~~Günlerdir reklamı yapılan bir televizyon dizisi vardır. Diriliş. Her ne kadar TRT nin bundan önce yaptığı kimi dizilerde sicili temiz olmasa da, kendini bu Milletin bir evladı olarak gören herkes gibi ben de merak ettim ve ilk dizisini büyük bir heyecanla bekleyerek izledim. Elbette dizi deki şahıs isimleri yerine oturmuş gerçeğe yakın konulmuştu bu memnuniyet vericiydi. İkinci önemli vurgu iki saniyesini haklim olamadığımız bir ömür için değer mi sözüdür. Bir başka önemli söz ise töre vurgusudur. Töreyi bilmeyen de Hakan olmaz, Oba Bey’i olmaz hatta adam bile olmaz sözüdür. Bu söze sadık kalındığı takdirde sorun kalmaz. Peki Töre nedir? Yusuf Has Hacibe göre töre Törükten gelir. Törüğünde anlamı Türk’tür. Türk’ün anlamı ise adalettir. Adalet yer ve gök arasındaki direktir. Siz adaleti yok ederseniz gök kubbe tepenize çöker. Aslında dolaylı olarak Türk’ü yok ederseniz anacak o zaman adalet biter diyor. Yeryüzünde Türk oldukça adaletin sahibi de var demektir.
Güzel ülkemde anlatamadığımız ve anlayamadıkları bu yüzden anlaşamadığımız bir hava vardır. İşte bu yüzden en büyük değer yargımız adalettir diyoruz anlamıyorlar. Hatta Hz. Ömer e atıfta bulunan bir söz de eğer adalet ve camii yıkma ikileminde bulunursan camii yık ama adaleti yıkma deniliyor. Arkadaş değer diyorsun, ahlak diyorsun buyurun uymayan namerttir. Değerlerine bağlı yani törelerine yani adalete bağlı, ahlaklı olmayı önce kendimizden başlayıp hayata geçirelim. Yok ya ben değer ahlak derken bunu bizim yaşını başını almış kişiler için söylemedim. Çocuklarımız için söyledim, okullar hatta anasınıfına bu dersi koyalım diyorsan o zaman da af edersin ama halt ediyorsun. Kendin için istemediğin bir şeyi neden elin çocuklar için istiyorsun? Ha o zamanda akla şu soru gelir, ya işte bu işler teoride güzel de uygulamada biraz ağır kaçar. Aslında ağır kaçan ucunun sana dokunması olmasın mı? Ya ben enayi miyim herkes makam mevki derken hazır fırsatta eldeyken neden birkaç kişinin ayağını kaydırıp arkadaşlarımı veya kendim onların yerine oturmayayım. Yahu be adam Allahtan hiç mi korkmuyorsun? Ben mi diyor ben ha, bunu bana nasıl söylersin? Peki kime söylemeliyim? Ayağını kaydırdıklarına mı? Doğru esas suçlu onlar, Allahtan korkmayanlar da onlar değil mi?
Ahlaklı olmayı, adaletli olmayı, hakça davranmayı geçtik geçmesine de bu kez adamcıklar şantajcı olmaya başladılar. Okul Müdürüne yönetmelik yetki vermiştir. Müdür Yardımcını seç diye. Adam müdür olarak atanmış ilk işi başka sendikaya mensup kişinin önüne arpayı koymak olmuş. Kardeş aslında sen bu işi iyi yapıyorsun ama!... Koca ama deyince akan sular durmakta karşıdaki hemen durumu çakmakta ve sendikasından istifa etmek zorunda olduğunu karnı ağırırmışçasına kıvrana kıvrana anlatmakta. Be canım kardeşim seni teklif edecek adam birazcık dik dursa o ilçedeki şantajcı ve değer savunucusu, ahlak savunucusu ahlaksız hiçbir halt yiyemeyecek ama. İşte ona da kocaman ama. Ne diyelim onların da üstündekiler sağmal inek olmuş sahiplerine süt vermek zorunda olduklarını düşünmekteler.
Sonuç olarak; inşallah ahlaksızlar Ertuğrul Gazinin sözlerinden etkilenerek ahlaklı olur Töremize göre haraket ederler. Adaletin bu Milletin asaleti olduğunu far k ederek asaletsizlikten vazgeçerler de Diriliş kurtuluşumuza vesile olur!...