Önümde masmavi deniz, gözünün alabildiğince uzanıyor, ufukla kesiştiği yere bakıyorum..Oradan bir gemi çıkar gelir mi diye.. Gemiler,tekneler denize hayat veren araçlar, denizlerin açan gülü. .Can damarı. . Deniz Ticaretinin göstergesi veya insanların biryerden biryere özlemle gezdiği, ayrılanları kavuşturan umut.. .. Yine balıkçı tekneleri olur,balıklarını erken saatte balikhaneye götüren. .
Yine uzun uzun çarşaf gibi serilmiş, ummana bakıyorum.. .Hayallerim,tarihle kesişiyor, Aklıma Barbaros, Çaka bey geliyor.. Hani gözüne ok saplanipta, gözünü kaybedince, "Iki göz olupta arkaya bakacagima,tek gözle ileriye bakmak daha iyidir," diyen Çaka bey.. Osmanlının ilk deniz, Komutanı. Yine Yahya Kemalin, Suleymaniyede Bayram Sabahı,şiirinden. Deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor, Barboros belki,donanmayla seferden geliyor, Adalardan mi,Tunustan mı? Cezayirden mi ? Hür ufuklarla donanmış ikiyüz pare gemi , Yeni doğmuş ayak bastıkları yerden geliyor, O mübarek gemiler hangi seferden geliyor, dizeleri aklıma takıldı... Yine,Hümeyradan, Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır, yol Sallanmaz o kalkışta ne mendil ,ne de bir kol.. Sesiz Gemi ,Şarkısını hatırladım, Deniz çarşaf gibi,hayaller salincak gibi gözümün önünde sallaniyor.. Gökyüzüyle,deniz sırlaşmişlar mı ne..En ufak bir hareket yok.. Gökyüzü bulutsuz, deniz gemisiz ve kayiksiz.. Nekadar mahsun,kimsesiz..Kıyılar insansız.. Tek tük denize giren gençler var, yiyecek arayan kuşlar kumların üzerinde geziniyor,mahsun mahsun..
Balkonumdan gemilerin içinde eğlenen turistleri görürdüm," Ankaranin Bağları "türküsü eşliğinde. Kulaklarım o sesleri arıyor,ama duyamıyor.. Alanya terkedilmiş bir şehir gibi,caddeler boş, dükkanlar kepenklerini açmamışlar.. Alanya Kalesi mahsun mahsun bakıyor,bana ne oldu der,gibi.. .Sessiz,ve kimsesiz.. Seydişehir'de Koronoyu bu kadar,ciddî hissetmemiştim.. Yan kısmım bahçe, arka kısım bahçe, eskiden cırcır böceklerinin sesinden uyuyamazdım. Onların sesini bile duymuyorum.. Seydişehir'de bize arkadaş olan bülbüller burada yok.. Hava denizden gelen hafif bir esintiyle serin,bu rüzgâra meltem mi derdik ,Ne? Insanı bunaltmiyor, mis gibi bir hava,tam kitap okunacak,kafa dinlenecek bir ortam...
Alanya'nın bu mahsun halini sevdin mi diyecek olursanız, pek sevmedim.. Bizler alışkanlıklarına bağlı bir kuşagiz .. Alanya cıvıl cıvıl kalabalık olmalı, sahillerde turistler olmalı, güneşlenen çocuklar, gençler görmeliyiz..Insanlarda yaşama sevinci, maskesiz birbirine bakabilmeli.. Demek ki içimizde özlemler oluşmuş, birbirine slm veren,konuşan, sohbet eden, gülen insanları görmek, bakmak,rahat etmek.. Olacak inşallah o günlere de kavuşacağız..Diyen sesime hayırlısıyla diye cevap veriyorum... Alanya..