• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • GÜNDEM
  • KAMU
  • SENDİKA
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • SİYASET
  • HUKUK
  • TÜRK DÜNYASI
  • EĞİTİM MEMURLAR
  • Ara
SON DAKİKA:
02:50
Karatalkayadaki Yangında Oğlunu Kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı mahkeme salonunda isyan etti
01:48
Emniyetin töreni mi AKP’nin töreni mi? İlçe başkanı polise rütbe taktı!
01:45
Öğretmen atamalarında yeni dönem: KPSS kaldırıldı, MEB Akademi Giriş Sınavı başladı
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
  1. Köşe Yazarları
  2. Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
  3. Patates Dini!..
Yayınlanma: 02 Temmuz 2023 - 20:20

Patates Dini!..

02 Temmuz 2023 - 20:20
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk

Eskiden parti başkanlarının televizyonda bir araya geldikleri programlar olurdu. Bu tartışma programlarını; bazan kızarak, bazan gülerek heyecanla seyrederdik. Açıkçası; bugüne baktığımda, geçmişte çok kaliteli liderlerimiz varmış: Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş (hepsine rahmet diliyorum) fikirlerini; saygılı, seviyeli ve hakaret etmeden anlatırlardı.

Hiciv/taşlama yapmaları ve nükteli konuşmalarıyla Demirel ile Erbakan öne çıkardı; tam bir “laf ebesi” idiler. Tabii ki çok güzel, anlamlı sözleri yanında gırgıra alınan, şamatası yapılan sözleri de olurdu.

Dördü de millî/ulusal çizgideydi. Erbakan, kendi ideolojisini “millî görüş” diye tanımlıyordu. Düşüncelerini paylaşmasam da -bütün liderler gibi- onun konuşmalarını da takip ederdim. Son zamanlarda söylediği “Şehit kanıyla alınan vatan toprağı satılmaz” veya “Ne demek ılımlı İslâm: İslâm’ın ılımlısı ılımsızı olmaz; İslâm İslâm’dır” sözleri önemliydi. Sözlerinin bazılarını iddialı, bazılarını abartılı bulur, yakıştırmazdım.

Erbakan’ın, çok tartışılan siyaseten söylediği sözlerinden biri, 12 Eylül 1980 öncesi Demirel’in başbakan olduğu hükümeti destekleme sebebini açıklarken “kadayıfın altının kızarmasını bekliyoruz” sözüdür (AKP iktidarına da benzerini kullandı). İkincisi, 1994’de “adil düzen kurulacak; geçiş dönemi yumuşak mı sert mi, tatlı mı kanlı mı olacak” şeklindeki sözüdür.

Üçüncüsü, sanıyorum 1991 seçimlerinde; “Müslümansanız, Refah Partisi’ne oy vermek zorundasınız. Refah Partisi’ne oy vermeyenler İslâm dininden değil patates dinindendirler…” sözüdür. Diğer partilere oy verenlerin “Müslümanlığı sorgulanınca” tartışılması kaçınılmaz olmuş; günlerce konuşulmuş, bazan sohbetlerde alay konusu yapılmıştı.

Açıkçası bu sözden alınmıştık. Çünkü mücadelemizi yaparken İslâm’ı hiç ayrı tutmadık: “Türklük bedenimiz, İslâmiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur.”, “Tanrı Dağı kadar Türk, Hıra Dağı kadar Müslümanız.” sloganları şiarımızdı. Ta 1100’lü yıllarda Hoca Ahmet Yesevi şöyle diyor: “Türklük kaderimiz, İslâmiyet tercihimizdir.”

Gelinen nokta

Dinî konularda yazarken, her defasında tekrarlamak zorunda kalıyorum: Çocukluktan beri sürekli okuyan ve dinimi yaşayan birisiyim. Mesela; okuduğum birçok Kur’an mealinin yanı sıra şu anda Prof.Dr. Niyazi Kahveci’nin “İniş sırası ve sebepleri ile Kur’ân-ı Kerim Tercümesi” adlı eseri okumaktayım.

Osmanlı döneminde -her konuda olduğu gibi- halkın büyük çoğunluğunun dinî bilgisi yoktu. Dönemin hocaları bile yeterli bilgiye sahip değildi. IV.Murad döneminde yaşayan Bekri Mustafa hakkında şu öykü anlatılır: “Köyde bir kişi ölmüştür ama cenaze namazını kıldıracak imam yoktur. Tesadüfen Bekri Mustafa köyden geçmektedir; başındaki kavuğa ve sırtındaki cübbesine bakıp hoca zannederek namazı kıldırmasını isterler: ‘Ben hoca değilim’ dese de ısrar üzerine mecbur kalır. Namazı kıldırdıktan sonra eğilip ölünün kulağına bir şeyler fısıldar gibi yapar; cemaat merak eder. Mezarlıktan dönerlerken ‘ölünün kulağına ne söyledin’ diye sorarlar. O da, ‘Öbür tarafa gidiyorsun, dünyanın ahvalinden sorarlarsa, Bekri Mustafa imam oldu de, onlar anlarlar, dedim.’ demiş.

Esas olan Kur’an’ı anlamaktı ama sadece Arapçası okunduğundan kimse bir şey anlamıyordu. “Din; Allah ile kul arasındaki bağlılıktır” diyen Atatürk; Türk Milleti’nin İslâmiyet’i öğrenmesini ve bilerek yaşamasını istiyordu. Bunun için Kur’an’ın mealini yazdırmış, Buhari’nin hadislerini Türkçeye tercüme ettirmiş, Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB)’nı kurmuş ve daha nice hizmetler yapmıştı.

Ama bugün DİB dahil bütün dinci çevreler, hakkında iftira ve haksız suçlamada bulunuyorlar: Hiç vefaları da yok. Düşünmüyorlar ki, bugün rahat ve lüks içinde yaşıyorlarsa, onun kurduğu özgür ülke sayesinde… Maalesef! Bu cemaat ve tarikatların eline düşen insanlarımız, durumun farkında değiller. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden ders çıkarılmamış ki, bu kadar rezilliğe rağmen destekler devam ediyor.

Güya menzilleri aynı ama birbirlerini hiç sevmezler. Aralarında “ben daha Müslümanım” kavgası yaparlar. Oysa esas kavgaları, rant ve çıkar kavgasıdır. Ticarette holdingleşmektedirler. Çocukları/ gençleri saflarına çekmek için okul, yurt, kurs ve benzeri kurumları açarak yoğun şekilde çalışmaktalar. Bir yandan da devlette kadrolaşmanın derdindeler. Halkımız hâlâ idrak edemiyor. Tabii ki bunun sosyal sebepleri de var!..

Kendilerinden olmayanları dinsizlikle, kâfirlikle suçlayabiliyorlar. Kendilerini kolayca Allah’ın yerine koyabiliyorlar. Camiler de din görevlileri de politikanın tam ortasındalar ama vatandaşın güvenini kaybettiler. Vaazlar tatmin etmiyor; hatta geriyor. İslâm adına söylenenler çok yavan kalıyor; siyasete ve gündeme göre hutbeler okunuyor, vaazlar veriliyor.

Zaten Kur’an dışı ve hurafelerle dolu bir din meydana çıktı. Kendi içlerinde biat ve itaat kültürü ağırlıklı bir eğitim olduğundan anlama, sorgulama, eleştirme yok. Siyasi şartlandırma/ yönlendirme yapılıyor. Dolayısıyla elemanlar aklını kullanamaz, idrak edemez ve kendi kararını veremez hale geliyor. Sadece şeyhinin, cemaat liderinin veya parti başkanının sözünü dinliyor ve yapıyor. Onların istediği kılık-kıyafete bürünüyor; yalan söylüyor, hırsızlıkları- yolsuzlukları normal görüyor, taciz-tecavüz olaylarına karışabiliyor.

Savaş durumu hariç barış dini olan İslâm, cihat adı altında insan öldürmeye kadar varan radikal bir dine dönüştürülüyor. Kim veya hangi devlet tarafından kullanılırsa kullanılsın, en büyük kötülük İslâm’a yapılıyor. Kısacası, “aklı olmayanın fikri olmaz” misali, Kur’an’da yasaklanan bütün günahları işleyecek hale gelebiliyor.

Bunların, dine hizmet edip etmedikleri hususunda hep şüpheli oldum. Bazan aklıma Peygamberimizin “Münafıklar”la ilgili hadisi gelir: Güzel bir tanımlamadır.

Öte yandan; büyük devletler, dünya çapında algı operasyonları uygulamakta ve Müslümanların içinden devşirdikleri kişilerle provokasyonlar yapmaktadırlar. Bu olayların önünü-ardını araştırmadan veryansın etmeye, güya dinimizi savunmaya çalışıyoruz. Bazılarının da işine geliyor. Oysa yurtiçinde ve yurtdışında bu olaydan kimin yararlandığı veya en çok kimin işine geldiği akla getirilmelidir: Kimler hemen savunmaya geçiyorsa ve kimler karşı çıkıyorsa faili de orada aramalıdır.

İnternette Erbakan’ın, “AKP’ye oy vermek İsrail’e oy vermek, Amerika’ya oy vermek demektir” sözleri de var. “Her ne kadar millî görüş gömleğini çıkardık” deseler de bugünkü iktidar mensupları “millî görüş” cenahından geliyorlar.

İslâm referansı ile iktidara gelen 22 yıllık AKP döneminde, İslâm’ın geldiği konumu hiç düşündünüz mü? Bu iktidardan önceki dönemlerde İslâmî değerler nasıl yaşanıyordu? Millî bayramlarımızın coşkulu kutlanması bitti; ya dinî bayramlarımız?.. İlk defa bayram namazı hutbesinde hoca, kurban bağışlamak için müftülüklerin saat 16.00’ya kadar açık olduğunu söyledi. Demek ki kurban bağışları da azalmış…

Sonuç olarak; bu dönemde gördüğüm kadarıyla her şey sıradanlaştı. İster istemez Erbakan’ın “patates dininden olanlar” sözü aklıma geliyor. Acaba hoca, bu sözüyle anlattığım hususları ima etmiş olamaz mı?..

Yazarın Diğer Yazıları

  • Türk Kültür Coğrafyası-2 - 13 Temmuz 2025
  • Türk Kültür Coğrafyası-1 - 06 Temmuz 2025
  • Türkoloji ve Dil-2 - 28 Haziran 2025
  • Türkoloji ve Dil - 15 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi Üzerine - 08 Haziran 2025
  • Türklük Bilimi/Türkoloji - 01 Haziran 2025
  • Türkler Hakkında - 25 Mayıs 2025
  • Türklerde Sosyal Yapılar - 18 Mayıs 2025
  • Kültür Milliyetçiliği - 11 Mayıs 2025
  • Ekonomi Savaşları - 04 Mayıs 2025
  • Kritik Madde Savaşları - 27 Nisan 2025
  • Buharî'nin Ebu Hanife Düşmanlığı - 20 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-3 - 13 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-2 - 06 Nisan 2025
  • İnancımız ve Çelişkilerimiz-1 - 30 Mart 2025
  • Hüccet mi Kudret mi? - 23 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-4 - 16 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-3 - 09 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-2 - 02 Mart 2025
  • Türkler (Halklar-Boylar)-1 - 23 Şubat 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 25
ilan.gov.tr
Gazete arşivi için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
Köşe Yazarları
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Kadriye Demirel (AES Antalya il Temsilcisi , Eğitim koçu)
Toplu Sözleşme Sosyal Medya Anketi
Aziz Dolu Atabey
Aziz Dolu Atabey
İttihatçılar
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Yaşar YENİÇERİOĞLU UAEF Başk
Türk Kültür Coğrafyası-2
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Remzi ÖZMEN TES İst 8 Nolu Şb. Bşk, Kamu-Sen İst eski Bşk
Memur Emeklisi Cezalı mıdır?
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Reyhan Yıldız Eğitimci Yazar
Hayatın Satır Araları: Gündelik Anların Derinliği
Yusuf İPEKLİ
Yusuf İPEKLİ
Araç muayenesi
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Cahit Akdoğan Giresun Valiliği Esk.Halkla İliş. Md
Diyanetten Alkışlanacak Cuma Hutbesi
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Mehmet ARSLAN Eğitim Yönetimi Ve Planlama uzmanı
Birliğimize Kast Edenlere Verilen Değeri, Anlamak Mümkün Değil
Avrupa Turundan Fransa Paris
Canan ÖZDEMİR Uzman Sosyolog
Avrupa Turundan Fransa Paris
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Misafir Yazılar
Haydut Devlet İsrail Bölgede Barışı Ve İstikrarı Engelliyor
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Orhan KILIÇOĞLU
Silâh Bırakma Tiyatrosu!
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Av.Faruk Ülker Ümraniye Türk Ocağı Eski Bşk
Siyonizm Nedir Ve Siyonizmin Tarihçesi
Öz Eleştiri
Ali Kemal Gül
Öz Eleştiri
Büyük Orta Doğu Yangını
Türk Ocakları'ndan
Büyük Orta Doğu Yangını
Kerbela Çeşmesi
Şerife Güven
Kerbela Çeşmesi
Bayramın Kutlu Olsun
Köksal Cengiz
Bayramın Kutlu Olsun
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Şevket Sezer
Trabzon'umuzu-Rum ve Pontus diye bilenlere!..
Çok Okunan Haberler
Memur Sendikalarına Ait Güncel Üye Sayıları Açıklandı Yazdır
Memur Sendikalarına Ait Güncel Üye Sayıları Açıklandı Yazdır
İletişim Başkanlığı'na Burhanettin Duran atandı
İletişim Başkanlığı'na Burhanettin Duran atandı
Mahkeme beraat dedi, Sağlık Bakanlığı ihraç etti
Mahkeme beraat dedi, Sağlık Bakanlığı ihraç etti
Ana Sayfa
GÜNDEM
KAMU
SENDİKA
DÜNYA
EKONOMİ
SİYASET
HUKUK
TÜRK DÜNYASI
EĞİTİM
MEMURLAR
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Gazete Manşetleri
  • EKONOMİ
  • HUKUK
  • KAMU
  • MEMURLAR
  • SENDİKA
  • TÜRK DÜNYASI
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Gazete Manşetleri
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim