29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildiğinde ülkenin her yanına büyük bir coşku ile duyurulur. Bu haber aynı gün bir telgrafla Turgutlu'ya da ulaşır. İlçe meydanında toplanan halk büyükçe bir ateş yakar ve bu ateş bütün gece yanar. O günden beri Cumhuriyet bayramları Turgutlu'da hep büyük bir coşku ile kutlanır.
İlk, orta ve lise hayatım boyunca ben de bu coşkuyu gerek şiir okuyarak, gerek törenlere katılarak özellikle trampet takımında görev alarak yaşamıştım. Şehrimizin ana caddesi üzerinde TAK denilen süslemeler yapılırdı.
Her öğrencinin evinde tatlı bir telaş olurdu. Öğrenciler tertemiz kıyafetlerle sabah erkenden okullarına giderdi. Okulumuzun bayrak veya flamasını taşımak, boru trampet takımında bulunmak ayrı birer gurur kaynağımızdı. Tören alanına gitmeden boru ve trampet takımları okul bahçesinde bazen toplu bazen de tek, tek son provalarını yapardı. Bu gürültüler mahalle halkında da büyük bir heyecan uyandırır, evi daha yakın olan çeşitli yaştan insanlar okulun etrafında bu tatlı telaşı seyrederdi. Hele çocuğu, torunu varsa bu seyir bir başka anlam ifade ederdi. Halk işlerini o güne göre ayarlar geçit törenlerini kaçırmamaya çalışırdı.
Önceleri Orta park'ta, lise yıllarımızda da Karpuz kaldıran parkı yanındaki yeni alanda toplanılır. Günün anlam ve önemi hakkında konuşulur, şiirler okunurdu. Daha sonra şehir bandomuzun çaldığı milli marşlar ile tören geçişi başlardı. Uzun Atatürk bulvarının iki tarafı adeta etten bir duvar gibi insanlarca doldurulur, çocuklarını yakınlarını görmek, insanımıza ayrı bir mutluluk verirdi. Törenlere öğrencilerden sonra siyasi partiler, sivil toplum örgütleri de temsilen katılırlardı. Çocukluğumuzda en çok da Avcıların traktörler üzerinde geçişleri dikkatimizi çekerdi. Daha önce vurdukları domuz, tilki, çakal gibi hayvanları traktör üzerinde teşhir ederler arada da tüfek atışlarıyla caddeyi savaş alanı gibi barut kokuturlardı.
Bütün öğrenciler okullarını törende en iyi temsil ettikleri inancıyla okullarına gelirler, okul müdürü çocukları tebrik eder, şeker dağıtılır ve herkes evine dönerdi.
İlçemizde gerçekten bir bayram havası eserdi. O gün şehirde tören izlemek için öyle çok kalabalık olurdu ki tören bitiminde şehir trafiği yayalar yüzünden uzun süre normal haline dönemezdi. Umarım hala bu durum devam ediyordur. Çünkü bizim kuşak bu duygular içinde hayata atılmış, vatan sevgisini, millet sevgisini taa içinde hissederek ülkesine yararlı bir vatandaş olmuşlardı.