Fındık toplamak genel olarak iki şekilde olur. 1-Fındıkları daldan toplamak.
2-Olgulaştığında ya silkeleyerek ve ya kendiliğinden düşmesini bekledikten sonra yerden toplamak.
Yerden toplamının da çeşitleri var.
a-Ottan ve yapraktan temizlenmiş bahçede dallardaki fındık ya silkelenir ya da yere düştükten sonra makine ile toplamak.
b-Elle toplayarak kova ya da bele bağlanan peştamalı doldurup çuvala dökmek şeklindedir.
Zeminin temiz olması için otların biçilmesi ve ya ot ilacı ile yok ettikten sonra dökülen yaprakları tırmık ve ya makine ile temizlemek gerekir.
Bizim memlekette ancak motorlu tırpanla ot kesilir ama bizim buralarda fındık az. Tırpancı, patozcu ve işçi parası diğer fındık bölgelerindekinden çok fazla. Yani fındıklardan aldığınız miktar ile borçlu çıkma ihtimaliniz de olabilir.
Bizim köyde fındıklar kar yağışı ve dona maruz kaldıkları için mahsül pek yok. Ancak Mayıs ver Haziran aylarında yeniden olmaya başlayan fındıklarda bahçelerde var.
Bu sebeple biz yerimizi akrabamıza hayvan otlatımına veriyoruz ve inekler yayılınca otlar büyük olmuyor. Ama inekler de her yerin otunu beğenmeyebiliyor. Yani bazı yerler çayır halinde kalabiliyor.
Biz hem daldan hem de yerden fındık topladık. Çok geç kaldığınızda patoz tek sizin için geldiğinde hatırı sayılır yol parası da alıyor. Bu sebeple hem İstanbul'a erken dönebilmek hem de patoza fark ödememek için fındıklıkların çoğunu silkeledik. Ve otlu otsuz yerlerden topladık.
Ama silkelerken Mayıs ve Haziran ayında yeniden oluşan fındıklar dalda kalıyorlar. Yani bu büyük bir eziyet. Bir ocaktaki fındık dallarınız sallıyorsunuz çoğu düşüyor ama bazı dallarda fındıklar kalıyor. Çünkü onlar dondan sonra Mayıs ve Haziran aylarında belirmeye başlayınca onlardan önceki fındıklar düşecek olgunluğa erişmesine rağmen geç oluşan fındıklar düşecek kadar olgunluğa erişmediği için düşmüyor. Biz de hemen düşmeyen fındık dallarını çekerek alabildiklerimiz daldan almak zorunda kalıyoruz. Bu hadise ilk defa olduğu söyleniyor.
Birde bizim kumuş, ikileme, üçleme, dörtleme, Giresun'luların çotanak dedikleri birden fazla fındık meyvesinin olduğu tek saptan toplu meyvelerden çoğunun karabaş olduğunu köyümüzdeki herkes ifade etmektedir.
Köyümüzde ve civarımızda fındık bahçelerine fındık toplamaya giden giden insanlar zamandan kazanmak ve en kısa zamanda fındıklarını toplamak için fındık bahçesine yiyeceklerini de götürürler. Hatta namaz kılanlar namazlarını fındık bahçelerinde kıldıkları çokçadır. İyi bir fındık toplayıcıları en geç sabah saat 07.00 bahçede olmaya dikkat eder. Akşam ise en erken 18.00 de fındık bahçesinden çıkmaya dikkat eder.
Biz yani ben, ağabeyim ve yeğenim Kaan bahçeye en erken 10.00 gidiyor ve yağmurun durumuna göre ise durum dönüşü belirliyoruz. Havanın müsaade ettiği zamanlarda bile en geç 17.00 de dönüyoruz. Ama yiyeceklerimizi biz de bahçeye götürüyoruz. Yemeklerimiz genelde çeşitli üzüm, Trabzon’un meşhur kırmızı helvası helvası ve ya tahin helvası, bisküvi, bahçemizeki armutlardan da armut götürüyoruz. Tabi termosumuzda çayı asla ve asla eksik etmiyoruz. Yani piknik havasında fındık topluyoruz gibi...
Yarın yağmur izin verirse en geç iki saatte fındık toplama işlemimiz bitecek inşallah.
Bu fotoğraflar daldan topladığımız fotoğraflardır.
Daldan toplarken toplayıcıların yanında olması gereken bir çok yerde gelberi denilen ama bizim garağu dediğimiz ucunda dalı çekmek için bir tarafı kısa çatal biçiminde olan fındık, gürgen ve ya karegen(kara gürgen) ağacından yapılır.
Bizlerin garağu dediğimiz başkalarının gelberi dedikleri aletle uzanamadığınız dalları kendiniz rahatlıkla çekerek toplama imkanınız olur. Eğer fındık dalları boyunuzu çok aşıyorsa sizde de Garağu yoksa işinizi göremezsiniz.
Yani garağunuz yoksa daldan fındık toplamak işiniz kabusa dönebilir.
Bizim daldan toplama fotoğrafımız, garağularımız, belimizde fındık peştamalı daldan fındık topluyoruz.
O fındık çuvallarını eve çıkartmak için köyün yarısı dolaşarak eğimli olan yerimizin dereye yakın yola çektiğimiz arabamıza koyarak eve götürmekten; yerimizin yarısından yukarıdaki fındık çuvallarını sırtımızda çıkartmak, kabuklu fındıkları, kurutmaktan, daha sonra patoz yine fındığı çürütmeyecek şekilde kurutarak nem oranını ayarladıktan sonra, TMO'nin fındık üreticisine eziyet haline getirdiği fındık almamak için diretmeleri sonucunda tüccara düşük fiyatlara vermek zorunda kalınmasından bahsetmedim bile...
Güzel uğraşınız var.. Kolay gele Hoca m..