Şimdiki Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın fetvası böyle. Hiç olmazsa büyük günahlardan olduğunu söyleseydin bari...
Eski DİB Ali Bardakoğlu ise ,bir tespitte bulunarak, bugünkü yaşanan İslam'ın, Allah'ın indirdiği İslam olmadığı gerçeğini ifade ediyor...
Ali Erbaş Efendi;
Haksızlığa, hukuksuzluğa zulme karşı mücadele etmezseniz, parti yandaşçılığı gibi, bilmez görmez, duymaz tavırlarınız sizi vebalden kurtarmaz...
Hırsızlıkla, rüşvetle, yalan ve iftiralarla kul hakkını yiyenlerle, kamu mallarını talan edenlerle ilgili, kısaca HELAL VE HARAMLA ilgili fetvalarınızı da gençler okumak, görmek istiyor...
Üç fetvanın ikisi karı,kızla ilgili...Yerine göre bunlarda olacak tabi ki.
Fakat;
Savaşta bile olsa Beytülmaldan bir hırka dahi aşıranın şehit olamayacağı Hadisi şerifinin mana ve önemini neden açıklamıyorsunuz?
Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar hırsızlığın, vurgunun bir çok bürokratın beş, on yerden maaş alarak fakirlerin hakkını yediklerini, bunun hırsızlığın bir çeşiti olduğunu, bu dönemde ve bilhassa son 20 yılda tavan yaptığını, Mısır'daki sağır sultanlar bile duydu da, bir çok Bakanlığın bütçesinden fazla para kaynağına sahip sizin teşkilatınızın haberi yok mu bu işlerden?
Diyanet teşkilatı ne işe yarar?
Daha dün, bir imam bozuntusu olan Halil Konakçı denilen etnik özürlü şarlatan hakkında bir işlem yapılıp, yapılmadığını merak ediyoruz.
Bakın ne diyor bu şarlatan herif.
Hatay'ın Arapların yurdu olduğunu, Fransızlardan sonra Türk vatanı olmasını kabullenemediği iması ve ezanın yasaklatıldığı...gibi hezeyanlarla, Atatürk'e ve Cumhuriyetin kurucularına iftira atan, sapık ve alçak din görevlisi denilen İmam bozuntularına soruşturma açtınız mı?
Göreviniz bu tür alçakları korumak mı?!..
Saraylarda yaşayıp, Mercedesle gezerek Avrupa'dan yazlık konutlar alıp, neden Suudi Arabistan'larda almadığınızı insanlar sorguluyor artık...
Her türlü lüks, şatafat ve israf içinde yaşayıp; fakire, fukaraya gelince Peygamberimizin de fakir olduğunu, karnına taş başladığı şekilde riyakarlıkla, fakirliğin meziyet olduğu yalanını anlatarak ihlas sahibi insanlarımıza zarar verip, dinden, imandan soğuttunuz!..
Gerçek indirilen dini anlatmak vazifeniz değil mi?
Bakın sizden önceki DİB, Sayın Bardakoğlu sizin anlattığınız dinin uydurulan din olduğunu söylemekte.
Hangisi doğru?
Gençler neden deist veya ateist oluyor, camilerin cemaati neden azalıyor hiç kafa yoruyor musunuz?
Dini ve manevi değerlerin hızla çürüdüğünü, dinin içinin boşaltıldığını, yozlaştırıldığını, bu gidişin gidiş olmadığı hakkında kafa yoruyor musunuz.?
Tarikat ve cemaat yurtlarında hatta Kur'an Kurslarında; bırakın sıbyan kız çocuklarını erkek çocuklarına bile cinsel tacizler ve tecavüzleri (pardon bademlemeler ha...) duymayan, bilmeyen kalmadı.
Peki bu zamana kadar siz başkanlık ve teşkilat olarak ne iş yaptınız?
Hangi müeyyideleri uyguladınız? Baştan savma laf olsun cinsinden soruşturmalarıdan bahsetmiyorum tabi ki...
Toplumun ve ahlaki değerlerin bu derece kokuşmasının en önemli sebebi de Diyanet teşkilatının, parti teşkilatı gibi siyasallaşmasıdır.
Vebaliniz inanın çok büyük, çok... Yazsak sabaha kadar bitmez. Bizden söylemesi..