• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
00:09
Öğretici: Açlık Sınırı 26.115 TL, Yoksulluk Sınırı 85.066 TL Olmuşken Refah Payı Şarttır!
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
  3. Volkan Konak'ın Ölümüyle Ölümü Yeniden Öldürenler
Yayınlanma: 04 Nisan 2025 - 22:29
Güncelleme: 05 Nisan 2025 - 13:10

Volkan Konak'ın Ölümüyle Ölümü Yeniden Öldürenler

04 Nisan 2025 - 22:29
Güncelleme: 05 Nisan 2025 - 13:10
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Volkan Konak'ın Ölümüyle Ölümü Yeniden Öldürenler
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı

“(Nerede olursanız olun, tahkim edilmiş yüksek kalelerde bile bulunsanız ölüm sizi bulur.” en-Nisâ, 78)

Sanatçı Volkan Konak Kıbrıs’ta bir konser sırasında kalp krizinde ölmüştü. Kanaatimce çoğunlukla  iktidara muhalif olması sebebiyle, sanatçının ölümünden sonra sosyal medyada ve bazı mecralarda adama demediğini bırakmayan bir sürü insan oldu.

Bazıları onu, devlet düşmanı, İslam düşmanı, millet düşmanı, sarhoş  şarkıcı, hatta Ebu Cehil ile bir tutanlar bile oldu.

En ağır hakaretlerden birisi de insanlığı merhamet, sevgi dini olan İslam Dinine daveti ve İslam Dininin en iyi şekilde anlaşılıp yaşanması için devletçe görevlendirilen insanların, kurumların, görevlerini en iyi şekilde yapmasından sorumlu kişinin sözleridir.  En büyük hakaret edenlerin başında İstanbul’un bir ilçesinde insanlara İslam’ı en iyi şekilde tebliğ edilmesi, anlaşılmasının ve yaşanmasının yollarını düzenlemesi ve aynı zamanda denetlemesi  gereken devlet yetkilisi olan ilçe müftüsüdür. Bakın insanlığa huzur, mutluluk, merhamet, sevgi dilini vaat eden İslam Dininin İlçedeki yetkilisi ve sorumlusu olan ilçe müftüsü ölen Volkan Konak’ın arkasından neler demiş:

“Sahnede gebermiş. Şimdi bize soracaklar; nasıl bilirdiniz? Cevabımız bu. Böyle bilirdik. Bizim için içen bizim için yanar da elbet” demiştir…

İslam’ın merhamet ve sevgi dini olduğundan bihaber bazı insanlar ise “Ateşi bol olsun, kabir azabı uzun olsun, mekânı cehennem olsun” dediler.

Bazıları da “Yok gençlere babacan görünüp gençleri İslam düşmanlığına yönlendirdiğini” yazdılar…

Ben, nedendir bilmem ama Volkan Konak’ın hiçbir programını tam seyretmedim. Televizyonlarda da yapmış olduğu programlardan hiç birini de tam olarak   izlememiştim. Tarzını çok ta beğenmiyordum. Bu sebeple hakkında yeteri kadar bilgi sahibi de değildim. Ama ona düşmanlığım da yoktu. Hem şehrimdi. Yöre halkı tarafından da çok sevildiğini biliyordum.

 Benim ona ve şarkılarına karşı olmamakla birlikte mesafeli duruşum söylemlerinde hep sol cenahtan övgüyle bahsetmesi ve hal ve hareketlerinde ülke menfaatlerini ön planda tutmasına rağmen sözlerinde bunu davranış haline getiren biz Türk Milliyetçilerinden bahsetmemesinin de katkısı vardı tabi. Ama esas belirleyici olan ise, bizlerin ihanet süreci dediğimiz, iktidar, BDP,PKK, Kandil ve İmralı’nın çözüm süreci dedikleri yıllarda yani, Aralık 2013 Tarihinde BDP’li milletvekillerinin de bulunduğu Halkların Demokratik Kongresi heyeti, Türk Milletinin PKK siyasal temsilcisi olarak gördükleri için büyük tepki verip Sinop'a sokmamaya çalışmıştı. Volkan Konak “Şiddet yanlış. Siyasi ikbal bekleyenlerin toplumu germeleri böyle sonuçlar doğruyor. O insanlar Sinop'a da gitmeli Artvin'e de gitmeli Trabzon'a da gitmeli Maçka'da benim evimde de kalmalı” dediği için ona ve programlarına tavırlıydım. Gerçi daha sonra Eren Bülbül evladımızın şehadeti üzerine sözlerine açıklık getirmişti ama yine de ben onun şarkılarını dinlemiyordum.

Ölünce Volkan Konağın bir şarkısıyla birlikte rahmet dilemiştim. Sosyal medyadan bir arkadaşım benim rahmet dileyen paylaşımıma büyük bir tepki verdi. Hatta haddi aşan suçlamalarda yaptı. Hatta hızını alamayarak Volkan Konağı Ebucehille bir tutma noktasına bile geldi…

Bu kişinin inancımız gereği ölüye saygı göstermesi gerekirken ona demediğini bırakmadığı gibi bana ve rahmet dileyenlere karşı İslam Fıkhına, İslam Hukukuna, İslam İtikadına, milletimizin örf, adet, töre ve kültürümüze uygun olmayan uygun olmayan tavrı beni çileden çıkartmıştı.  Volkan Konağı bölücülere sahip çıktığından dolayı, beni de bölücülere sahip çıkan, din düşmanı bir kişi olan Volkan Konak’ın ölüsüne rahmet dilediğim için aklınca azarlamış oldu. Ayrıca Ülkücülüğümü de sorguladı.

Öncelikle ifade etmeliyim ki ben Ülkücülüğü, Türk Milliyetçiliğinin en saf ve en halis hali olarak kabul ediyorum. Ve ülkücülüğün bir siyasi veya ideolojik görüşten daha öte hayat felsefesi olarak görüyorum. Ve bu samimi anlayışın gereği ölümün kol gezdiği zaman olan 1980 öncesi Ülkücü teşkilatlarda görev aldım. Yine  Ülkücü Meslek teşkilatları olan Giresun Kamu Çalışanları Vakfının ve Türk Eğitim-Sen kurucuları arasındaydım. Ülkücülük ve Türk Milliyetçiliği hakkında birçok konferanslar verdim ve vermeye de devam ediyorum. Türk Eğitim-Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanlığı ve Kamu-Sen İstanbul Teşkilat Başkanlığı, 11 Ülkede şubesi olan Türkçü ve İlk uluslararası eğitim teşkilatımız olan Uluslararası Avrasya Eğitimcileri Federasyonunun İstanbul Temsilcisi ve Genel Merkez Denetleme Kurulu Başkanlığını yaptım. Yurt Dışındaki üye ülkelerimizde birçok konferanslarda ve sempozyumlara konuşmacı olarak ta katıldım. Kamu Çalışanları İstanbul Şubesi 2. Başkanlığını yaptım. İstanbul’da Türk ocakları Başkanlığı yaptım. Türk ve İslam tarihi ile ilgili birçok köşe yazılarım var. Araştırmacı bir tarihçiyim. İslam tarihini iyi bilirim. İslami Hayatı yaşamaya gayret eden birisiyim. Bunlardan bihaber olan, Volkan Konağı tanımadığı gibi beni de tanımadan doğru mu, yanlış mı ayırımı yapmadan Türkiye’deki iflah olmaz sanal kadrolu eleştirmenler gibi bir şeyler yazmış. O ve benzerleri yazarken yazdıklarının insanlığa, topluma ve İslam’a faydası mı zararı mı olur düşünmeden çalakalem yazıyorlar.

Değerli okurlar, küfre girmenin şartlarını mutlaka çok iyi bilmek lazım. Bizler bu konuları yeterince iyi bildiğimiz kanaatinde değilim. Çünkü, İslam’da son nefes vermek çok önemlidir. Son nefes verirken İslam’la şereflenen veya küfür üzere giden insanların sayısını kimse bilemez. Bunları biz bilemeyiz.  Kimin nasıl öldüğünü Yüce Rabbim bilir. Rabbim bizi son nefesimizle kelimeyi şahadet getirerek çene kapayan kullarından eylesin. Amin

İslam ilk tebliği zamanlarında Mekkeli müşrikler  Peygamber Efendimize ve sahabelere büyük eziyetler ediyorlardı. Amaçları ise kabul ettikleri  İslam’dan döndürmekti tabi. Müslümanları muhasaraya alarak onları sosyal hayattan tecrit etmişlerdi. Muhasara ile onları açlığa ve ölüme mahkûm etmişlerdi. Çaresiz kalan Müslümanları korumak için Efendimiz sahabelerinin bir kısmını Habeş Kralı Neçaşi’nin yanına gönderiyor. Kimdir Neçaşi? O demlerde adil bir hükümdar ama Hristiyan bir kraldır.  Efendimiz sahabeleri için ne diyordu? Kim yolunu bulmak isterse, sahabeme baksın. Çünkü onlar gökteki yıldız gibidir. Ona bakan yolunu bulur dememiş miydi? İşte gökteki yıldıza benzeyen sahabelerden birisi Habeşistan’a gittikten sonra İslam’dan dönüp Hristiyan oluyor. Yani bunu aşikâr olarak söylüyor. Dinini değiştiriyor.  Kim bu adam? Peygamberimizin halasının oğlu Ubeydullah bin Cahş, Peygamberimiz Mekke'de İslam'ı tebliğe başlayınca eşi Ümmü Habibe ile ilk inanan kişilerdendi. Habeşistan’da inancını değiştirerek Hristiyanlığa geçti. Eşine Hıristiyan olması için baskıda bulundu. Eşi ise kardeşi Abdullah bin Cahş ile onu döndürmek için çaba sarf etse de başarılı olamadılar. Ümmü Habibe dinimiz gereği eşinden boş olunca Necaşi tarafından efendimizle gıyabından nikâhlanmış ve Müslümanların annesi olmuştur. Habibe annemiz de akabinde Medine'ye dönmüştür.

İslam hukukuna göre kişi bilinçli, net bir şekilde küfür gerektirecek sözler söylemedikten sonra veya küfrü gerektirecek bir fiil işlemedikten sonra onu küfür ile suçlamak çok tehlikeli bir durumdur. Çünkü Peygamber Efendimiz “Eğer suçladığınız şey o kişide yoksa o şey size döner” demişti. Bu sebeple çok tehlikeli bir durumdur diyoruz. Bunun da ötesinde kişileri kâfir veya Müslüman olarak belirlemek diye bir görevimiz de yok. Ama eşrefi mahlûkat olarak bir görevimiz var bu da “İnsan olmak ve insanları sevmek”…

Dahası, efendimize sahabeleri münafıkları soruyorlar. O da isim vermiyor. Neden? Efendimiz onları bilmez mi? Allah onları bildirmiştir. Ama o iki cihan peygamberidir. Ondan sonrakilerin yanlışa düşmemesi için söylememiştir. Çünkü münafıklar, açıkça küfrü gerektirecek şeyler herkesin şahit olacağı şekilde söylemedikleri için söylememiştir. Yani Müslümanların yanlış hüküm vermelerini önlemek istemiştir.

Bir savaşta Hz. Ali savaştığı kişi kelimeişahadet getirmesine rağmen Hz Ali tarafından öldürülünce Peygamberimiz ile arasında şöyle bir konuşma geçmiştir:

-“Ya Ali o Müslümanı neden öldürdün?”

-“Ya  Resullullah o kalben Müslüman olmamıştı benden korkusuna ve ölümden kurtulmak için kelimeyi şahadet getirdi.”

-“Ya Ali kabini yarıp baktın mı?” sorusuyla pişman olmuştur ama iş işten geçmiştir. Bilmem kaç dakika önce İslam düşmanı olan zat şehit olarak ruhunu teslim etmiştir. Buradan neyi anlayacağız? Buradan kalplerde olanı Allahtan başka kimse bilemez. Suizan ile hareket etmek bizi doğru yola getirmez.

Yine Peygamber Efendimiz, bir ortamda münafıklığın alametlerini söyleyince Hz. Ömer efendimiz “Annem babam sana feda olsun ya Resulullah ben münafık mıyım?” diye sormaktan kendini alamıyor. Neden peki? Çünkü İslam inancına göre kişi cennete bir kişi girecekse bile o ben olabilirim, eğer cehenneme bir kişi girecekse o da ben olabilirim” inancıyla hareket ederek kendisine çeki düzen vermek zorundadır. Yani Müslümanlar, umutsuzluk ve umut arasında yaşamalıdır. Hareketlerini de ona göre ayarlamalıdır. 

Büyük günah işleyenlere fasık denir. Büyük günah işleyene kafir denmez. Ve küfrün gerektirdiği şeyleri yapmayana kâfir demek vebaldir ve büyük sorumluluktur.

Volkan Konak, sahnedeki bir konuşmasında “Beni yakın külümü memleketimin üzerine dökün” demesi küfrü gerektirecek söz müdür ki herkes bu söz üzerine onun küfrüne karar veriyor? O sözü, memleket ve Trabzon sevgisini vurgulamak için söylenmiş söz değil midir?

Gelelim Eren Bülbül herkesin paylaştığı ama doğrusunu araştırmadığı Eren Bülbül’ün şehit edilmesi üzerine onu şehit edenlere Volkan Konağın sahip çıktığı iddiası yalanına. Bu çok çirkin ve hadsiz bir yalandır. Bir kere, Aralık 2013 Tarihinde BDP’li milletvekillerinin de bulunduğu Halkların Demokratik Kongresi heyeti, Türkiye turunda bütün şehirlerde Türk Milletinin tepkisine uğradığı gibi Sinop'ta da Sinopluların büyük tepkisine maruz kalmışlardı. Volkan Konak ta güya sanatçı oluşu ve insani bakış açısı olarak  “Maçka’da benim evimde kalsınlar” demişti. Türk Milletinin çoğu gibi biz de tepki vermiştik. Çünkü o zamanki bizim ihanet süreci iktidar ve BDP, PKK, İmralı ve Kandilin çözüm süreci dedikleri sürece hepimiz tepkiliydik. Bu sebeple Konağa o zaman kızdık. Daha önce de yazdığım gibi onun türkülerine bu sebeple ilgi göstermemiştim. Ama daha sonra askerimizin ve Eren Bülbülümüzün Maçka’da şehadetinde  buna açıklık getirmişti. İnsanlar, Aralık 2013 Yılındaki Sinop olayı ile Eren Bülbül’ün şehadeti Ağustos 2017 tarihini karıştırmışlar. Ya konuyu bilmeden bir aklı evvelin yazdığını veya söylediğini doğru olarak kabul ederek hüküm verdiler. Yani, insanların bilgi sahibi olmadan hüküm sahibi olmanın sonucu olduğu ortaya çıkmış oluyor.

Bunun da ötesinde Volkan Konak sevelim sevmeyelim, ülkemizin yetiştirdiği büyük bir sanatçıdır. O sanatıyla kültür yapımızın bir parçasıdır. Biz onu evliyadır ve çok takva sahibi bir Müslümandır da demedik. Küfrü gerektirecek sözlerini duymadığımız için Efendimizin hadisi ve İslam’ın emri gereği sıradan Müslüman olarak rahmet dilemiştik. Yani bizim dileğimiz samimi bir Müslüman olarak ölen bir kişiyi imanı ve itikat derecesini bilemeyeceğimiz için fasık ta olsa Müslüman bilerek rahmet dilemektir. Kasıt yok sünnete uygun davranış var. Dahası insani bir bakış var…

Değerli kardeşlerim, olayları karıştırmadan ve en doğru şekilde araştırma yaparak sonucu bağlamak hem dini hem de insani görevdir. Bir konu hakkında net bir şekilde  bilgi sahibi değilsek kesin hükümden kaçınmak zorundayız.

Peygamber efendimizin ölenlere karşı davranışı nasıldı biliyor muyuz? İşte size efendimizin ölenlere veya cenazeye karşı gösterdiği ve bütün Müslümanlara ve insanlığa örnek olması gereken davranışını ve cenazeye karşı bir Müslümanın  nasıl davranması gerektiğinin örneği:

 "Yanımızdan bir cenaze geçmişti. Resulullah (asm) hemen o cenaze için ayağa kalktı. Biz de kendisi ile beraber ayağa kalktık ve: Ey Allah'ın Resulü! Bu bir Yahudi kadınının cenazesidir' dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (asm) buyurdu: "Şüphesiz ölüm korkunç bir şeydir. Cenazeyi gördüğünüzde hemen ayağa kalkınız." (Müslim, Cenaiz, 78, Hadis no:1593) Başka bir rivayette "Bu da bir insan değil mi?" diye söyleyerek ölü karşısında insanların tümüne karşı muamelemizi belirledi.(Müslim, Cenaiz, 78, Hadis no: 1596) Osmanlı tebaasının kaçı zımmi, kaçı müslümandı? Osmanlı zimmileri zorla Müslüman gibi mi yaşatıyordu? Sonra Konak Müslüman değil miydi? Bu durumda da Efendimizin "Ölülerinizin iyi yönlerini anın." (Tirmizî, Cenâiz 34) hadisini ölçü almak icap etmez miydi? Yanlışı bir müftünün yapması işi daha kötü hale sokuyor, maalesef.

 Gelelim inancımız, kültürümüz, töremize ve değerlerimiz gereği saygı gösterilmesi gerektiği halde saygı göstermediği gibi çirkinlikte yarışan gönlü kara insanlara…

Güya İslam adına hüküm veriyorsunuz. Defteri kapanan bir insanın defterine bir şeyler eklemeye çalışıyorsunuz. Ey zavallılar, bu insan dünya ömrünü tamamlamış ve Hakk’ın divanına varmıştır. Ne yapsanız ne etseniz ona ne bir şey ekleyebilir ne de ona eklenenlerden silebilirsiniz.

Ama ona düşmanlık yapanların hayatlarına bir türlü alamadıkları halde dillerinden düşürmediği yerli ve milli yapıyı Volkan Konak davranış haline getirmişti.

Volkan Konak’a sahnede söylediği yakılma vasiyeti kendisine sorulmuştu. O da şöyle cevap verdi: Ben vasiyet versem sahnede vermem. Ben vasiyetimi gazinoda yapmam. Aileme vasiyetimi yaparım. Sahnede bizler milleti coşturmak, heyecan oluşturup ilgiyi artırmak için birçok şeyler söyleriz. Bunlar gerçekçi değildir. O bir sahne şovudur. Sahnedekileri ciddiye almayın.  Benim öyle bir vasiyetim yoktur demişti. Peki, bu yüzden ona kafir diyenler ne yapacak şimdi?

Türkiye’mizdeki Müslümanların çoğu İslami yasaklarda içki içmeyi ön plana çıkarmış ve içki içenleri küfür içerisinde görüyor. İslam hukukunda neredeyse tek cezayı içki içmek görülüyor. Halbuki, İslam bir hukuk sistemini ihtiva eder. Ticaret, alış veriş, komşuluk, kamu malı ve başkasını mallarına korumak, yalan, verdiği sözde durmamak, yaptığı akide uymamak, hırsızlık, haksızlık, adaletsizlik, zülüm, zayıfı ezme, işi ehline vermeme, yalan beyan vb o kadar çok şey İslam tarafından şiddetle yasaklanmıştır. Mesela, her gün yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, talan, haksız kazanç haberleri var ama herkes sessiz.   Ülke talan ediliyor, hırsızlık, adam kayırma, kamu malını peşkeş çekme almış başını gidiyor, bunlara sessiz kal, böyle bir cenazede tüm kinini kus…

Konak bir sözünde “Sanatçılar söylenmemiş sözleri söylemelidir. İnsanlar benim bestelerimi sevmemiş olabilir, tuttuğum takımı tutmayan bir insanla ahbaplık ederim. Ama Türkiye’mi sevmeyen bir insanla asla ahbaplık edemem yok böyle bir şey” diyen bir memleket sevdalısı sanatçımızdır.

Yine bir sözünde, ”Nereye gideyim İrlanda’ya mı gideyim? Bizlerin inançlarımıza saygısızlık yapan Danimarka’ya mı gideyim? Kuzey Afrika’yı yıllarca kan gölüne çeviren Fransa’ya mı gideyim? Dünyanın en büyük sömürgesi İngiltere’ye mi gideyim? Hitlerin Yahudilerin dişlerinden sökülen altın dişlerle bankacıkta kuran İsviçre’ye mi gideyim? Hangi ülkeye gidebiliriz? Bizim Türkiye’mizden başka ülkemiz yok. Sakın ola bu insanlar bize medeniyeti öğretmesin. Yaşasın Türkiye sevdası yaşasın memleketimiz” demiştir. Ama ona kafir diyenlerin dillerinden düşürmediği Ertuğrul dizisinin başrol oyuncusu ikinci çocuğunun da ABD’de doğması için ABD’ye gitmesinde hiçbir sıkıntı yok değil mi?

Volkan Konak, Pepsi'nin 1 milyon dolarlık reklam teklifini firmanın Amerikan sermayesi olması sebebiyle reddetmiştir.

NT kanalının yöneticilerinden aynı formatta 10 program yapması karşılığında 2 milyon TL gibi astronomik bir ücret teklif edilen Konak, hiç düşünmeden parayı elinin tersiyle itti. Reddetme gerekçesini ise TNT'nin Amerikan kanalı olmasıydı.

Volkan Konak’ın 63 öğrenciye burs verdiği ortaya çıktı.  Ünlü sanatçının burs verdiği 63 öğrencinin 50'sinin, konak'ın doğduğu kasabada babasını kaybetmiş çocuklardan oluştuğu öğrenildi.

Diğer 13 öğrenci ise Türkiye'nin dört bir yanındaki şehirlerden gelen ve maddi durumu yetersiz olan gençlermiş. "Onların babası olamam ama ağabeyleri, amcaları olabilirim." Sözleri ne kadar asil ve sevabı çok olan sözlerdir. Konak konservatuvarı bitirmiş. Sonra yüksek lisansını yapmış işin ilmi yönüyle de sanatçıdır. Onun yarısı kadar şöhrete ve kazanca sahip kıytırık sanatçılar birer birer Türkiye’yi terk edip ya İngiltere, ya ABD’ye yerleşirken Volkan Konak’ın Trabzon’un en küçük ilçelerinden birisi olan Maçka’da yaşamasını neyle izah edebilirsiniz?

Ona demediğini bırakmayanlar, sağdan soldan hak etmeden elde ettiğiniz maddi imkanlarınızla kaç yetime, yoksula ve ihtiyaç sahibi öğrenciye yardımınız oldu? Yurt dışından size teklif edilen hangi ballı kazancı reddetiniz? 

Merhum sanatçımızla fikri planda farklı düşünmüş olabiliriz. Fakat ona etmedikleri hakaretleri bırakmayanlara "Bu tok gözlü memleket sevdalısı sanatçımızın ihtiyaç sahibi öğrencilere verdiği bursları, bu vatan için, bu millet için söylediği güzel sözleri tartabilecek teraziniz var mı?" sorusunu sormanın bir insanlık görevi olduğu kanaatindeyim.

 

 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
Selahattin Öztürk
2 ay önce

Çok güzel bir analiz ve değerlendirme yaptın.O bahsettiğin kişiler hangi hakla onu yargılıyor?Ben onu yakından tanıyorum.Her defasında Nazım Hikmet ten bahsetmesine kızıyordum.Ama,kendisi samimi bir Atatürk çü ve memleket sevdalısıydı.Dindiz olsaydı cenazesine din adamlarının gelmesini istemeyen bir vasiyet bırakırdı.Ona hakaret edenledin asıl zoru,onlarda böyle bir sanatçının olmamasıdır.Selamlsr.

Cevapla
Beğen (2)
Beğenme (0)
Selma Sofuoğlu
2 ay önce

Kalbini yarıp da baktınız mı…!? Belkü o Sizden daha hayırlıdır…! Tbrkler Hoca m

Cevapla
Beğen (3)
Beğenme (0)
ALİ OSMAN GÜZEL
2 ay önce

Ne yazık ki bizler dini ve siyasi tercihlerimizi fanatikçe aşırı uçlarda yaşıyoruz. Bu da bizleri yazınızda belirttiğiniz hatalara sürüklüyor. Orta yolu, objektif bakışı bulamadığımız sürece her açıdan milletçe kaybederiz. Size tamamen katılıyorum. Kaleminize sağlık. Teşekkür ederim sevgili kardeşim.

Cevapla
Beğen (2)
Beğenme (0)
Ahmet GÜZEL
2 ay önce

Arkadaşım yazının tamamına katılıyorum.

Cevapla
Beğen (2)
Beğenme (0)

Yazarın Diğer Yazıları

  • Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil - 16 Mayıs 2025
  • Tam Çökmenin Yaşandığı MEB'de Yeni Çökme "Proje Okulları" (2) - 27 Nisan 2025
  • Tam Çökmenin Yaşandığı MEB'de Yeni Çökme "Proje Okulları" (1) - 15 Nisan 2025
  • Dünkü Mazlum Bildiğimiz Bugün Baskıcı Muktedir Olursa! - 25 Mart 2025
  • Türk'ün İkinci Tonyukuk'u, öğlen yemeğini sefer tası ile evinden getiren başbakanı Mehmet Talât - 17 Mart 2025
  • Bizi, Türk Milletini Aldatmayacak Yönetici ve Siyasi Liderlere Acil İhtiyacımız Vardır - 04 Mart 2025
  • Türk Milliyetçileri geçmişe ve geleceğe başkasının gözlüğü ile bakmamalıdır. - 08 Şubat 2025
  • Türk'ün Siyasi Direnç Noktalarına  Büyük ve Örtülü Operasyonlar. - 22 Ocak 2025
  • İmralıdan Medet Umulmasına Verdiğim Tepkiye Cevap Verenlere... - 07 Ocak 2025
  • Enver Paşa, İttihat ve Terakki Hakkında Tarihe Aykırı Suçlamalar - 27 Aralık 2024
  • Bir Dosta Son Gündemle İlgili Cevabımdır - 10 Aralık 2024
  • Hiç Tanımadığımız İnsanın Öğretmenler Günü Daveti Ve Orada Yaptığım Konuşma - 25 Kasım 2024
  • Cumhuriyeti Nekadar Sevdiğimizi Dilimizle Değil İşimizle Göstermeliyiz - 29 Ekim 2024
  • Cumhur İttifakı, Gerçekten Bakanlık Yapabilecek Birisini Bulmak Çok mu Zor? - 21 Ekim 2024
  • Mühim Olan "Nehir" Olabilmektir - 27 Eylül 2024
  • Sinan Ateş'e Suikast Davası Yürekleri Sızlatıyor - 06 Temmuz 2024
  • Değerli hocamızın bizi ziyaret etmesi bize tarif edilmez mutluluklar verdi - 30 Haziran 2024
  • Çanakkale Savaşları Zinciri ve Kategorileri - 12 Haziran 2024
  • İngiltere donanma ile Çanakkale'yi geçerek İstanbul'u almak için harekete geçiyor - 25 Mayıs 2024
  • Atsız Ata'ya ve 3 Mayıs Türkçülük Şahlanışına Selam Olsun - 04 Mayıs 2024
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 12
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
Türkler bin boydur biri de Moğol'dur
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türkoloji ve Dil-2
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Güç Zalimin Olunca
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Sessiz Sadakat Vefa
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Orhan KILIÇOĞLU
Ankara, Adam Gibi Dinle!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Ali Kemal Gül
Siyasi Bir Durum Değerlendirmesi
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen Zamların Emekli Maaşına Yansıması İçin İmza Kampanyası Başlatıldı
Yazarımız Tarafından Uzman Ve Başöğretmenlik Tazminatı İle Seyyanen...
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora gözaltı!
Konya'da sağlık skandalı: Hastasından ameliyat parası isteyen doktora...
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
HSK kararıyla 24 ilde başsavcı değişikliği
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim