının değerlerini tanıdığımız için sadece Cumhurcuyuz" deyin ki biz de sizden tamamen umudumuzu keselim...
Sinan Ateş’in öldürülmesi ile söndürülmek istenen ülküdaşlık ateşinin Şehit Sinan'ın kabri başında daha çok harlandığını bütün Türkiye gördü.
Rahmetlinin üyesi olduğu sendika'dan ben ses duymadım.Sen duydun mu Mehmet Abi
Nur içinde yatıyor..