18 Yıldır tek başına iktidar olanlar için bir kararnameyle müze yapılan Ayasofya tekrar bir kararname ile cami yapılması çok kolayken ve 2015, 2018 yıllarında hükumet Ayasofya'yı açmak diye bir düşüncesi olmadığını belirtmişti.
Hatta Millet Vekili Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu ve arkadaşları tarafından Ayasofya açılsın teklifin AKP oyları ile İyi Partili Vekil tarafından Ayasofya ile ilgili önergesi ise AKP ve MHP oyları ile reddedilmişti.
Yine Ülkeyi yönetenler Ayasofya'nın tekrar cami yapılması taleplerine "Bunlar oyundur ve bu oyunlara gelmeyin. Sultan Ahmet Camii'ni doldurdunuz mu da Ayasofya'nın ibadete açılmasını istiyorsunuz? Hele Sultan Ahmet Camiini bir doldurun sonra bakarız" diyerek açmayacağını ifade etmiştir.
Yine daha önce Danıştaya Ayasofyanın açılması için çeşitli tarihlerde açılan davalar aynı hukuk aynı durum olmasına rağmen Danıştay' ca reddedilmiştir.
Bu yıl Ayasofya'nın açılması için bir dernek 1934 yılında Bakanlar Kurulu'nun Ayasofyanın müze olması için aldığı idari tasarrufu çağın ve zamanın konjonktürel yapısına uygun olarak hükumetçe açılmayacağı beyanı üzerine geçmişteki idari işlemin iptali ve eski statüsüne kavuşturulması için Danıştay'a dava açıyor. Danıştay açılan bu davayı haklı buluyor eski bakanlar kurulu kararını iptal ediyor...
İdari davalarda iki taraf vardır. Birincisi davacı olan taraf; ikincisi dava edilen idare ve ya onu temsil eden zamanın yapısı...
2016 yılında Ayasofya'nın ibadete açılması için bir davacının isteği üzerine kendine göre haklı gerekçelerle 1934 yılı Bakanlar Kurulu kararının iptalini talep ediyor ve savunuyor. Peki davalı olan idareyi temsil edenler neyi savunuyor?
Resimde de görüldüğü gibi: Cumhurbaşkanlığı, Ayasofya’nın cami yapılmasının önünü açan davanın reddini istemiş.
Ama müslüman Türk Milleti dava açan derneği, olumlu karar veren Danıştay'ı değilde muhalefetin desteğine rağmen çok kalaylıkla kararname ile açabileceği Ayasofya'yı açmadığı gibi mahkeye verdiği savunmada:
"Devlet idaresinin en yüksek karar organı olan Bakanlar Kurulunun idare alanında genel karar organı olduğu, Anayasa ve kanunlarla kendisine ayrıca ve açıkça yetki verilmemiş olsa bile, idare alanında “kanuna dayanmak” ve “Anayasaya ve kanunlara aykırı olmamak” şartıyla istediği her işlemi yapmak konusunda yetkili olduğu; Ayasofya’nın tahsis ve kullanım şeklinin değiştirilmesinin yürütmenin takdirinde olduğu, ulusal ve uluslararası koşullar ile iç hukukumuz çerçevesinde Bakanlar Kurulunca bu konuda her zaman karar alınabileceği, Bakanlar Kurulu Kararında yer alan imzaların sahte olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı öne sürülerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.” diyenleri Ayasofya'yı açan insan diye göklere çıkarılmaktadır...
Halbuki kendilerinin ifadeleri ile Ayasofyayı ibadete açmak hükümetimizin yetkisindedir demesine rağmen yetkisini kullanmayanlar bu gün bir derneğin kazandığı davaya sahip çıkyor.
Çok ilginçtir ki muhalefet bile iktidarın tebrik ediyor.
Ne zaman hakikatleri göreceğiz diye merak ediyorum...