Her Türk Çocuğunun bilmesi gereken bir gerçeği sizle paylaşmak istiyorum. Bir çok yerlerde başka başka bilgiler veriliyor ama bunlar doğru değil. Doğru bilgileri Gazim Gürbüzün bu güzel yazısıyla öğrenelim.
"Nahçivan sınırının ,zamanında Atatürk tarafından "bizzat kendi parasıyla İran'dan satın alınan topraklarla oluştuğunu" Yılmaz Özdil yazdı.Başka kaynaklarda buna pek rastlayamadık.İnternette çok yayınlandı.Bu doğru değil.Ne İran gibi bir ülke parayla toprağını satar ne de Atatürk o yıllarda sıkı dostluk ilişkileri içinde bulunan İran'a bunu teklif eder.
OLAYIN ASLI:
Ağrı İsyanları sırasında,isyancılar bizim tarafta sıkışınca İran'a kaçıyorlar,durumu uygun görünce de tekrar geliyorlardı.Bu durumu İran'a defalarca iletmemize rağmen,isyancılarla yeterli ölçüde mücadeleyi bir türlü veremiyorlardı.Büyük Ağrı bizde,Küçük Ağrı onlardaydı.Sorunun en büyük kaynağı bu idi.Bu konu uzun görüşmelere yol açtı ve sonunda çözüme ulaştı.Doç.Dr. Ahmet ÖZGİRAY'ın araştırma yazısı;
(...) İlk yaklaşım 18 Ocak 1932'de Tevfik Rüştü Bey'in Tahran'ı ziyaretiyle başladı.23 Ocakta Küçük Ağrı Bölgesi sınır düzeltmesi konusunda bir anlaşma yapıldı.STRATEJİK ÖNEMİ OLAN ,TÜRKİYE'NİN ŞİDDETLE ARZU ETTİĞİ KÜÇÜK AĞRI DAĞINI İRAN,TÜRKİYE'YE VERMEYE RAZI OLDU.FAKAT iRAN'DA BUNUN KARŞILIĞINDA OLDUKÇA GÜNEYDEKİ ARAZİ PARÇASINI ALDI.Bir de hakemlik uzlaşma konularında bir anlaşma yapıldı.
(...)Türkiye Van'ın doğusunda Katur Sahasını İran'a bıraktı.Bu küçük arazi parçası Büyük Ağrı Dağının 150 kilometre güneyindedir ve yıllardan beri uyuşmazlık konularından birini oluşturmaktaydı.
5 Kasım 1932 yılında Ankara'da imza edilen bu antlaşma,15 Haziran 1928'de yapılan anlaşma ve protokolü ismen değil fakat içeriği bakımından yenilendi.
Bu antlaşma da tarafsızlık,politik ve ekonomik işbirliğini içeriyordu.Ayrıca,karşılıklı nota teatisi ile iadeyi mücrimin anlaşması da aynı zamanda yürürlüğe girdi.
Ayrıca ,yapılan hudut antlaşmasının karşılıklı onayları ve hakemlik anlaşması da dahil olmak üzere hepsi yürürlüğe girdi.
AMAÇ KÜRT İSYANLARINI ÖNLEMEKTİ.HA O ARADA NAHÇIVAN'LA KOMŞU OLMUŞUZ ,BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURMUŞUZ,FAKAT PARAYLA TOPRAK ALMAK GİBİ BİR DURUM YOK".
Cazim GÜRBÜZ'den alıntıdır