Değerli okuyucular, ağabeyimin beklenmedik ölümü ve hoşuma gitmeyen bazı durumlardan dolayı üç aya yakındır köşe yazısı yazmak içimden gelmemişti. Fakat bu gün “Nehir” ile ilgili bir yazı yazmak istedim. Buyurun okuyalım lütfen.
Nehirlere olan ilgi insanlığın tarihi ile hemen hemen aynı tarihle başlar. Nehirler insana ve insanla yaşama alanı sunarak yaşamayı kolaylaştırır. İlk insanlar bile ilk yerleştikleri nehir kenarlarıdır. Çünkü hayatta olmanın ilk şartlarından sular deniz ve nehirlerde çokçadır. Denizlerin suları iklime önemli katkısı çok önemli olsa da hayatın ve insanın vücudunun su ihtiyacı karşılayabilecek bileşiklere sahip değildir. Ama “Nehir” öyle mi? Kesinlikle hayır. Hem hayatın ilk şartlarından olan suyu hayatın ve insanların ihtiyacı olacak şekilde muhafaza eder. Doğaya ve insanlara yarayışlı hale getirerek muhafaza ettiği bu hayat iksirini bütün ihtiyaç sahiplerinin hizmetine cömertçe sunar. Nehirler hayat için doğa ve insanlığa cömertçe canlı kalabilmenin en önemli etken olan varlığının sebebi olan suyu sunarken belirli kuralları da arar. Doğaya ve kendine saygıyı esas alır. Tabii yapısının bozulmasına asla rıza göstermez. Bunun zıddına hareket edildiğinde ya önüne gelen her şeyi tuzlu suya kadar yani denize kadar sürükler. Yani, kullanılabileni kullanılamaz yapar. Önüne katıklarını da hayattan koparır alır. Ya da başka kötü durum ise kuralsızca yatağına müdahale edildiğinde kendi kendine ölür. Kuruyarak hizmet yapamayacak hale gelir. Kısacası “Nehir” her şeyin kurala göre yapılmasından ısrarcıdır. Adaletle dağıtım ve dağılım ister. İşlerin, toplumcu bir yapıya dayalı olmasını ve her şeyin verime dönük olmasında ısrarcıdır.
Şehirlerde, kasabalarda, köylerde ve diğer yerleşim yerlerinde “Nehir”ler var ise; sakinler daha mutlu ve daha güzel şekilde yaşarlar. “Nehir”in olmadığı yaşama alanlarında hayat çok zordur veya mümkün değildir.
“Nehir” nedir? Nasıl bir şeydir? Hayatta “Nehir” olmazsa hayat nasıl olur? “Nehir”i insanlara benzetebilir miyiz? İnsana benzese nasıl hareket eder? Neleri engeller? Neleri teşvik eder?
Şimdi Maviş Maviş bize bakan bir “Nehir”i insan olarak tanıyalım. Ve “Nehir” Ankara’da yaşasın ve bir akraba şirketinde halkla ilişkiler bölümünün sorumlusu olsun. Ve biz onu tertemiz ve insanlığa faydalı sularının temizliğinden dolayı “Maviş Maviş” baktığına inandığımız “Nehir” olarak kabul edelim. Şimdi her şeyi doğal olan “Nehir” akraba şirketinde dahi olsa yanlışı ve kiri bünyesinde barındır mı? Kesinlikle hayır tabi. Tıpkı yatağında akarken olduğu gibi insanlar karşı şefkatli davranır. Çeşitli nedenlerden dolayı yanlış yapılan insanlarla ilgilenir ve onların umutsuz olan hallerini yavaş yavaş umuda dönüştürmeye büyük katlı sağlar. Candan davranarak yalanları dünyalarından kovmalarına da büyük katlı sağlar. Çalıştığı mesai arkadaşlarının ve dostlarının mutlu olmasını gönülden isteyerek onlarla yapısı gereği yalansız bir iletişim kurar. İletişim kurar ama asla kabul etmediği fikre ve görüşe teslim olmaz. “Nehir’in” ailesi ve yakın akrabaları varlıklı ve kültürlü olmalarına rağmen “Nehir” yeri geldiğinde de onlara bile eyvallah etmez…
“Nehir” az ve öz konuşur ama inandığı değerlerden asla vazgeçmez. İnandığı değerler onun en büyük servetidir. Kendi akrabasının şirketinde çalışsın demiştik ya hem de başkentte. Akraba veya yakın demeden “Nehir” kendi doğrularını hem şirket sahipleri akrabalarına hem de müşterilerine anlatmaktan asla vazgeçmez. O sosyal medyada bile değerlerini ve doğrularını savunur. Değer verdiği arkadaşlarının bile yanlışlarının söylemekten asla geri durmaz. Hatta arkadaşı ondan çok daha büyük ve tecrübeli olmasına rağmen ona bile kural haline getirdiği doğrularını hiç hesap yapmadan söyler. Kafasının almadıklarını sorgular. Ama hitaplarında çok samimi, çok ince, çok zarif, çok ta nahif davranır. Bundan dolayı ona hayran olmamak mümkün değildir…
nehirler maviş maviş akan tertemiz suları ile bütün çirkinlikleri siler süpürürb atar ve her tarafı pürü pak yapar. İşte size Türkiye’mizin çok acil ihtiyaç duyduğu “Nehir” gerçeği. Ben böyle “”Nehir’i” çok severim
İşte bu sebeple yazımızın başlığını Mühim Olan “Nehir” Olabilmektir koyduk. Sizce “Nehir” olabilmek için neler yapılabilir? En azından hayatımıza yakın “Nehir’leri” asla üzmemeliyiz. “Nehir’in” ömrü güzel olsun inşallah. Rabbim herkese “Nehir” gibi dost ve arkadaşlar versin….