Okul müdürlüklerine ilk defa ve yeniden müracaatlarda gerçek bir mülakat sahnesi...
Başvuran arkadaş yıllardan beri yönetici hatta Güneydoğuda ilçe milli eğitim müdür vekilliğide yapmış. Usulüne uygun müracaatını yapmış. Memleketi olan Rize ye gitmiş.
Bir önceki mülakatta araya koydurduğu Adamlarla guvensizlik sınırı olan 75 puan almıştı.Yani kerhen 75 ve tabi puan az olduğu için atanamamıştı. Bundan da ders alarak il başkanını devreye koymak için akrabaları vasıtasıyla haber gönderiliyor.
Yaniii tevekkül de tamam :))...
Mülakat tarihi erken olunca hemen İstanbul,a dönüyor mülakat için.
Kendinden emin bir şekilde hakkını koruyacak hemşehrisinin varlığının rahatlığı ile mülakata giriyor. Soruların 2 sini bilyor. Bir soruyu konusu Pramitlerle ilgili soruyu bilemiyor.
Herkesin bildiği gibi Mısır Pramitlerinin bilmem nesi okul müdürlüğü için çok önemli. Ama bizim ki bu önemin farkında degil tabi!
Kendinden ve torpilinden emin samimi ve içten olduğu için komisyonla sohbette "Inşallah önceki mülakat gibi herkesin puanı belli değildir' diyor. Eğitim Bir- Sen üyeli komisyon ise " Bizi töhmet altında bırakıyorsunuz " sözüne karşı ise arkadaşımız " Sizi değil ve önceki komisyonda puanlar önceden belliydi ve size bir şey demiyorum" dedi. Mülakat bitti denildiğinde teşekkür ederek ayrılıyor.
Ama arkadaş Eğitim Bir - Sen üyesi değil. Türk Eğitim - Sen üyesi... Cuma günü il başkanĺığından ona dönülüyor. Konuşmayı yazmıyoruz. Arkaşım durumu anlatıyor. Halbuki az sonra kazananların listesı yayınlanmıştır.
Kaç puan aldı dersiniz? Tam tamına 54 puan almış....
Ne güzel mülakat değil mi?