Bugün Turkiyede işler iyiye gitmiyor,her meslek ,her kurum ,ligme ligme dağılıyor,sanki çöküş dönemi yaşıyoruz..
Pekçok meslek sıkıntı içinde. Aklı yeten,biraz milli düşünen, aklı başında olan bu gidişatın normal olmadığını idrak eder..
Ve bunun bilerek,planlı ,şuurlu bir şekilde yapıldığını düşünür..
Plânlı üstü kapalı bir savaş yaşıyoruz, Elimizdeki Anadolu toprağında Türk Milletini boğup yok etmek istiyorlar.
Bugün Çanakkale, Kurtuluş Savaşından farklı bir durum yok..
Memleketimiz işgal altında, Sadece başımızda gavur bayrağı veya bayrakları dalgalanmıyor..
Durum bu kadar ciddidir. .
Peki bunu niye söylüyorum. .
Bugün ülkeyi terkeden hekimlerimiz,ilim adamlarımız,mühendislerimiz var..
Bu, bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Bu garip millet dişinden, tırnağından arttırdım,yemesin yedirsin, giymesin giydirsin, mesleğinizi elinize alın ondan sonra maaşım yetmiyor,şartlar yetersiz,problemlerim var deyip,çekin gidin...
Bunu hicbir vicdan kaldırmaz, hak vermez..
Bu milletin hekime,ilim adamına,mühendise ihtiyacı var...
Bugün şartlar çok kötü olabilir, itibarsızlaştırilabilir ama çare kaçmak değildir,kendi nefsini düşünmek değildir..
Kalıp mücadele etmek gerekmez mi?
Bu millete vefa borcunuz yok mu ?
Çanakkaledeki 15 yaşındaki çocuklar savaşmasaydı . Kurtuluş Savaşında efeler dağa çıkıp mücadele etmeseydi,Atatürk ve arkadaşları rütbelerini söküp cepheye koşmasaydı, bu vatan kurtulur muydu?
Kendileri doktor,ilim adamı olurmuydular..
Bugün kuvvayi milliye ruhuyla mücadele yapılıyor, başımızdaki ihanet çeteleri mutlaka gidecek,Türkiye rahata huzura kavuşacak..
O zamana kadar herkes mevzilerini korumalı bir adım bile geri çekilmemelidir. .
Kim ne derse desin,hangi mazereti,sebebi söylerlerse söylesinler hak vermiyorum,vermem..
İmkanlar ,şartlar zorlanmalı sabredilmelidir..
Başka millette azınlık,yitik nesil olmaktansa kendi milletimizde kalıp mücadeleye bir taş koymalıdir..
Osmanlının son döneminde paşa zengin miras yediler ,azınlıklar Avrupa'ya gidip ,savaşa katılmadılar. .
Garip Anadolu yiğidi tüfeğini aldı, savaş alanlarına koştu. .
Kolunu,bacağını ,gözünü veya vücudunun bir uzvunu yitirdi. .
Evine döndü ne rütbe, ne karşılık bekledi...
Ama savaştan kaçan paşa çocukları, torunları, azınlık gençleri koltuklara oturdu..
Bakan,millet vekili, müsteşar yani bir makam sahibi oldu..
Düşünüyorum yine tarihi o olayları yaşıyoruz..
Kim olursa olsun,bu milletin ekmeğiyle büyüyen bir kişinin vatanını terketmeye hakkı yoktur..
Şartlar iyileşince ben döndüm diyenlere ,itibar edilmemelidir...
Göze göz ,dişe diş mücadeleye devam, edilmelidir. ..
Kaçanlar, gidenler ,gitmek isteyenler birkere daha düşünmelidir. .
Sahsi rahatlarını , gelecek istikballerini bir kenara bırakıp, milletin menfaatlerini, vatanın geleceğini düşünmeleri gerekmektedir. .
Tekrar ediyorum,ne olursa olsun hiçbir neden, sebeb vatanı terketmeye sebeb olamaz..
Tabiki bu benim nacizane fikrimdir,