Bizim insanımız bir proje üzerinde biraz araştırıp doğruluğu,yanlışlığı üzerinde düşünüp kendi karar vereceğine bu konuda gönül verdikleri siyasilerin görüşlerini savunmaktan başka bir şey yapmadıklarını üzülerek görüyorum.
Şu ana kadar tespit edebildiğim kadarıyla projeye olumlu bakanlar;Panama,Süveyş Kanalları ile Cebel-i Tarık'tan geçiş ücretleriyle o ülkelerin büyük paralar kazandığından bahsetmekteler.İstanbul boğazından böylesi bir gelirimizin olmadığını, İstanbul Kanalı Projesiyle ekonomimize katkı sağlanacağını iddia etmekteler.Fakat gözardı ettikleri bir şey var;Süveyş,Panama Kanalları ile Cebel-i Tarık yakınlarında alternatif bir boğaz geçişi yok.
Bu projeye karşı çıkanlar ise;
1-Bir milyar 155 milyon 688 bin metre küp hafriyatın yaratacağı çevre kirliliğinden.
2-Ekolojik dengenin,doğal hayatın bozulacağından,kuzey ormanlarının,verimli tarım alanlarının ve meraların bozulmasıyla oluşacak sıkıntılardan.
3-İstanbul'un su sorunu varken,Sazlıdere barajının tehlikeye düşeceğinden,
4-Karadeniz ve Marmara denizlerinde bu kanal dolayısıyla oluşacak ters akım suyunun sebep olacağı sorunlardan,
5-Kayma,göçmeye mahkum olan zemin ve konum itibariyle şiddetli bir depremde enkaz haline gelmesinden,
6-Trakya topraklarımızın bu kanalla yurdumuzun diğer kesimleriyle ulaşımının daha da zorlaşacağından.Hele bir sıcak savaş halinde kanal köprülerinin tahribiyle Trakya-Anadolu bağlantısının iyice kesileceğinden,
7-Boğazlar üzerinde tam egemenlik sağladığımız Montrö Sözleşmemizi tartışmaya açıp güvenlik sorunu çıkabileceğinden ki Montrö Sözleşmesi yanılmıyorsam 20 yıllığına imzalanmıştı.1956 yılından sonra imzacı devletlerden olumsuz bir tepki gelmediğinden geçerliliği hala sürmektedir,
8-Ülkemiz bunca ekonomik sıkıntı yaşarken borçlanarak bunun yapılmasının doğru olmayacağından,
9-İstanbul Boğazı dururken bu kanalın istenilen ölçüde kullanılmayıp,yapılan harcamaların boşa gideceğinden söz etmekteler.
Bu kanal 43 kilometre uzunluğunda,400 metre genişliğinde,25 metre derinliğinde olacakmış.Büyük gemilerin geçişine göre tasarlanacakmış.Üzerinde 6 köprü ve çevresinde de 500 000 nüfusa göre en fazla 6 katlı binalara izin verilecekmiş.Belirtildiğine göre bina yüksekliği ve köprü sayıları ile bölgeye yerleşecek nüfus düşürülmüş ki ben düşük olanları belirttim.
Şimdiye kadar üç paylaşımımda Süveyş,Don-Volga ve Sakarya Nehri Ulaşım projelerinin tarihçesini kısaca anlatmaya çalıştım.Süveyş Kanalı ve Don-Volga Kanalı yapılabilseydi Osmanlı devletinin yararına olurdu.Fakat İstanbul Kanalı Projesine bugünkü şartlarda olumsuz bakmaktayım.
NOT:Cebel-i Tarık=Tarık boğazı,Tarık geçidi demektir.Tarık bin Ziyad İslam orduları ile buradan İspanya'ya geçtiği için.Çoğumuz bunu Cebel-i Tarık Boğazı yazarak hataya düşüyoruz.