Nabi Avcı bakanlıktan ayrılma hazırlığında bütün eğitim camiasına,
"Sevgili öğretmenim hep söylediğim gibi bakanlar unutulur; öğretmenler unutulmaz; hep gönlümde olacaksınız. Sağlık ve esenlikler dileklerimle gözlerinizden öpüyorum" şeklinde samimiyetsiz bir mesaj çekmişti.
Ben, o zamanlarda sosyal medyada ona çok sert tepki vermiştim. İşte verdiğim o cevabı sizlerle paylaşmak istedim.
Sayın Nabi Avcı,
Türkiye'nin bünyesinde en çok çalışanı barındıran bakanlığın ne hale düşürdüğünüzden haberiniz var mı?
Türkiye'nin geleceği olan eğitimin Yandaş -Sen'in arka bahçesi yaptığını unuttun mu?
MEB ‘teki yöneticileri ve öğretmenleri gayri resmi olarak ama fiili olarak Yandaş -Sen'in inisiyatifine terk etmediniz mi?
Sizin bakanlığın döneminde, müdürlük imtihanlarını kazanamayan ne kadar müdür yardımcısı ve öğretmen varsa il müdürü, il müdür yardımcısı ve ilçe müdürü yapılmadı mı?
Yıllarca müdürlük yaparken öğretmenler, veliler, öğrenciler ve çevredekiler tarafından takdir edilen binlerce müdürler, Yandaş-Sen’in dayatması ile atadığın Yandaş-Sen militanları tarafından başarısız gösterilerek görevleri uzatılmayarak kapı önüne konulduğunu unuttunuz mu?
Milli Eğitim Bakanı olmanıza rağmen, bir tane bile il müdürü atayabildiniz mi?
İl müdürlerinin atanmasını geçtik. İl müdür yardımcısı, hatta ilçe müdürü atayabildin mi?
Çocuklarınızın okuduğu okulda o zamanlar müdür başyardımcısı ve hocası olan sonra bir Anadolu lisesinde başarılı müdürlük yapmasına rağmen çocuklarınızın ısrarı üzerine Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atamasını yapmanıza rağmen Yandaş –Senin ayağa kalkması ile personel genel müdürünün sizi arayarak bu iş olmaz demesi üzerine “Bir ilçe müdürü bile atamayacak mıyım” cevabınıza “Evet atamayacaksınız çünkü sendika istemiyor” diye sizi tersleyebildiği söylentilerini asla unutmayacağız.
Bakanlığınız döneminde, bakanlık koltuğunda oturmanıza rağmen bakanlık teşkilatlarında sözünüzün geçmediğinin bir çok örnekleri vardır.
Biz sadece bir tanesinden bahsedelim. O zamanlar benim ve sizin de yaşadığınız Üsküdar-Çengelköy’de bulunan 2753 Üyeli ve yaklaşık 12.000 kişinin yaşadığı Ata 2 Sitesinde ilkokul yapılması şartı ile MEB’e bağışladığımız araziye yapılan okul çok acil ilkokula ihtiyaç olmasına rağmen birkaç kişinin imam-hatip ortaokulu istiyoruz dilekçesi bahane edilerek bina imam-hatip ortaokulu olarak eğitim öğretime açılması kararlaştırılmıştı. Site sakinleri minik çocuklarının servislerle çevredeki okullara gitmesinin çok zor olacağı haklı gerekçe ile binlerce imza topladılar. Toplanan imza il milli eğitim müdürlüğüne de verilmişti. Durum size de anlatılıp sizin de haklı bulduğunuz duruma müdahil olarak site başkanının yanından İstanbul Milli Eğitim Müdürünü arayarak “Buranın çok acil olarak minik çocukların yürüme mesafesinde ilkokula ihtiyaç vardır. İmam-hatip ortaokulu öğrencileri daha büyük ve kolayca her okula gidebilir. Bu yerin de site sakinleri tarafından şartlı bağış yapılmış mevzuat gereği başka okul yapılması da doğru değildir. Burası ilkokul olacak gereği yapılsın” talimatınıza rağmen, bu siteden AKP’ye çok oy çıkmadığı için, o yer imam-hatip ortaokulu olarak kaldığını söylentilerini ve emrinde olması gereken il müdürü senin isteğinizi yapmadığı gibi size dönüş bile yapmadığını asla unutmayacağız.
Türkiye’nin en çok çalışanı ve en çok kurumu olan bir bakanlık olan Milli Eğitim Bakanlığında Bakan olarak sıradan bir okulun statüsünü bile belirlemeyen bakan olarak sizi asla unutmayacağız.
Dağdaki çobanların dahi bakanlığınızda yapılan adam kayırmalardan haberi olduğu halde sizin habersiz gibi durmanızı asla unutmadık ve unutmayacağız.
Ankara’ya atanan ilçe müdürlerinin bazılarının haber sitlerinde, gazetelerde çarşaf çarşaf ihale yolsuzluk haberlerini ve kısa zamanda çok zengin olduklarını unuttunuz ama biz unutmayacağız.
MEB ‘teki bütün iş ve işlemlerin tek yetkilisi olarak Yandaş- Sen’i adres gösterip yetkili kılınmasına ses çıkarabildiniz mi?
Çok başarılı okulların yönetici ve öğretmenlerini proje okulu adı altında özel yönetmelikle darmadağınık ettiğinizi unuttunuz ama biz unutmadık.
Stajyer öğretmenlerin asil öğretmen olabilmeleri için Yandaş-Sen'den kurulu komisyonların inisiyatifine bırakmadınız mı?
Yandaş-Sen militanlarını uyduruk mülakatlarla şube müdürü yaparak değerlendirme komisyonlarında operasyon için kullanılmadı mı?
İdari mahkemelerinin, bölge idare mahkemelerinin hatta Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durma ve iptal kararlarını uygulamadığınızı unuttunuz mu? Yani hukukun gereğini bile yerine getirmediğinizi unuttunuz ama biz unutmadık ve unutmayacağız.
Danıştay, usulsüz ve uyduruk olarak yapılan şube müdürlüğü sınavlarını; ilçe müdürlüğü atamalarını iptal etmelerine rağmen uygulamadığınızı unuttunuz mu?
Öğretmenler ve Türk milleti tarafından takdir edilecek bir çalışma yapabildiniz mi?
Uyduruk mülakatlarınız daha yapılmadan önce kişilerin alması gereken puanlar sağda solda dolaşmadı mı?
Komisyon toplantısında bir il müdür yardımcısı yönetmeliğe uygun davranmaması ve baskı kurduğu şikâyeti üzerine “Onu oradan aldık. Aldık onu” dediniz. Önceki görevden alma beyanlarınızdan sonra aslında görevden alma değil de terfi ettirdiğinizi bilen muhalefet mensup komisyon üyelerinin “Ne olacak Genel Müdür Yardımcısı mı yaptınız?” sorularına “Henüz değil. Müsteşar Yardımcısı filan yapmayı planlıyoruz. Şimdi ona uygun bir yer buluruz” gibi talihsiz sözlerinizi asla unutmayacağız.
Mezun olduktan sonra ataması yapılmayınca öğretmenlerin intihar etmesi üzerine bırakın bir bakanın ağzına yakışmasını: sıradan bir insanın bile ağzına yakışmayan “Ataması yapılmayan öğretmenler niyeti olmadığı halde etrafında ilgi uyandırmak veya ilgi çekmek veya isteklerinin yerine gelmesini sağlamak amaçlı intihar ediyor” sözlerinizi asla unutmayacağız.
Türk eğitim tarihinde bakanlığı en kötü şekilde idare eden bakan olarak geçtiniz.
Yani sizin hakikaten bakanlığı bakarak ve ya seyrederek yöneten olduğunuzu asla unutmayacağız.
Bakanlığa müsteşar yapılan Yusuf Tekin’in ve Yandaş-Senle birlikte sadece Cumhuriyet Tarihinde değil; Türk Eğitim Tarihine kara leke olarak geçen Bakanlık Merkez ve Taşra teşkilatlarında en büyük kıyımı yapmalarına ses çıkartmadığınızı asla unutmayacağız.
Bu kıyımdan sonrasında Bakanlık Merkez teşkilatında görevli birçok genel müdür, daire başkanı, şube müdürleri taşra teşkilatlarında il müdürleri, il müdür yardımcıları, ilçe müdürleri, okul ve kurum müdürleri, okul ve kurum müdür başyardımcıları ve müdür yardımcıları yaklaşık 50.000 eğitim yöneticisini insanın hukuka aykırı olarak görevden alındı. Haksız, hukuksuz ve kasıtlı olarak görevden alındığı için, sosyal statüleri bozulan bir çok eğitim yöneticilerinin bu çirkin uygulama sonunda bir çoğunun aile birliği dağılmış, bir çoğu gereksiz yere borç altına girmiş, bir çoğu ikamet yerlerini değiştirmek zorunda kaldığı için borca girmiş, bir çoğu hak etmediği bu durum karşında çok üzüldüğü için kansere yakalanmış, bir çoğu çevredeki art niyetli kişilerin sataşmalarına uğramış, bir çoğu emrinde çalıştırdıkları insanların kasıtlı olarak emrine verilmiş ve bu haksızlığa tahammül edemeyerek intihar ettiklerine sebep olduğunuzu ve ya sebep olanlara karşı suskun kaldığınızı asla unutmayacağız.
Bakanlığınızın bütün idaresini Yandaş-Sen’e, iktidar militanı gibi davranan müsteşar ve personel genel müdürüne bırakarak onların keyfi, hukuk ve teamüllere uymayan uygulamalarına sessiz kalarak bir bakan olarak sıradan ifadelerle bakanlık yapmaya çalıştığınızı asla unutmayacağız.
Bakanlığınızda hayatında hiç müdürlük yapmamış iktidar yandaşı ve Yandaş-Sen mensubu kişileri torpille şube müdürü ve ilçe müdürü yaparak onlardan oluşturulan kıyım komisyonları kurarak uyduruk değerlendirme ile samimi ve başarılı eğitimcileri refüze ederek küçük düşürmeye çalıştığını asla unutmayacağız.
Yukarıda yönettiğinizi zannettiğiniz MEB’deki olumsuzluklardan bir kaçını dile getirdik.
Ziya paşa der ki: "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözü bizim için çok değerlidir. Bu sözden hareketle fiiliyata dökülmeyen sözlerinizin hiç bir önemi yoktur. Sizi Milli Olması gereken bir bakanlıkta milli ve hukuki olmayan sıradan insanların bile vicdanını sızlatan yanlış iş ve işlemlerle anacağız.
Öğretmenleri mutlu edecek hiç bir iş, fiil yapmadığınız aşikârdır. Esenlikte dilemenizde samimi değilsiniz. Bu sebeple öğretmenleri unuttuğunuzu ve gönlünüzde olmadığımıza inanıyoruz.
Zannettiğinizin aksine sizi asla ama asla unutmayacağız ve hakkımızı helal etmiyoruz